28 Aralık 2015

Kusura bakma İsmail!

Sevgili İsmail Köybaşı, biraz düşersen sıradan Anadolu ekiplerinde dahi kendine yer bulamakta zorlanırsın

Gel, farklı kazanıp ligin ilk yarısını lider tamamlayan takımın oyuncularını, teknik direktörünü eleştir…

Şimdilerde yoklukları fazlaca hissedilen, yeni neslin hiç tanımadığı sadece isimlerini duyduğu ustalarımız sıkı sıkı tembihlerdi, “Siz yandaş değilsiniz, tek işiniz; olup biteni yansız olarak aktarmak…” Ustalara saygısızlık yapılmaz, öğütleri de kulak arkası edilmez, bu nedenle ‘Beşiktaş fırtına gibi esti’ enleminde yazmamı bekleyenlerin bu beklentisi boşa, onların AKP hükümetinin ‘barış’ için adım atmasını beklemesi daha akılcı olur!

Beşiktaş dört gol attı fakat attığından fazlasını kaçırdı, Torku Konyaspor iyi başladı ancak yediği golden sonra oyun disiplini ve oynama istemini yitirdi, karşılaşmanın en kısa özeti. Açılımı ise şöyle; Şenol Güneş sahaya ideal kadro sürdü, tartışmasız. Konuk ekip ise oyunu kendi alanında kabullenmedi ve topa rakip alanda sahip olmak için baskı kurdu, ki bunu da nerede ise ilk yarının büyük bölümünde  sürdürmeyi başardı.

Karşılaşmanın ilk yarısında sivrilip ön plana çıkan isin kuşkusuz Ricardo Queresma oldu. Soldan müthiş ortalar yaparken  ‘egosundan’ kurtulduğunu ‘bas bas’ bağırdı. Gökhan Töre ile kanat değiştirdiğinde de değişen bir şey olmadı, bu kez ortalar sağdan geldi. Ne var ki  Mario Gomez, Queresma’nın ‘adrese teslim’ ortalarında topla buluşamadı ağır kaldı, buluştuğunda ise topu ayağında tutamadı.  Oyunun ikinci bölümünün başında Oğuzhan Özyakup öylesine bir gol attı ki,  beceri derseniz fazlası var, futbol zekası derseniz üstün. Sonrası da ‘çorap söküğü’ gibi geliverdi…

Bu aradaki önemli anekdot ise sahada bireysellikten özenle kaçınıp çok iyi takım oyunu sergilediğinin bilincinde olan Ricardo Queresma’nın gördüğü sarı kart sonrası Şenol Güneş tarafından yedek kulübesine çağrıldığı anda gösterdiği tepki oldu elbette. Sahanın ortasında söylendi, çıkınca Şenol Güneş’e selam vermedi, ne yalan söyleyeyim bana da pek haksız gibi gelmedi! Queresma’nın yerini alan Olcay Şahan’ı yedekte beklemek üretkenliğe itmiş olacak ki topla ilk buluşmasında Mario Gomez’e gol attırdı. Sonrasında Gökhan Töre bir sonrasında da Kerim Grei Koyunlu’nun golleri geldi. Bu arada kaleci Tolga Zengin’in doksan boyunca rakipten gelen topla iki kez buluştuğunun da altını çizmek gerek, bunun dışında Tolga’ya ulaşan topların tümü takım arkadaşlarının geri pasıydı. İsmail’in ne suçu mu var?  Beşiktaş farklı kazanmış, Şenol Güneş’i yaptığı değişiklikler nedeni ile bu kez yeremem zira işe yaradı goller art arda geldi. Olcay Şahan’a bu maç için laf edemem çünkü iki golün pasını verdi üstüne üstlük birisinin de yaratıcısı oldu. Ancak diğer yandan asli işimizi göz ardı etmek de olmaz!

Sevgili İsmail Köybaşı, geçmişte Recep Çetin için ‘takoz’ yakıştırması yapılırdı. Seni Torku Konyaspor karşısında izlerken bir sıfat aradım ve bulamadım. Fazlaca belirgin; becerin yok, yeteneğin yok, futbol zekan yok… Dan-dun oyun seni nereye kadar taşır, fiziksel yetin hep bu düzeyde gitmeyecek ki, biraz düşersen sıradan Anadolu ekiplerinde dahi kendine yer bulamakta zorlanırsın. İyisi mi, forma giydiğin maçları tekrar, tekrar izle ve hatalarını kendin bul, çıkar! Beşiktaş ilk yarıyı ve yılı lider tamamlıyor tebrik etmeli. Beşiktaşlı futbolcu da, teknik kadro da, yöneticiler de ve tabii yandaş grubu da bunun keyfini çıkarmalı. Gelecek yıl ne olur, bekleyip göreceğiz.. 

Yazarın Diğer Yazıları

Hasan Arat’ın golü, gerisi fasarya!

Tartışmak yersiz Portekizli deneyimli teknik direktör Fernando Manuel Fernandes da Costa Santos’un Beşiktaş’a verecek hiçbir şeyi kalmamış...

Al Musrati, sen hiç F16’ya kafa attın mı?  

Sevgili Beşiktaşlılar geçmiş yıllarda Beşiktaş art arda ligin en centilmen taraftarı seçilirdi...