Salt dün gece Gençlerbirliği karşısında değil, sezon başından bu yana oynamak yerine oynamamak için çaba sarf eden Oğuzhan Özyakup’u maçın bitimine 12 dakika kala, Beşiktaş 2 farkla geride kaldığında oyundan çıkarmak Beşiktaş’ı değil, Şenol Güneş’i ‘gülünç’ duruma düşürdü. Futbol 3 alternatifli oyun; Ya kazanırsın ya kaybedersin, ya da puanları paylaşırsın ancak!..
Genç futbolcu Oğuzhan Özyakup’un uzun süredir sadece yetisini değil oynama istemini de yitirdiğine yanlısı da, yansıza da tribünde ve ekran başından tanıklık ediyor. Buna karşın Şenol Güneş’in Oğuzhan Özyakup inadı sürüyor, sonuç ise ortada! Gençlerbirliği yenilgisinin sorumlusu elbette ki tek başına Oğuzhan Özyakup değil, genç futbolcu etken ancak Şenol Güneş’in ‘kısmen’ haklı olduğu ‘rotasyon’ tutkusu, Beşiktaş 3 puan daha yitirmesine olanak hazırladı Ankara’da…
Beşiktaş oyuna ‘ürkerek’ hadi daha gerçekçi olsun, ‘korkarak’ başladı. Gökhan Gönül ile Oğuzhan Özyakup ileri değil de yana oynayarak bunu algılatan isimler oldu. Alvaro Negredo’yu ‘forvet’ Cenk Tosun’u da sol kanatta ‘yancısı’ olarak sahaya sürmek ise en büyük yanlışı oldu Şenol Güneş’in dün gece. Takımın en golcü elemanı Cenk Tosun’un sol kanat yerine orta alana kayması kadar doğalı olamazdı. Caner Erkin de sol kanadı bu kez kullanamayınca Beşiktaş hücum gücünü büyük oranda teknik kadronun seçimi nedeniyle yitirmiş oldu. Bunlara Jeremain Lens’in ‘gölge’ oyunu ile Gökhan Gönül’ün Gençlerbirliği karışışındaki beceriksizliği eklenince, Beşiktaş’ın sağ kanadı da işlemez oldu. Gözler de ister istemez, Anderson Talisca ile Alvaro Negredo’ya odaklandı ancak iki futbolcunun sahadaki durumu da ‘Vermeyince mabut, neylesin sultan Mahmut’ deyişi ile örtüşüverdi. Sağdan orta yok, soldan orta yok Atiba Hutchinson ile Oğuzhan Özyakup’tan da hayır yok… Dön baba dönelim!
Gençlerbirliği Vedat Muriqi ile ilk golü hiç zorlanmadan buldu, açıkçası bu da futbol tutkunlarını şaşırtmadı. Bıkmadan yazarım, Şenol Güneş’in Oğuzhan Özyakup ‘saplantısı’ ile özdeş şekilde! Duska Tosic’in görev yaptığı savunmayı aşıp gol atmak, sıradan takımlar ve üstün yetiye sahip olmayan futbolcular için dahi kolay!
Şenol Güneş devre arasında ‘ben ne yapmaya çalışıyorum?’ sorusuna fazla düşünmeden çabuk yanıt verdi, akabinde de Beşiktaş oyunun ikinci bölümüne Alvaro Negredo ile Jeremain Lens yerine Ricardo Quaresma ve Ryan Babel ikilisi ile devam karar aldı. Hakem Halis Özkahya’nın 2.5 dakika sonra Babel’e gösterdiği ‘kırmızı’ karta hiç kimse itiraz etmedi, edemedi. Hollandalı futbolcu büyük olasılıkla ayağını rakibini görmeden kaldırdı ancak kural hem açık, hem de acımasızdı. Beşiktaş sahada 10 kişi kaldıktan sonra, ki geride 43 dakika daha vardı ve ev sahibi Gençlerbirliği’nin baskısı sürüyordu. Ricardo Quaresma sağ kanadı, beraberinde Beşiktaş’ı hareketlendirdiyse de diğer oyuncuların ‘tutukluğu’ izin vermedi Beşiktaş’ın eşitliği yakalamasına. Aleksandar Scekic takımının ikinci gölünü atarken, Şenol Güneş hatalı pas veren Oğuzhan Özyakup’ı (kanımca) cezalandırıp yedek kulübesine çekip sahaya Tolgay Arslan’ı sürüverdi. Sonrası malum; Ricardo Quaresma ceza alanı içinde düşürüldü kazanılan penaltı vuruşunu Cenk Tosun gole çevirdi ve Beşiktaş, Ankara’da Gençlerbirliği’ne 2-1 yenildi. Bir önemli anekdot; belki de ilk kez bir ‘kırmızı kart’, bir de ‘penaltı’ kararına itiraz edilmediğine tanıklık ettik.
Ezcümle; Bu yenilgi Beşiktaş için ne ilk ne de son olacak elbette. Her ne kadar Şenol Güneş’i yersek de sezon başında bir gerçeğin altını özenle çizivermiştik, yapılan transferleri Şenol Güneş’in istemediği ortada. Ancak Beşiktaş öyle bir başkana sahip ki inşaattan anlıyor, finanstan anlıyor bu da yetmezmiş gibi futbolcudan da anlıyor! Yoksa Alvara Negredo’ya yılda 4 milyon 350 bin, Valencia’ya da 2.5 milyon euro öder miydi?
