07 Ağustos 2014

Çirkin Ermeni, afedersiniz Rum ve korkak Yahudi benim !

Başbakan biliyor ki bu ülkede bu sözler, barışçıl yaşamı savunmaktan daha fazla oy getirir.

Daha önce Hocalı Katliamı için İstanbul'da yapılan anma toplantısına katıldıktan sonra Radikal gazetesinde şu başlıkla bir yazı yazmıştım: “Hocalı anmasında iki Ermeni piç” (http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=haberyazdir&articleid=1080089)

Hatırlamayanlar için hatırlatayım. O zamanın içişleri bakanı İdris Naim Şahin'in katıldığı o mitingde Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz!yazılı pankartları açılmıştı...

 

Bunların arkasında hep aynı zihniyet var diye yazmıştım...

Şimdi Başbakan'ın değişmeyen söylemi bu kez NTV'de Oğuz Haksever'in özel röportajında yine karşımızda...

Yine hatırlatalım Başbakan yani şimdinin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan 2011 seçimleri öncesinde yine aynı tv kanalında şu sözleri söylemişti: “Bizimle ilgili yazılmış 30'u aşkın kitap var ki bu kitapların içerisinde bizim ne Ermeniliğimiz, ne Yahudiliğimiz ne afedersiniz Rumluğumuz kalmış” demişti. (buyrun linki https://www.youtube.com/watch?v=qLBCH948r48)

 

Yıl 2014 Erdoğan yine aynı kanalda bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde “Benim için neler söyleyen oldu, çıktı bir tanesi Gürcüdür diyen oldu, çıktı bir tanesi afedersin çok daha çirkin Bir şey Ermenisin diyen oldu” diyor...

 

Şimdi tüm bunları diyebilip de bir kez bile hakkında bu konuda soruşturma yapılmamış olması bir kenera bu sözler bile bugüne kadar AK Parti iktidarının ve Başbakan Erdoğan'ın yaptıklarında ne kadar samimiyetsiz olduğunun kanıtı...

 

Bu ülkede bugüne kadar hiçbir mahkeme Ermeni vatandaşlarını savunmak için kendiliğinden harekete geçip bu sözlerle ilgili soruşturma başlatmadığı gibi yapılan başvurular da ilelebet sonlanmayacak karanlık dehlizlerde kaybolmaktadır...

 

Başbakan bu sözlerle biliyor ki ertesi gün birçokları kendisini eleştirecek.

Ancak başbakan şunu da biliyor ki bu ülkede bu sözler, barışçıl yaşamı savunmaktan daha fazla oy getirir.

 

(Karadeniz bögesinde çok sattığını söyleyen bir araba markasının distribütoru zamanında Agos'a destek vermek istemiş ancak milliyetçi müşterilerinin tepkisinden korktuğu için “parasını verelim ilan basmayalım ama olur mu?” demişti)

 

Bu zihniyete göre bu ülkede;

ne kadar Ermeni öldürseniz,

ne kadar Rum'un malına konsanız,

ne kadar Yahudiye küfür etseniz

o kadar çok sevaba girmektesiniz...

 

Bu durum için Ermenilerin güzel de bir atasözü var, ArmenianWeekly Dergisi'nin editörü Khatchig Mouradian dün gece twitter'dan hatırlattı;

“Eğri cetvelden düz çizgi bekleme”

 

Başbakanının tüm bu sözleri sarf edebilen bir Cumhurbaşkanı'na oy verecek olanlara:

 

Bir gün gelecek Erdoğan'a ve Ak Parti'ye oy verenler bugün başbakanın dilindeki afedersiniz sözlerini bu kez “Afedersiniz ben Erdoğan'a oy verdim” demek zorunda kalacaksınız.

Çünkü bu çürümüş zihniyetin iktidarı çürük tahtalar çökene kadar sürecek...

 

Sevgili başbakan,

Ermeni olsanız ne olur olmasanız ne olur, bize  “Türküm! Doğruyum! Çalışkanım!” dedirten milli eğitim dedi diye biz Türk mü olduk.

Biz biliyorduk; oradaki “Türk” başka “Türk”.

Olsak da olur olmasak da.

Orada bize göre “Türkiyeli” demek istiyordu.

Ya da biz öyle anlamak istiyorduk...

Sizin de bunca yıllık iktidarınızda, “dine hürmet eden farklılıklara da hürmet eder” diye ümit etti Türkiye'deki azınlıklar belki de.

“Kendine Müslüman” terimi bu durum için icad edilmiş olsa gerek.

Dine hürmet sadece kendi dinine değil diğerlerinkine de hürmeti gerektirir oysa ki.

 

Keşke ne Ermeniliği, ne Rumluğu ne de Yahudiliğinin gündemde olmasına gerek kalmadan hepimizin Türkiyeli olabileceği bir ülke yaratma sloganıyla çıksaydınız o programa...

 

Son sözüm de programda başbakanın karşısında o sözler sarf edilirken tek bir kelime bile etmeyen Oğuz Haksever'e.

Keşke siz vicdanı olaydınız ekranın.

Bizler, sizler gibi insanların vicdanlı olduğu umuduyla yaşayanlardık...

Yazarın Diğer Yazıları

İnkârcılığın çaresizliği

Demek ki milleti ayakta tutabilmek için bir tek geriye bu kin ve nefret kaldı

Sen kilise yapadur bakan, yıktıklarınız hortluyor bir yandan

Jandarma, Ahlat Müzesi, usanmamış definecilerle uğraşmış...

Yaşama eylemi

Her neye sinirlendiyseniz veya her neye üzüldüyseniz, duygunun geçici bedeninizin ve sizin kalıcı olduğunuzu size hatırlatan bir kitap "Yaşam Eylemi" adı üstünde