21 Nisan 2019

Yüksek modanın kalpleri yardım için atıyor!

"Fransa’nın titanları” denilebilecek yüksek moda markaları bir yandan Paris’in en önemli ve sembolik yapılarından Notre Dame katedrali için gerekenden bile fazlasını bir çırpıda bağışlarken, tarih bize bir kez daha bir dini kurumun ihtişamı üzerinden ikiyüzlülük nedir gösteriyor sanki

Pazartesi günü bir anda alevler içinde kalan Paris’in simgelerinden Notre Dame Katedrali için Paris’in bir diğer sembolü, “Yüksek Moda” (Haute couture) ilk adımı atanlardan olmuştu. Balenciaga, Yves Saint Laurent, Boucheron gibi lüksün dev markalarını bünyesinde bulunduran Kering grubunun sahibi Pinault ailesi katedralin yeniden eski görkemine kavuşması için bir çırpıda 100 milyon euro bağışladı.  Çok geçmeden LVMH grubunun sahibi ve Fransa’nın en zengin adamı olan Bernard Arnaut 200 milyon Euro bağış yapacağını duyurdu. Dünyanın en büyük lüks grubu LVMH bugün Dior, Celine, Louis Vuitton gibi yüksek moda markaları dışında önemli başka sektör markalarını da kapsıyor. Fransa’nın titanları bu maddi bağış ile bir yanda Paris’in en önemli ve sembolik yapılarından olan Notre Dame katedrali için gerekenden bile fazlasını bir çırpıda bağışlarken, tarih bize bir kez daha bir dini kurumun ihtişamı üzerinden ikiyüzlülük nedir gösteriyor sanki.

Bernard Arnault ve François-Henri Pinault

Çok değil birkaç sene önce, 2017’de basında ve en çok da sosyal medyada Notre Dame Katedralinin “fukaralığı”nın görüntüleri dolaşmakta idi. Dokunduğun anda parçalanan kireçtaşı yamaları, hava kirliliği ve asit yağmurundan heba olmuş Gargoyle heykelleri tek tek katedral yetkilileri tarafından gösterildiğinde pek de elini cebine atan olmadığı gibi bu tür hizmetler için gereken ödeneklerin vergilerle sağlanabildiğini ve bugünkü bu bonkör ailelerin çoğunun hep bir vergi sorunu olduğunu hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum.

Notre Dame katedrali yangını TIME objektifinden

“Moda, toplum için de var”

Elbette burada bu büyük bağışın önemini yadsıyamayız ve hatta lüks moda markaları ve tasarımcılarının uzun zamandır yardım kuruluşları ile çok daha aktif dirsek temasında olduğunu, çoğu yardım kuruluşunun yüksek modanın devleri tarafından bağışlar ve dahası sürdürülebilir yardımlar ile desteklendiğini belirtmeliyiz.  “Moda toplum için de var” diyen pek çok lüks marka açlık, yoksulluk, çocuk hakları, ölümcül hastalıklar gibi konularda çalışan yardım kuruluşlarının en büyük finansörlerinden.  Bunların en önemli ve en çok ses getirenlerinden biri 2013 yılında Micheal Kors tarafından başlatılan ve dünyadaki açlığı yok etmeyi hedefleyen Watch Hunger Stop bağış kampanyası idi. Micheal Kors, ünlü aktris Kate Hudson’ın da desteği ile bugüne kadar 10 milyon yiyeceğin tüm dünyadaki aç çocuklara ulaştırılması sağladı. Vakıf halen 70’den fazla ülkede 16 milyon çocuğu doyuruyor.

Micheal Kors Watch Hunger Stop kampanyası

Ralph Lauren’in 2000 senesinde kurduğu Pink Pony Vakfı, kanser hastalarını eşit ve kaliteli tedavi ve bakım şartları sağlamak üzere tarama, teşhis, tedavi ve iyileştirmeye kadar her aşamada destekliyor. Vakıf şahsi bağışlar, kurumsal ortaklıklar ve Ralph Lauren’ın kendi kişisel bağışları ile en geniş bütçeli derneklerden biri. AIDS hastalığına karşı farkındalık ve fon oluşturmak üzere başlatılan “Product Red” kampanyası ile bugüne kadar AIDS’ten etkilenenlere eğitim ve tıbbi bakım sağlamak üzere milyonlarca doların üzerinde bağış elde edildi.

Ralph Lauren Pink Pony'yi kurma sebebini anlatıyor

Markaların yoksullukla imtihanı

Bugün en önemli ve en bilinen fonlardan biri olan Product Red’in ortaklarından biri de ünlü tasarımcı Giorgio Armani. Batı Afrika’da yaşayan korunmasız çocuklara ve ailelerine destek olmayı amaçlayan Orphan Aid Africa vakfının önde gelen uluslararası destekçisi ise İtalya’nın moda devlerinden Missoni. Isabel Marant ve Louis Vuitton da bu vakfın önemli bağışçıları arasında.

Moda sektöründe “kurumsal sosyal sorumluluk” moda olmadan çok önce ise punk’ın biricik kraliçesi Vivienne Westwood vardı ve hep var olacak.  Markasını her zaman iklim değişikliği gibi önemli çevre sorunlarıyla ilgili farkındalığı artırmak üzere kullanıyor ve hatta bunu en aktivist, en protest şekillerde yapıyor.  Son olarak yağmur ormanlarını birlikte kurtaralım diyerek bir sosyal medya meydan okuması başlattı ve müşterilerinden birer tişört alarak destek olmalarını istedi. Westwood hem kişisel serveti hem de markasının gelirleri ile Cool Earth vakfının en büyük destekçilerinden biri.

Yüksek modanın geleneksel sanatları yaşatma, zanaatkarları destekleme, sürdürülebilir moda gibi konularda ise büyük çaba harcadığını ve çoğunun bunu misyon edindiğini ise daha önceki yazılarımdan hatırlayacaksınız. Sözün özü lüks elini cebine attığında ve yarattığı arzu nesnelerinden elde ettiği gelirlere “iyi kalpler” de eklediğinde daha güzel.

Yazarın Diğer Yazıları

2019: Modada uyanış ve kapanış sezonu

2019 moda dünyası için inanılmaz hareketli, geçmişe sık sık öykünen ama gelecek için de acil ve cesur adımlar atmaya başlayan bir yıl oldu

İyi moda, iyi tasarım, iyi marka için bir nefes

Bugün moda endüstrisinde taşlar yerinden oynuyor ve kartlar yeniden dağıtılıyorken, Sir Paul Smith'in neredeyse 40 yıl önceki vizyonu bizi sanki yine en başa götürüyor: nefes alacak, işleri dinginlikle ve nezaketle yapacak kadar zaman. Belki 2020'de kendimiz, bedenimiz, ruhumuz ve işimiz için bizim de mottomuz bu olur

Yeterince etik değil misiniz? Gülümseyin, 'Diet Prada'dasınız!

2014'de bir anonim ikili tarafından kurulan ve lüks moda markalarının kopya tasarımlarını, intihal vakalarını, ayrımcı, seksist ve ırkçı yaklaşımlarını basit birer foto kolajla paylaşan @diet_prada, patlattığı ırkçı Dolce&Gabbana reklam skandalı ile moda endüstrisinin ortasına "bomba" gibi düştü.