29 Ekim 2017

AKP, artık figüranlar partisi

Bundan sonra AKP’nin yaşayacağı ve yaşatacağı sorunların sorumlusu artık sadece ve sadece Erdoğan’ın kendisidir...

AKP’de, artık Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında, kimsenin zerre kadar önemi kalmadı...

Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, hepsi ama hepsi birer “figüran”...

Hiç bir kıymet-i harbiyeleri yok...

Belediye başkanlarının istifasıyla ortaya çıkan bazı homurtulara tepkisi ne oldu Erdoğan’ın?

“Yahu, siz ‘Evet’ diyerek, bütün yetkileri bana vermediniz mi? Eeee...”

Haksız mı?

Haklı...

“Şimdi ağlamayın” diyor yani...

Mesajı da en iyi Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki aldı:

“Benden memnun değilse, bir tebessümü yeter”...

O günden beri herkes, yüreği ağzında Erdoğan’ın yüzüne bakıyor, “Kendisine tebessüm edecek mi?” diye...

Erdoğan’ın çevresi artık tamamen ya paraya, ya iktidar gücüne aşırı düşkün olan insanlarla doldu...

Ya da şu ve bu nedenle açığı olan insanların korkudan kaynaklanan zaafiyetleri söz konusu...

Erdoğan hepsini bu “zaaflarından” yakalamış ve kendisine bağlamış durumda...

AKP’de bu tür zaafları olmayanlar ya kendileri çekildi, ya da tasfiye edildiler zaten...

Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi cenahından çıkan ürkek ve cılız seslere, “Bütün yetkileri ‘Evet’ diyerek siz verdiniz” karşılığını verip susturuken, madalyonun bir yüzünü gösteriyor...

Ama, madalyonun bir de öteki yüzü var...

Bundan sonra AKP’nin yaşayacağı ve yaşatacağı sorunların sorumlusu artık sadece ve sadece Erdoğan’ın kendisidir...

Seçmeni ve partisi kendisine ne istedi de vermedi?

Hem aklınıza gelebilecek tüm yetki ve imkanları siz kullanacaksınız, hem herkesi figüran durumuna sokacaksınız ve “Uçan kuştan haberim olacak” diyeceksiniz, hem de metal yorgunluğu eleştirisiyle, kabahati, hatayı belediye başkanlarına, il ve ilçe başkanlarına yıkacaksınız...

Başka bir deyişle, “Başarı benim sayemde, başarısızlık diğerleri yüzünden oluyor”...

Ama, Sayın Erdoğan, gözünüzün içine bakan, bir dediğinizi ikiletmeyen figüranlara biraz haksızlık olmuyor mu?

Daha ne yapsınlar?

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...