12 Mart 2018

2017 bilançolarının esrarı: Şirket kârları artarken ücretler neden geriliyor?

"Öğretmene, doktora ne kadar maaş verdiğini açıklayan devletten farklı olarak şirketler kime ne ücret verdiklerini açıklamıyorlar"

Borsa tabiriyle “bilanço dönemi”ndeyiz. Şirketler arka arkaya 2017 bilançolarını açıklıyorlar. Biz de böylece, geçen yıl ne kadar satış yaptıklarını, ne kadar borçlandıklarını, ne kadar kâr veya zarar ettiklerini öğreniyoruz.

Bilançolardan yansıyan manzara: 2017 birçoğu için güzel geçmiş. Kârını yüzde 30, yüzde 40, yüzde 100 artıranlar gırla... Yüzde 200, 300 hatta 400 küsur artıranlar bile var. İnsan haliyle merak ediyor, 2017 sonunda çalışanlarına ne kadar zam verdiler acaba?

Bu soruya cevap vermek kolay değil. Öğretmene, doktora ne kadar maaş verdiğini açıklayan devletten farklı olarak şirketler kime ne ücret verdiklerini açıklamıyorlar.

Bununla birlikte özel sektör ücretlerine dair hepten karanlıkta da değiliz. Bazı danışmanlık şirketleri, şirketlerin insan kaynakları yöneticileriyle görüşerek çalışanlarına ne kadar zam yaptıklarını soruyorlar. Ve aldıkları bilgileri rapora dönüştürüyorlar.

Bunu neden yapıyorlar? Çünkü başta yabancılar olmak üzere birçok şirket, çalışanına ne kadar zam yapacağına ya da açacağı fabrikaya alacağı çalışanlara ne kadar ücret vereceğine, sektör ortalamalarına bakarak karar veriyor.

İnsan kaynakları danışmanlığı şirketi Korn Ferry Hay Group’un her yıl açıkladığı “Ücret ve Yan Haklar” raporu, bu araştırmaların başında geliyor. Korn Ferry, 2017 sonunda yine önde gelen yerli ve yabancı şirketlerin insan kaynakları yöneticileriyle görüştü ve sektörlerin ortalama ücret zamlarını açıkladı. Korn Ferry’nin raporuna göre özel sektörde 2018 yılı ortalama ücret zammı oranı, yüzde 11.

Peki geçen yıl enflasyon hangi seviyedeydi? Yüzde 12. Yani aslında pek çok sektörde maaşlar reel olarak geriledi. (Gelirinizin birkaç yıl önceye göre azaldığını hissediyorsanız sebebi işte bu.)

Tabii maaş zammı, sektörden sektöre farklılık gösteriyor. Bazı sektörlerde ortalamanın üzerinde zam yapıldı. Çalışanına en cömert sektör, otomotiv ana sanayi. Otomotiv, geçen yılın en hızlı büyüyen sektörleri arasındaydı. İhracatı sırtladı, iç pazarda bir milyon adetlik satış eşiğini geçti. Otomotiv şirketleri, bu yıl çalışanlarına ortalama yüzde 13 zam yaptılar.

Buna karşılık ilaç, yazılım, lojistik, perakende gibi pek çok sektörde ücret zammı yüzde 10’da kaldı.

Türkiye’de bir süredir esrarengiz bir durum yaşanıyor: İstatistiklere göre ekonomi hızlı denebilecek bir tempoyla büyüyor. TÜİK, gayri safi yurtiçi hasılanın 2017’nin üçüncü çeyreğinde, yani Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yüzde 11,1 büyüdüğünü açıkladı. Ama kimse buna inanmadı. İnsanların cebine yansıyan bir şey yok çünkü. Bir ülke büyüyorsa halkının da zenginleşmesi gerekmez mi? Aksine Türkiye’de herkes ekonomik durumunun daha da bozulmasından, artan fiyatlara para yetiştirememekten şikayetçi. Nedir bu işin sırrı?

Yukarıda gördük. Sırrın bir kısmı bilançolarda saklı. (Başka nedenler de var ama onlar bu yazının konusu dışında.)

Borsa bilançolarıyla Korn Ferry’nin “Ücret ve Yan Haklar” araştırmasını yan yana okuyunca ortaya şöyle bir manzara çıkıyor: Büyük şirketlerin ciroları geçen yıl sahiden de büyümüş. (Borsa bilançoları daha çok büyük, tanınmış şirketlerin durumunu yansıttığı için küçüklerin durumunu bilemiyoruz. Onların durumu büyük olasılıkla hiç parlak değil.) Ama büyükler kazandıkları parayı şirket kasasına koymuş.

Burada ekonomi adabına, tabiri caizse “kapitalizmin raconu”na ters bir durum var. Ciro ve karlılıktaki artış eğer çalışan sayısında büyük bir değişim yapılmadan sağlandıysa bu, verimlilikte artış yaşandığı anlamına gelir. Verimlilikteki artışın bir kısmının çalışanlarla paylaşılması gerekmez mi?

Korn Ferry’nin araştırması, bunun olmadığını gösteriyor.

Bunun sebebi (veya sebeplerinden biri), OHAL’de grev yapmanın neredeyse imkansız hale gelmesi olmasın?

Aklıma gelen bir soru daha var: Ortalama çalışan ücreti yüzde 11 artarken, üst düzey yöneticilerin yıllık kazançları ne kadar arttı acaba?

Türkiye’de üst düzey yönetici ücretleri sır perdesinin arkasında gizlendiği için bu sorunun yanıtını da bilemiyoruz. (Oysa dünyanın birçok yerinde şirketler üst düzey yöneticilere verdiği ücretleri açıklamak zorunda. Bu konuda T24’te daha önce şöyle bir yazı yazmıştım)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?