Hep bunlar imtihan, aaa aaah hep bunlar imtihan, aaah dostlar...

Stop making stupid people famous. (Yani aptalları meşhur etmeyi durdurun)

Evrenden torpilim var değil evrenden profiterolüm var....

Ver aforizmayı, ver aforizmayı...Boşuna mı o kadar para döktük!

Başkalarının adına utanmak ve paçozlaşma

*'Eski sevgileleyim de güzeldi abya al sana sıyalı tam liste, bu ilk değil'

*'Bu kadın sende ne buldu'

* ‘37 senedir içimde biriken bütün enerjiyi salacağım’

404 not found

***

Pseudoscience yani Sözdebilim veya sahte bilim; bilimsel argümanlar kullanılarak ileri sürülen, ancak bilimsel çalışmaların gerektirdiği materyal, metot vb. hiçbirini izlemeyen safsatalar bütünü.

Junk sicence da deniyor.

Yani sözdebilimciler sarmış dört bir yanımızı, ağlayanımız yok.

Ama zaten ağlayana ihtiyaç duyan da yok.

Çünkü kahir ekseriyet, gerçek istemiyor ki...

İnsanoğlu seviyor, kendisine pazarlanan sahteliği,

İnsanoğlu söz istiyor, aforizma istiyor. Hayatında o ana kadar yapamadığı her şeyi de o anda o duyduğu aforizmayla gerçekleştireceğine inanıyor. Birkaç da tarihi önemli kişiliklerin hayatlarından anekdotlar ezberliyorlar, al şimdi tamamlandı operasyon.

Döndür döndür anlat. Ooow işte aslında Churchill de...

İnsanoğlu kandırılmak istiyor?!

Yappabilirsiniz, eddebilirsinizciler de buradan türüyor, aslında arz-talep meselesi.

Nasıl ki bilimsel hiçbir değeri olmayan “astroloji-burç” denen safsataya inanan tonlarca insan var ve buradan beslenen tonlarcası var...

Bu yaşam koçları, spiritüelciler, quantumcular, yok bioenerjiciler...

Yok endoplazmik retikulum...

Ama vallahi endoplazmik retikulumcuyum ben, mesleğim bu deseniz, daha bilimsel olur.

İnanan da çıkmazsa n’olayım, adımdan yumuşak g’yi atarım.

Bu safsata pazarlamacılarına en güzel çanak tutan da medyanın ta kendisi maalesef. Bu insanlarla röportajlar yapıyorlar. Özellikle de en önemli güç, televizyon.

Televizyon, televizyonda olma hali onlar için çok değerli. Bir nevi kabul görürlük, işbilirlik raporu gibi. Eeee devir de zaten birkaç ünlü kanka yap, ortamlara dal, attır oradan bir bilmem ne koçluğu, işte tam devrin adamı oldun. İstediğine ulaştın.

Ama en önemlisi de tabii, bu insanların inanılmaz bir çene gücünün olması. Konuşmaktan, anlatmaktan hiç bıkmamaları...

Bir siyasi ustalığında ve manevrasında....

Mesele şu ki, hala bitmedi inanma sevdanız...