18 Aralık 2018

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Türkiye Cumhuriyeti tarihi, Tayyip Erdoğan kadar muhalefeti, ya da kendisini eleştirenleri sürekli tehdit eden ve hakaret yağdıran bir Cumhurbaşkanı görmedi...

Son olarak Denizli’de yaptığı konuşmada televizyoncu Fatih Portakal’ı hedefine aldı:

“Terbiyesiz, haddini bilmez, edep yoksunu, edep fukarası, ahlaksız...”

Üstüne bir de yargı ile tehdit etti, ya da yargıya mesaj gönderdi: “Yargı buna gereken cevabı verecektir.”

Bununla da yetinmedi. Bu kez Konya’da daha da ileri gitti:

“Haddini bil. Haddini bilmezsen bu millet patlatır enseni!”

Nasıl patlatır?

Döver, öldürürler mi?

Erdoğan bunu mu ima ediyor?

Peki, Fatih Portakal, Erdoğan’ı bu kadar öfkelendirecek ne yaptı?

Portakal, FOX TV Ana Haber’de Fransa’daki Sarı Yelekliler’in eylemleri sırasında

Erdoğan’ın Fransız polisini eleştirmesiyle ilgili şunları söyledi:

“Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğal gaz zamlarını protesto edelim. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan, endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar.”

Ne var bu sözlerde?

Üstelik Portakal son derece haklı...

Ama Erdoğan’ın hiç hoşuna gitmiyor bu sözler...

Niçin?

Çünkü basın büyük ölçüde Saray’ın kontrolüne geçtiği ve sürekli toz pembe Türkiye tabloları çizildiği bir dönemde, her gün en fazla izlenen ana haber bülteninde dile getiriyor bu gerçeği Fatih Portakal...

Çünkü kendisini destekleyenler bile aslında ne olup bittiğini yandaş kanallardan öğrenemedikleri için FOX TV’yi izliyor...

Bunu çok iyi bilen Erdoğan FOX’un patronunu da arayamıyor fırçalamak ve işten attırmak için; çünkü ABD’li...

O da tabanına ve yargıya hedef gösteriyor...

Bir de, Fransa’da başlayan Hollanda, Belçika, İsviçre ve İngiltere’ye de sıçrayan eylemlerin Türkiye’ye sirayet etmesinden çekinen Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor aslında...

Gösteri yapmayı aklınıza bile getirmeyin diye...

Erdoğan konuşmalarında doğru olmayan şeyler de söylüyor...

Mesela Denizli’de diyor ki:

“Bu zat (Kılıçdaroğlu) Türkiye’de yargıya olan güvenin düştüğünü söylüyor. Yalan söylüyor. Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası kuruluşların araştırmalarında Türkiye’de yargıya olan güvenin diğerlerine göre oldukça yüksek seviyede seyrettiği görülüyor.”

Bu raporlar ne zaman nerede yayınlanmış?

Niye kimsenin haberi olmadı?

Tam tersine tüm raporlarda Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çok uzaklaştığı, yargının bağımsızlığını yitirdiği yazıyor.

Kısa süre önce AİHM’nin Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesini isteyen kararını, bağlayıcı olduğu halde reddetmedi mi?

Var mı ötesi?

Ayrıca, Avrupa’nın bir şey demesine gerek var mı?

Türkiye’de yaşayanlar kendileri görmüyor, duymuyor mu olan biteni?

Mesela diyor ki:

“Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm Cumhurbaşkanları, Başbakanlar arasında ülkemizin tüm şehirlerinin tamamını ziyaret eden başka kişi bulamazsınız.”

İnanılır gibi değil!

Bir önceki Cumhurbaşkanı Gül görev süresi boyunca 81 ilin tamamını ziyaret etmişti...

Ama yıllar önce faaliyete geçen havaalanlarını, üniversiteleri kendilerinin kurduğunu söyleyebilen bir Cumhurbaşkanı Erdoğan...

İçerde ve dışarda sürekli “düşman” yaratmadan ülkeyi yönetemiyor...

Dışardaki dostları da düşman başına...

Venezuela, Rusya, Macaristan, Sudan...

Hepsi de demokrasi ve insan hakları söz konusu olduğunda yeryüzünde sicili en bozuk ülkeler...

Ne demişler?

Arkadaşlarını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...

“Dava” için her yol meşru değil artık...

Böyle devam ederse, 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde demokrasi son yolculuğuna uğurlanacak...