16 Mayıs 2018

Yaşam boyu caz

Şimdiden konserleri, özel mekânlarında dinlemek için sabırsızlanıyorum

Hülya Tunçağ*

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile gönül bağım, 1980'lere uzanır. Vakfın 1984 yılında taşındığı Yıldız Sarayı Dış Karakol binasının kapısından ilk kez adımımı attığımda tek derdim klasik konserleri izlemekti. O sırada TRT İzmir Radyosu'nda 14 yılık prodüktördüm. Böylece her yıl, festival döneminde, İzmir-İstanbul arası gidiş gelişlerim başladı. Mütevazı bir İzmirli radyo yapımcısı olarak ve biraz da çekingence vakıf çalışanlarını tanımaya çalışıyordum. Yanı sıra vakfın alanını genişletmesiyle birlikte diğer sanat olaylarını da izlemeye başladım. Uluslararası Müzik Festivali, caz müziğine de kucak açınca bir anda dünya yıldızlarını karşımızda buluverdik. İnanılır gibi değildi.

17.Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Chıck Corea Freedom Band, Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi / Fotoğrafçı: Ilgın Erarslan Yanmaz

Chick Corea - Steve Kujala ikisiyle tanışmamı, konseri ve söyleşilerimizi anımsadıkça hala heyecan duyuyorum. Corea sürpriz olarak eşi şarkıcı, besteci Gayle Moran ile birlikte gelmişti. Ben de Moran'in soprano sesine Corea'nın albümlerinden hayrandım. Şeffaf, zarif bir kadındı. Aynı ölçüde mütevazı... Ümit (Tunçağ) ile Moran'i tanıyınca onun da sahneye çıkması için ikna etmeye çalıştık. Corea’nın programında yoktu. Israr edince kabul etti ve konserin sonunda bis olarak Gayle Moran’i sahneye çağırdı. Dinleyici çılgın gibiydi bu tatlı sürpriz karşısında. Konserden sonra Gayle Moran ona sunulan gülü bana verdi. Yeni plağını döner dönmez bana göndereceği konusunda da söz verdi. Sözünü tuttu ve bir ay sonra "I love you, then I love you now" plağı elime geçti. Albümü sevgili eşi Chick Corea için yapmıştı. Daha sonra caz konserleri o denli ilgi gördü ki vakıf yönetimi ayrı bir caz festivali oluşması gibi hayırlı bir karar aldı.

17.Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Chıck Corea Freedom Band, Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi / Fotoğrafçı: Ilgın Erarslan Yanmaz

1994 yılında Görgün Taner’in yönetiminde başlayan İstanbul Uluslararası Caz festivali, günümüze kadar yaşamımda paralel giden bir olguya dönüştü. 2005 yılında Görgün Taner’in Vakıf yönetimine geçmesiyle yerini sevgili Pelin Opcin aldı. Festival yıllar içinde gelişirken, uluslararası caz platformunda saygınlığını perçinlerken, ben de olgunlaştım, mesleğimde ustalaştım. Sanki başta Görgün Taner, Pelin Opcin olmak üzere emeği geçenlerle birlikte yetişmiştik. Elbette ben hepsinin büyüğüydüm. Acı tatlı olayları, yaşadıklarımızı her yıl festivalin coşkusuyla olumladık. İzmir'den İstanbul'a taşınmam, festivali izlemem için çok yararlı oldu. Danışma kurulunda yer alarak katkıda bulunmaya çalıştım. Özellikle başından beri Genç Caz seçmelerini destekledim. Genç caz yorumcularımız için bir olanak kapısı çünkü ve benim için oldukça önemli. Bunca yıl neler mi dinledim. Anlatmakla bitmez, sayfalara sığmaz... Ayrıca caz dünyasının yıldızlarıyla yaptığım söyleşiler, TRT Radyo-3'de yayınlanan "Günümüzde Caz" ve "Pop Caz" programlarıma arşiv değeri kattı.

17.Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Martha Wainwright Sings Pıaf, Sepetçiler Kasrı / Fotoğrafçı: Ilgın Erarslan Yanmaz

İstanbul Uluslararası Caz Festivali'nin yaşamımdaki en büyük olayı ise 2010 yılında "Yaşam Boyu Başarı" ödülüne layık görülmemdi. Bana duyurulduğu günü de asla unutamam; danışma kurulu toplantısındaydık. Vakıf, Şişhane'deki o güzel tarihi binasına yeni taşınmıştı. Görgün Taner beni binanın diğer odalarını göstermek bahanesiyle dışarı çıkardı. O sırada içeride Pelin Opcin danışma kurulu üyeleri arkadaşlarıma benim ödül almam konusunu açmış ve oy birliğiyle kabul edilmiş. Ben de o yıl kimi aday gösterelim diye düşünüyordum. İçeriye girince, bana karar bildirildi. Çok şaşırdım, çok mutlu oldum, onur duydum. Çünkü benden önce Ahmet Ertegün, Arif Mardin, Süheyl Denizci, Muvaffak Falay, Selçuk Sun, Cüneyt Sermet, Rüçhan Çamay, Ayten Alpman, Tuna Ötenel ve İlhan Mimaroğlu gibi ustalar, esin kaynaklarım, rehberlerim bu ödülü almıştı. İçlerinden yitirdiklerimizi sevgiyle, saygıyla anıyorum. 2010 yılı bu ödülle birlikte yaşamımın mutlu bir dönüm noktası oldu.

17.Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Martha Wainwright Sings Pıaf, Sepetçiler Kasrı / Fotoğrafçı: Ilgın Erarslan Yanmaz

25. yılında festival, şanına yaraşır bir programla karşımıza çıkıyor. Şimdiden konserleri, özel mekânlarında dinlemek için sabırsızlanıyorum. Hele açılış, benim için çok heyecan verici olacak... Pelin Opcin'imiz de bu festivalle bize veda edecek. Londra Caz Festivali çok şanslı onu bünyesine kattığı için... Festival Temmuz sonuna kadar yine Direktör Pelin Opcin ile İstanbul Caz Festivali Direktör Yardımcısı Harun İzer’in yönetiminde… Başaracağı kuşku götürmez. 2009 yılından beri Bodrum-İstanbul arası gidip geliyor, festivali izliyorum. Öyleyse konserlerde görüşmek üzere...


* Genç Caz Danışma Kurulu Üyesi, caz ve müzik yazarı, radyo yapımcısı ve müzik prodüktörü 

24.İstanbul Caz Festivali, Özel Etkinlik: Tuna Ötenel ve Dostları ile Bir Caz Gecesi, Salon İKSV / Fotoğrafçılar:  Berk Özler Ve Poyraz Tütüncü

 

İstanbul Caz Festivali 25. yaşını kutluyor.

Bu vesileyle her hafta sürpriz bir isim, 25 yıldır cazı ve çok daha fazlasını İstanbul’a taşıyan festivalin unutulmaz konserlerini, perde arkasını, caza dair bilgi ve birikimlerini T24 okurları için yazıyor. Yazıların ardından sohbet, #25YıldırCazveDahası etiketiyle sosyal medyada da devam ediyor.

 

 

24.İstanbul Caz Festivali, Özel Etkinlik: Tuna Ötenel ve Dostları ile Bir Caz Gecesi, Salon İKSV / Fotoğrafçılar:  Berk Özler Ve Poyraz Tütüncü

Yazarın Diğer Yazıları

25 yılın 21'i ve Ömrümün yarısı

"25 yılda sahnede neler olup bittiğini bilenler biliyor. Sahne arkasında ise bu duygular hâkimdi… Büyük bir aile, adanmışlık, tutku, inanç ve müziğe duyulan sonsuz aşk"

“Bir Ömürlük Misafir”imiz: Erkan Oğur

Erkan Oğur bir konserde çaldığını bir daha çalmıyor

Sen başkasın Melody Gardot

"Seni nasıl sevmeyelim? Sen başkasın Melody Gardot. Sen hep gel..."