26 Mart 2013

Nikâhsız eşe ve evlilik dışı çocuklara SGK aylık bağlar mı?

Ölüm olayı, geçimleri sigortalı veya emekli tarafından sağlananlar açısından güvence sağlanması gereken riskler arasında yer almaktadır

Ölüm olayı, geçimleri sigortalı veya emekli tarafından sağlananlar açısından güvence sağlanması gereken riskler arasında yer almaktadır.

Bu nedenle, ölüm olayı sosyal güvenlikte sosyal sigorta riski olarak kabul edilmiş ve “ölüm sigortası” ile “iş kazası ve meslek hastalığı sigortası” yoluyla geride kalan hak sahiplerine başta aylık/gelir olmak üzere bazı güvenceler sağlanmıştır.

Ölüm, aileyi geçindirme olsu ile doğrudan bağlantılı olması nedeniyle de bu güvence sağlanırken aile esas alınmıştır.

Sosyal güvenlik mevzuatında, sigortalının veya emeklinin ölümü halinde; eşi, çocukları ve anne-babası güvence sağlanacak “hak sahibi” olarak kabul edilmişlerdir.

Hak sahiplerine ölüm aylığı/geliri bağlanabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu koşullar eş, çocuklar ve anne-baba için farklılık göstermekte, ayrıca çocuklara aylık/gelir bağlanması da çocuğun erkek, kız ya da engelli olup olmamasına göre değişik koşullara tabi tutulmuştur.

 

Dul eş açısından aylık/gelir bağlanma koşulları

 

Sigortalının veya emeklilin ölümü ile dul kalan eşe (eşin kadın ya da erkek olması önem taşımaz) aylık/gelir bağlanabilmesi için ölüm tarihinde aralarında yasal bir evlilik ilişkisinin bulunması gerekmektedir.

Bu nedenle, karı-koca gibi birlikte yaşama veya dini nikahla evlenmiş olma bu kişilere hak sahibi niteliğini kazandırmamaktadır.

Yine, ölüm olayı öncesinde resmi bir evlilik yapmış olmalarına rağmen, ölüm tarihinden önce boşanma olayı gerçekleşmiş (evlilik akdi sona ermiş) ise, bu durumda da geride kalan eşin ölen sigortalı veya emekliden aylık/gelir alma hakkı bulunmamaktadır.

Hemen belirtelim ki, yasal evlilik ilişkisinin mutlaka Türk Medeni Kanunu’na göre kurulması şart olmadığı gibi, geride kalan eşin uyruğunun da herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Bu çerçevede, evlilik ilişkisinin yabancı bir ülke mevzuatına göre kurulmuş olması da dul eşin aylık/gelir bağlaması yönünden hak sahibi sayılması için yeterlidir. 

Örneğin, Japonya’da yasal olarak evlilik yapıldıktan sonra Türkiye’de sigortalı olarak çalışmakta iken ölen Japon uyruklu kişinin geride kalan dul eşi aylık/gelir bağlanması yönünden hak sahibi sayılacaktır.

 

Çocuklar açısından aylık/gelir bağlanma koşulları    

 

Sosyal güvenlikte genel kural, aylık/gelir bağlanmasında evlilik birliği içinde doğan kız ve erkek çocuklar hak sahibi sayılmaktadır.

Ancak, sigortalı veya emekli tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları da hak sahibi niteliğini kazanma yönünden evlilik bağı içinde doğan çocuklar gibi kabul edilerek gerekli şartları taşımaları halinde aylık/gelir bağlanmaktadır.

Örneğin, sigortalının veya emeklinin ölümünden önce veya sonra açılan bir babalık davasında, ölenin baba olduğuna karar verilmiş ise, babalığı hükme bağlanmış bu çocuk, evlilik birliği içinde doğmuş çocuklar gibi aylık/gelir yönünden hak sahibi sıfatını kazanacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

BES’e prim ödenmesi engelli aylığının kesilmesine yol açar mı?

SGK tarafından 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunu’nun ilgili maddelerince bağlanan aylık,kamuoyunda genellikle...

10 soruda kısmi süreli çalışanların borçlanma hakkı

Yazımızda, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların sosyal güvenlik hizmet borçlanmasına ve dikkat edilmesi gereken hususlara değinilecektir

Çalışan emekliler işsizlik ödeneği alabilir mi?

Genel olarak, çalışma arzu ve yeteneğine sahip olunduğu halde, iş ve ücret koşullarına göre uygun bir iş bulunamaması hali işsizlik olarak kabul edilmektedir