12 Şubat 2013

Kürt Memet Nöbete…

Askerlikteki 2-4 nöbeti olsa Kürt Memet üstesinden gelirdi. Ama bu kez üstüne yüklenen ya da üstünde kalan nöbet pek zor

 

Askerlikteki 2-4 nöbeti olsa Kürt Memet üstesinden gelirdi. Ama bu kez üstüne yüklenen ya da üstünde kalan nöbet pek zor.

Öyle ya…

Bir yandan 35 yıldır süren kirli ve kanlı bir savaşı bitirecek ama bunu yaparken Türkiye’yi 12 Eylül Anayasasından beter bir “yeni” Anayasa’nın cenderesine sokmayacak.

Bir yandan Kürt siyasal hareketinin  dile getirdiği ve uğrunda binlerce gencecik evladını kurban ettiği siyasal, ekonomik ve kültürel taleplerin mümkün olduğunca çoğunu elde etmeye çalışacak ama bunu yaparken Türkiye’de  “Seçimde çoğunluğu ele geçiren dilediğini yapma hakkına sahip olur” diye özetlenebilecek ilkel ve demokrasinin ilkelerinden nasipsiz bir zihniyetin önünü ve yolunu açmayacak…

Bir yandan kökleri Anadolu’nun tefeci-bezirganlarına uzanan bir siyasal gelenekle masaya oturacak ve bıçak sırtı bir müzakere sürdürecek. Müzakere masasında verdiği sözlerden cayabilecek bir zihniyetin kaçak güreşebileceği kapıları sımsıkı kapatacak ama bunu yaparken müzakere sürecinin tıkanıp yeniden savaş koşullarına dönülmesini önleyecek bir  esneklikle davranmayı becerecek…

Bir yandan silahların tümüyle ve kalıcı olarak susması, kirli savaşın bitmesi, Kürt illerindeki acıların son bulması için karşı tarafın siyasal temsilcisi olan AKP iktidarı ile müzakere edecek ama bunu yaparken “AKP ile masaya oturulur mu ? Bu gericilik gücü muhatap alınır mı” gibisinden keskin ama kof görüşlerden “Tamam anlaş ama zinhar ödün verme” diyen başka türlü kof keskinliğe kadar epey yaygın bir kesimden gelecek eleştirileri, suçlamaları göğüslemek zorunda kalacak…

Üstelik bu zorlu süreç, “BDP – İmrali – Kandil üçgeni”nin bütün duyarlık ve yönelimlerini gözeterek yürümek zorunda. Tamam, bunlar bir bütünün, Kürt siyasal hareketinin halkaları; ama herbiri aynı zincirinfarklı halkaları.

Sözün özü Kürt Memet’in işi gerçekten zor.

Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşmesi mümkün değil. Buna itirazı olan ciddiye alınır siyasal güç ve kesim kalmadı. Ama sorunu AKP ile anlaşarak ve uzlaşarak çözme somut gerçeği yani zorunluğu, Türkiye’nin demokratikleştirilmesi görevinin de Kürt siyasal hareketinin omuzlarına yüklendiği anlamına geliyor.

O yüzden gel de Kürt Memet adına kaygılanma…

Gel de Türk olarak, “Bu zorlu görevi de Kürtlerin sırtına yıktık ya” diye hayıflanma, eksiklenme…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim