02 Aralık 2017

Türkiye’yi hatalarınıza kalkan yapmayı bırakın

“Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı yüzünden kırılmadık kol kalmıyor Türkiye’de...

Hep aynı şey oluyor...

AKP iktidarı, kendi hatalarından dolayı her başı sıkıştığında hedef şaşırtmaya çalışıyor...

Eğer yurt içindeyse bu muhalefete karşı işliyor...

Ne zaman muhalefet bir olayı gündeme taşısa, İktidar mensupları, yandaş medya koro halinde başlıyor yaylım ateşine:

“AKP’ye karşı kumpas, tuzak, kirli ittifak, kirli plan, FETÖ’cü bunlar...”

Eğer halının altına süpürülen pislik yurtdışına taşıyorsa o zaman aynı terane Türkiye’ye uyarlanıyor:

“Türkiye’ye karşı hain saldırı, kumpas, kirli ittifak, ülkemizi mahkûm etmeye çalışıyorlar, bunlar da FETÖ’cü...”

Zarrab’ın ortaya döktüğü pisliklerin adresi belli...

Sonuçlarından elbette Türkiye de zarar görebilir...

Ancak, 80 milyonluk Türkiye, etrafa saçılan kirli çamaşırların üstüne örtü olamaz, olmamalı...

İktidar bu yanlışına, daha önceki yanlışlarında olduğu gibi, Türkiye’yi kalkan yapmaya çabalıyor...

Millliyetçilik, vatanseverlik duygularını kaşıyarak, kendisine yönelik bir olayı, sanki Türkiye saldırı altındaymış gibi göstermeye çalışıyor...

Miilliyetçilik damarının kabaracağı zaman ve zemin burası değil...

Türkiye ile Türkiye’yi yönetenlerin uyguladığı yanlış politikaları birbirinden ayırmak şart.

Türk halkı, rüşvet alanlarla, bu konunun yargıda aydınlığa kavuşmasını, TBMM’de araştırılmasını engelleyip, ta ABD’ye kadar uzamasının önünü açanlarla niye yan yana saf tutsun?

Türkiye’de mahkemeler, hâkim ve savcılar, internet ortamında 55 saniyelik bir sözden dolayı Oğuz Güven’i 3 yıl hapse mahkûm etmek için harcadığı zamanı, bu rüşvet iddialarına ayırsaydı ülkemiz bu duruma düşmeyebilirdi.

Bizde bir anlayış var:

“Kol kırılır yen içinde kalır.”

Bu anlayış yüzünden, kırılmadık kol kalmıyor Türkiye’de...

Kol kıranlara da hiçbir şey olmuyor...

Siz, Türkiye’de demokrasiyi, yargıyı işletir, basını özgür bırakır, TBMM’yi çalıştırır, hukukun üstünlüğünü ve adaleti sağlarsanız; dünyanın hiçbir ülkesi, mahkemesi size bir şey yapamaz...

Yapmaya kalksa bile, işte o zaman karşısında tüm Türkiye’yi bulur...

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...