17 Mayıs 2014

Yasa uyarınca yaşam odaları zorunludur

Yaşam odaları 6331 Sayılı İş Sağılığı ve İş Güvenliği Kanunu’nun gereğidir

Soma katliamının gerçek sorumlularını karartmak için yalan rüzgarları sürüyor.

Bunlardan biri de madenlerde meydana gelebilecek bir facia karşısından maden işçilerini korumaya yönelik yaşam odalarının zorunlu olmadığı yönündedir.

Bu bilgi hatalıdır, yanlıştır ve amacı bu olsun veya olmasın işvereni aklamaya yol açar.

Yaşam odaları, doğru maske kullanımı ve benzeri son teknoloji korunma önlemlerini almak işverenin işçiyi koruma borcunun gereğidir. Bu borç iş hukukun temel ilkesidir.

Dahası bu durum 6331 Sayılı İş Sağılığı ve İş Güvenliği Kanunu’nun gereğidir.

Kanun işverene çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini koruma yükümlülüğü getirmiş ve her türlü tedbirin alınmasını zorunlu kılmıştır. Büyük harflerle yazalım: HER TÜRLÜ tedbir alma zorunluluğu.

6331 sayılı yasanın 4. Maddesine göre işveren, çalışanların isle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü̈ olup bu çerçevede mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü̈ tedbirin alınması, organizasyonun yapılması,  gerekli araç̧ ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen startlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak zorundadır.

Anlamak istemeyenler için tek tek sıralayalım. Mesleki risklerin önlenmesi için işveren her türlü tedbiri alacaktır. Gerekli araç ve gerek sağlayacaktır ve sağlık ve güvenlik tedbirlerini günün şartlarına uygun hale getirecektir.

6331 sayılı yasanın 5. Maddesi işverene çalışanları risklerden koruma konusunda yükümlülükler getirmiştir. İşveren, çalışanları risklerden korumak için bu yükümlülüklere uymak zorundadır. Nedir bunlar?

Risklerden kaçınmak.

Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.

Risklerle kaynağında mücadele etmek.

İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma sekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek,

Teknik gelişmelere uyum sağlamak.

Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek.

Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma startları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek.

Yasa işverene risklerden kaçınmak için teknik gelişmelere uyum sağlanmasını sağlamak ve teknolojiyi kullanma yükümlülüğü getirmektedir.

“Her türlü tedbir” ve “teknik gelişmelere uyum sağlamak” boş laflar değildir.  2014’te 19. Yüzyıldan örnekler verebilirsiniz ama iş güvenliğinde 19. Yüzyıl teknolojisini kullanamazsınız. Risklere karşı en son teknolojiyi kullanmak durumundasınız.

Tekrar altını çizelim ve bu işverenin işçiyi koruma borcunun esasıdır.

Yasa bu kadar açıkken yaşam odalarının zorunlu olmadığı sonucuna nasıl varılıyor?

Yasalar genel ve soyut hükümlerle yükümlülüklerin ya da hakların çerçevesini çizer. Yönetmelikler, yasanın nasıl uygulandığını gösteren düzenlemelerdir.  Yönetmelikler yasayı daraltamaz ve yasanın amacıyla çelişemez.

6331 sayılı yasa işverenin yükümlülüklerini belirleyen temel hukuki dayanaktır. Çalışma yaşamında işçilerin korunmasına ilişkin standartlar bunun altında olamaz.

6331 işverene en son teknolojiyi kullanarak işyerinde sağlık ve güvenliğe ilişkin her türlü önlemi alma zorunluluğu getirmektedir.

Yaşam odalarının yasada adı anılarak yer alması yasa yapım tekniğine aykırıdır. Yasada bu tip ayrıntılar yer almaz. 

Yaşam odalarının yönetmelikte yer almaması işverene her türlü önlemi son teknolojiyi kullanarak alma yükümlülüğü getiren yasanın emredici düzenlemelerini ortadan kaldırmaz. 

Yaşam odalarının yapılmamış olması işverenin yasanın emredici düzenlemelerini çiğnemesi, bunun ayrıntılarını ve uygulama usullerini düzenlememiş olmak idarenin görevini savsaklaması demektir.

6331 sayılı yasayı öve öve göklere çıkan hükümet yetkilileri yasanın emredici düzenlemelerini hiçe sayıyor.

“Yaşam odaları zorunlu değildir” demek yaşam hakkıyla alay etmektir.

“Yaşam odaları zorunlu değil” zihniyeti Soma katliamına yol açmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları

Özel madenlerde işçi ölümleri oranı, kamu madenlerinden 16 kat daha fazla!

Siirt’teki katliam açık maden sahalarında yaşanan ilk katliam değil

Dünden bugüne üniversiteye karşı bitmeyen kötülük

Kimsenin şüphesi olmasın, bu hukuksuz ve haksız karar er geç ortadan kalkacak...