29 Eylül 2015

Politikacılar ve domuzlar

Kirli politika ve kirli politikacılar kaderimiz değil

Bir haftadır İngiliz medyasında domuzlardan başka bir şey konuşulmuyor. Gazetelerin her sayfası domuz fıkraları, domuz karikatürleri, domuz fotoğraflarıyla dolu.

İngiltere’yi çalkalayan bir iddiaya göre Başbakan David Cameron gençken ölü bir domuzun kellesiyle cinsel ilişkiye girmiş. İddiayı yayınlayan da Cameron’ın Muhafazakâr Parti’sini destekleyen Daily Mail gazetesi. İddiayı içeren kitabın yazarı ise Lord Ashcroft.

Lord Ashcroft herhangi bir lord değil. 1.5 milyar dolarlık servetiyle İngiltere’nin en zengin 74’üncü adamı. Ayrıca politikada da önemli bir şahıs. Muhafazakâr Parti’ye en fazla para verenlerden biri ve 1998-2001 arasında Muhafazakâr Parti mali sekreteri, 2005-2001 arasında ise genel başkan yardımcısı olarak görev yaptı. 2000 yılında Muhafazakâr Parti’nin önerisiyle Lord unvanına kavuştu. Böylece yoksulları meşgul eden seçme seçilme gibi işlerle uğraşmadan İngiltere parlamentosunun Lordlar Kamarası’nın üyesi oldu. Lord olmasına yapılan itirazlar arasında kendisini öneren partiye yüksek meblağlarda para vermiş olması ve İngiltere’de vergi ödememek için eski İngiltere sömürgesi Belize’de sözde ikamet etmesi var.

Cameron'ın bir domuzla çektirdiği bu fotoğraf Twitter’da çok popüler olduAshcroft lord olmuş, Muhafazakâr Parti’yi finanse etmiş, 2010 genel seçimi sonrasında Muhafazakâr Parti koalisyon hükümeti kurarken ise bakan olmak da istemiş. Lordlar Kamarası üyeleri de bakan olabiliyor. Yani seçilmemiş bakanlar tekelimizde değilmiş.

Ama David Cameron finansörünü bakan yapmamış, ya da koalisyon hükümeti olduğu için yapamamış. 2015 genel seçimi sonrası koalisyon ortağı olan Liberal Demokrat Parti’nin oyunun çökmesiyle beraber Muhafazakâr Parti tek başına iktidara geldi. Yine de Lord Ashcroft için bakanlık kader olmadı. İngilizcede “intikam en iyisi soğuk yenen bir yemektir” diye bir atasözü var. Belli ki Ashcroft hazırlıklarını çoktan yapmış.

Çocuk kitabı kahramanları da dâhil oldu.Ashcroft, saygın bir muhafazakâr yazar olan Isabel Oakeshott ile beraber Cameron’ın biografisini yazdı. Şu anda kitap Daily Mail gazetesinde bir yazı dizisi olarak yayınlanıyor. Birinci gününde söz konusu domuz iddiası yer aldı.

David Cameron bu iddiayı henüz yalanlamadı. İngiltere’nin güçlü hakaret yasalarına göre çok yüklü miktarda tazminat almak mümkünken dava da açmadı.

İngiltere’deki yasalarla ilgili ilginç bir ayrıntı, ölü insanlarla cinsel ilişkiye girmenin suç, hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin de suç, ama ölü hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin suç olmaması. Bu açıdan İngiltere’nin başbakanı rahat. Yaptığından yargılanamaz.

Doctor Who da işin içine girmiş...Tabii ki İngiltere’de domuz şöleni oldu. Twitter patladı. Skandalın ismi #piggate oldu. Cameron ve onun gibi Muhafazakâr Parti’nin başındaki elit tabakanın ukala tavırlarından nefret eden herkesin yüzünü güldürdü.

Tabii ki bir açıklama gerekli. Geleceğin bir başbakanı niçin bir domuz kellesiyle cinsel ilişkiye girer? Durup dururken yapmamıştır herhalde. İngiltere’nin üst tabakasının sosyolojisine bakıldığında olay anlaşılıyor. İngiltere’yi yöneten sınıf Eton, Harrow, Rugby gibi birkaç çok pahalı özel yatalı okul ve Oxford, Cambridge gibi üniversitelerden çıkıyor. Şaşırtıcı biçimde bu İşçi Partisi için de geçerli. Bu okulların içinde bile daha elit bir kesim var. Bunlar özel kulüplerde ömür boyu kullanacakları ilişkileri güçlendiren törenler yapıyorlar.

Bullingdon ClubÖrneğin Cameron’ın daha önceden bilenen bir üyeliği var. Oxford Üniversitesi’nin Bullingdon Club üyeliği konusunda bir kuşku yok. Bullingdon Club’ın ritüelleri arasında yeni üyelik adayının sokakta bir evsiz insanın önünde 50 sterlinlik (yaklaşık 200TL)  bir kâğıt banknotu yakması bulunuyor. Yani yoksulları aşağılamak esas. Club’un diğer faaliyetleri genellikle lokantalarda sarhoş olup etrafı kırıp dökmek. Ertesi gün bütün zarar kulüp üyeleri ya da babaları tarafından ödeniyor.

Ünlü bir fotoğrafta başbakan olacak olan Cameron ve Londra Belediye Başkanı olacak olan Boris Johnson, Financial Times başyazarı olacak olan Jonathan Ford ve birkaç bankanın başına geçecek olan başkalarıyla beraber, Bullingdon Club’ın binlerce sterlinlik kulüp üniformasını giyip aynı karede yer alıyorlar. Bu fotoğrafın çekildiği tarihten bir iki sene sonra ise, şu an İngiltere maliye bakanı olan George Osborne da benzer bir fotoğrafta yer aldı.

Cameron: “Bir domuzla seks yaptığım için utanıyorum.” Eşi: “Artık nasıl hissettiğimi anlarsın.”Ashcroft’un ortaya attığı yeni iddialar Piers Gaveston isimli başka bir kulüple ilgili. Bu kulübün giriş töreni için geleceğin başbakanı olacak olan üniversite öğrencisi bir domuz kellesiyle yasak aşk yaşamış.

Bizi yönetecek olanlar birlikte utanç verici işler yaparak kendi sınıf dayanışmasını güçlendiriyor. ABD’nin Harvard, Yale gibi seçkin üniversitelerinin de benzer kulüpleri ve ritüelleri var. Baba George Bush ve oğlu George W Bush, Yale’in “Skull and Bones” kulübünün üyeleri arasındalar. Obama’nın Dışişleri Bakanı John Kerry de aynı kulüpten.

Genel Seçimde medya bu fotoğrafı İşçi Partisi lideri Miliband’a karşı kullandı. “Bir sandviç bile yemeyi beceremeyen adamdan başbakan olur mu?” manşeti atıldı. Söz konusu sandviç domuz etindendi. Şimdi fotoğraf yeniden yayınlandı: “Bu domuz eti nereden geldi?” Utanılacak ve saklanacak şeyler bizi yönetenlerin sınıf dayanışmasının çimentosu oluyor. Bu dayanışmayı kırana karşı Ashcroft’un Cameron’a yaptığı yapılabilir.

1977 yılında Bülent Ecevit “Kumar borcu olmayan 11 adam” istedi. Dürüstlükleri için değil ancak hükümetini kurtarmak için, kumar borcu olmayanların Adalet Partisi’nden ayrılabileceğini düşünerek böyle bir talepte bulundu. Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanı olacağı sırada, Süleyman Demirel onun “güvenilmez” olduğunu sağda solda haykırıyordu. Dürüst olmadığı için değil herhangi bir kirli çamaşırı olmadığı için Demirel Sezer’den korkuyordu. Kirli çamaşırı olmayanı kontrol etmek zordur. Sezer bu serbestliğini resmi ideolojiyi en katı şekilde uygulamak için kullandı, üniversiteye giremeyen binlerce kadın bunun şahidi.

ani İngiltere olsun Türkiye olsun resmi politikada yoldaş olarak kirli çamaşırı olanlar tercih edilir. Elleri temiz olanın sağı solu belli olmaz. Tabii ki Türkiye’de el kirletmek için bu garip ritüellere pek de ihtiyaç yok. Eller nasıl olsa kirli.

İngiltere’deki ana muhalefet partisinin yeni lideri Jeremy Corbyn 12 Eylül’de seçildi. Corbyn yeni bir politika yapma tarzını temsil etmeye çalışıyor.  İngiliz medyası Corbyn ile ilgili kirli çamaşırları büyük bir hevesle aradı, ama bulamadı. Corbyn üç defa evlendi, ama eski eşlerinin tümü de “Oyum Jeremy’ye” dedi.

Domuzun kendi twitter hesabı oldu“Piggate” için herkes Corbyn’e bakıyordu. Parlamentoda her çarşamba ana muhalefet liderinin başbakana 6 soru sormak hakkı var.  Corbyn’in getirdiği bir yenilik, internet aracıyla soracağı soruları halktan istemek. Talebi üzerine 100 bin soru gönderildi. Corbyn soruyu, gönderen vatandaşın ismini söyleyerek soruyor.  Piggate olduktan sonra sorulabilecek sorular havada uçuşmaya başladı. Corbyn’in kalkıp şunu söylemesi hayal ediliyordu, “Nuneaton’dan Marie başbakanının o domuz kellesini gerçekten becerip becermediğini bilmeyi önemle rica ediyor.”

Ama bu skandal patlak verdikten sonraki çarşamba günü başbakana sorular parlamento gündeminde yoktu. Bir röportajda Corbyn’e bu iddia sorulduğunda verdiği cevap yeni tarzını yansıtıyor: “Başbakanın kişisel hayatı beni ilgilendirmez. Ancak Lordlar Kamarası’ndaki bazı arkadaşlarının vergi statüsünden haberi olup olmaması beni ilgilendiriyor.”

Kirli politika ve kirli politikacılar kaderimiz değil.