01 Kasım 2017

Erdoğan 36 başdanışmana ne danışıyor acaba?

Cumhurbaşkanlığındaki başdanışmanlık “arpalık” olmuş anlaşılan...

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken milletvekillerinin sorusu üzerine açıklamış:

“Külliyede 36 başdanışman var”...

Sayı vermiyor ama, “Danışman düzeyinde de çok sayıda hizmet eden arkadaşımız var” diyor...

Başdanışmanların eline, “6 bin 400 ek göstergeye tabi devlet memurlarının aldığı ücretin” geçtiğini, ayrıca özel bir ücret almadıklarını, sadece uçak bileti ödendiğini, harcırah verilmediğini söylüyor...

Geçmişte aynı görevde bulunduğum için, hasbelkader bu konuyla ilgili biraz bilgiye sahibim...

Daha önceki Cumhurbaşkanları döneminde 5 – 6’yı geçmeyen başdanışmanlar şimdi 36’ya fırlamış...

Sayın Kasırga’nın açıklamalarına bakınca, sanki başdanışmanlar kuru bir maaşa çalışıyorlarmış gibi bir algı ortaya çıkıyor...

Önce, Genel Sekreter Kasırga’nın cevabında eksik bıraktığı noktalara bir bakalım...

36 başdanışmanın sekreteri, makam aracı, şoförü, lojmanı, cep telefonu yok mu?

Cumhurbaşkanı ile yurt dışına seyahat eden başdanışmanların 5 yıldızlı otellerde konaklamaları, yeme içmeleri karşılanmıyor mu?

Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bu 36 başdanışmana neyi, ne kadar danışıyor acaba?

Her birine 15 dakika danışsa, günde 9 saat eder...

Aslında bu başdanışmanların önemli bir bölümünün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ender görüşebildiğini, kendilerine de pek bir şey danışılmadığını düşünüyorum...

Erdoğan, şu veya bu nedenle bakan ya da milletvekili yapamadığı isimleri küstürmemek ve yanında tutmak için başdanışman yapmış...

Cumhurbaşkanlığındaki başdanışmanlık “arpalık” olmuş anlaşılan...

Kasırga, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artışı savunurken, bir yerde şöyle bir izahat yapmak gereği duyuyor:

“Bütçemizde yer alan her kuruşu, aziz milletimizin, şehitlerimizin, fakir fukara insanlarımızın bir emaneti bilincinde harcıyoruz”...

Ne diyelim?

Her şey ortada...

Ama en azından, “Aziz milletimizi, şehitlerimizi, fakir fukara insanlarımızı” karıştırmayın bu işe diyelim bari...

Kul hakkına falan girmeyelim...

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...