29 Mart 2012

O at pisliğinin kokusunu çok ararsınız sonra!

Büyükada’da atlı faytonların yerini akülü faytonların alması için bir seferberliktir gidiyor.

 

Büyükada’da atlı faytonların yerini akülü faytonların alması için bir seferberliktir gidiyor. Bu akülü faytonları, atlara kötü davranıldığı için desteklediklerini söylüyor bazı kişiler…

O zaman bu güruha sormak lazım; akülü faytonlar konusu gündeme gelmeden önce neden bu zavallı atların durumunu hiç gündeme getirmediniz?

Acaba sizlerin bu zavallı atlara acıma duygunuz akülü faytonlar lafını duyduktan sonra mı birden depreşti?

Evet, atların durumu hiç de iç açıcı değil, ama bunun sorumlusu kim acaba, bunu düşündüler mi akülü fayton sever arkadaşlar?

Acaba hiç düşündüler mi, bu atların ve faytoncuların durumu bugüne kadar neden düzeltilmedi?

Acaba bu bilinçli bir politikanın ürünü olabilir mi? Rant peşinde koşan akülü fayton lobisinin işi olabilir mi acaba bu?

Hiç düşündüler mi?

Belediyelerin de bu ranttan istifade edebileceğini hiç düşündüler mi?

Yerel örgütler eğer isteselerdi, doğru dürüst bir yönetim planıyla, bu atlı faytonların durumunu pekâlâ düzeltebilirlerdi. Ve bu zavallı atlar da bu halde hizmet vermezdi.

Doğru dürüst modern ahırlar yapılsaydı, faytoncular disipline edilip, doğru dürüst bir tesise kavuşturulsaydı, tüm bunlar olur muydu?

Elbette ki olmazdı.

 

***

 

Ama tüm bunlar, bu atların ve faytoncuların zavallı duruma düşürülmesi, yıllardır uygulanan bilinçli bir politikanın ürünüdür.

Burada amaç başkadır.

Amaç, adaları tepelerine kadar imara açmaktır. Böylece her yere akülü faytonlarla ulaşım kolay hale gelecektir.

Böylece de adalar, tamamen doğallığını yitirecek, bir beton yığını haline gelecektir. Amaç arsızca para kazanmak, yarını düşünmemektir. Benden sonra tufan anlayışı içinde adalardaki doğal yapıyı yok etmektir.

Dünya böyle doğal yerleri korumak için elinden geleni yaparken, motorlu, akülü araçları devreden çıkarmanın planlarını yaparken, onların yerine bisikletleri, atlı arabaları gündeme getirirken, biz yine tam tersini yaparak dünyaya müthiş bir örnek oluşturuyoruz.

Yani her zaman olduğu gibi dünya mersine, biz tersine…

 

***

 

Adalar’a akülü fayton gelirse neler olabilir?

Gelin biraz beyin jimnastiği yapalım ve neler olabileceğini düşünelim.

Bu akülü faytonlar giderek çoğalır ve atlı faytonlar tarihe karışır. O zavallı atlar da salam, sucuk, sosis olurlar. Bu akülü faytonlarla kalmaz. Herkes akülü otomobil sahibi olur. Ve adalarda müthiş bir trafik başlar. Klakson seslerinden, gürültüden geçilmez. Birden park sorunu baş gösterir.

Sonra ulaşım kolaylaştığı için sit alanı özelliği ortadan kaldırılır ve adaların her yeri imara açılır. Adalar bir beton canavarına dönüşür. Tüm ormanlar, ağaçlar yok olur. Deniz kirlilikten geçilmez. Bütün sonradan görmeler altlarında akülü otomobilleriyle ortalıkta görgüsüzce cirit atmaya başlarlar.

Bu akülü araçlar hiç kuşkunuz olmasın zamanla motorlu araçlara dönüştürülür.

Cennet adalar, cehennem adalara dönüşür.

 

O at pisliğinin kokusunu çok ararsınız o zaman, benden söylemesi…

Yazarın Diğer Yazıları

TÜBA kendini iyi tanıtamamış olabilir; ama mesele bu değil!

TÜBA’nın kuruluşunda söz sahibi olan bilim adamlarından Prof. Dr. Celal Şengör de, alınan kararı eleştirirken...

Çevre korumada yine sınıfta kaldık

Dünyanın en saygın üniversitelerinden Yale Üniversitesi, 2012 Dünya Çevre Performansı Endeksi\'ni (Environmental Performance Index EPI) yayınladı.

Prof. Görür’ün eleştirilerini ciddiye alırlar mı?

Prof. Dr. Naci Görür’ü hemen hemen depremle ilgilenen herkes biraz tanımıştır.