14 Nisan 2012

Hayat acayip, insanlar acayip

Acayip Hikayeler karikatürist Galip Tekin’in korku, gerilim, bilimkurgu gibi farklı türleri barındıran fantastik öykülerinin dergiden televizyona uyarlanmış hali…

 

Bu dizi gerçekten acayip… 
 
Bu dizi en psikolojik…
 
Bu dizi sansürsüz, bu dizi fütursuz, bu dizi +18
 
Bu dizi gerçekten şaaak diye acayip bir tokat çakıyor yüzünüze… 
 
Hangi dizi derseniz dün başladı; Acayip Hikayeler
 
Acayip Hikayeler karikatürist Galip Tekin’in korku, gerilim, bilimkurgu gibi farklı türleri barındıran fantastik öykülerinin dergiden televizyona uyarlanmış hali… 
 
Anlatıcı olarak ise karşımızda Hayko Cepkin var, başarılı seçim.
 
Öncelikle televizyonda böyle deneysel bir işe imza attıkları için Star TV’yi kutlamalı.
 
Çünkü gerçekten de hem içerik hem biçim olarak böyle zorlayıcı bir deneyselliğe girişmek risk ve zor.
‘Hikayelerimi basmak cesaret işiydi, televizyona koymaksa delilik’ demiş Tekin. 
 
Yapımcı Metin Kalkavan epey zorlanmış ve 400 hikayeden televizyon için kullanılabilir görünen 60 tanesi seçilmiş. 
 
Şu anki, neredeyse 90 dakikalık uzuuun dizi sürelerinin getirdiği külfetten farklı olarak Acayip Hikayeler her bölümde farklı oyuncularla kendine has 40’ar dakikalık her biri kısa film tadında bölümleriyle ekranda olacak.
 
Gerçekten de oyuncusundan teknik ekibine kadar herkes dizi süreleri konusunda mağdur. Bu dizi bize, bizde de bu süreyle de drama olabileceğini gösteriyor, alkışlamalı.
 
Haluk Bilginer’i izleyince, bir daha sakın sit-comda oynamasın kendini tekrar etmesin ve bizi bu müthiş oyunculuğundan mahrum etmesin diye düşündüm.
 
Şevval Sam’ı da ayrı severim… Tutuk bulunduysa zaten başarılı demektir çünkü zaten rol içinde rol yapıyordu. 
 
Fulden Akyürek ise kesinlikle artık böyle güzel projelerde yer alıp oyunculuğunu göstermeli.
 
Öldürme üzerine olan ilk bölüm kim ne derse desin öldürme üzerine çarpıcıydı, düşündürücüydü. 
Sonunda da şaakk diye tokatı indirdi. 
 
Dendiği gibi av ve avcı yer değiştirdi; ‘Av ve Avcı artık yer değiştirmek üzeredir. “ Çünkü gecenin en karanlık olduğu an, sabahın da en yakın olduğu andır...’
 
O kadar birbirine benzer iş var ki ekranlarda, bu dizide emeği geçen herkesi farklı bir işe teşebbüslerinden ötürü alkışlamalı, hatalar da görmezden gelinmeli.
 
Bir zamanlar TRT’de yayınlanan Alacakaranlık Kuşağı tadındaydı.
 
Aklıma getirdi; Kieslowski’nin Öldürme Üzerine Kısa Bir Film’i de tekrar tekrar izlenmeli.
 

Reklamlar ve programlarda da hashtag

 
Dizilerden sonra reklam ve programlarda da hashtag uygulaması başladı, son zamanlarda dikkatimi çekmeye başladı.
 
İlk örnekleri yavaştan reklamlarda gsm operatörü markalarından geliyor.
 
Program olarak ise Vedat Milor’un NTV’deki programında dikkatimi çekti.
 
Vedat Milor, balık tadımı yaptı, yorumlar yapmaya başaldı ve ekranda #ensevdigimbalik hashtagi epey uzun verildi.
 
Ekranlarda Twitter hashtag etkisi türlere sirayet ederek son hızıyla devam ediyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu