Söz veriyoruz, unutturmayacağız...

Barış isteriz biz. İnsanlar Diyarbakır’da da, Ankara’da da, evinde de, meydanda da öldürülmesin isteriz. Biz unutmamak isteriz ve hiç kimse unutmasın isteriz. Söz veriyoruz, unutturmayacağız...

14 Ekim 2015 15:00

Ankara’dan Diyarbakır’a, Malatya’dan İzmir’e...
Meydandan, sokağa çıkma yasağı bulunan şehrindeki evinin odasından toprağa...  
Sadece birkaç günde kaç…?
Sayı yok, sayı vermeyeceğim, sayı değil çünkü onlar.
Hepsi bizim kardeşimiz, arkadaşımız, büyüğümüz…
Ve tabii bir de zarar gören tren garımız. O da bizim.
Sokakta, meydanda öldürülen de, evinde otururken öldürülen de…
Ve sokaklar da bizim.

Varsın onlar sokakları, caddeleri yasak etsinler. Yürümek yok, yaşamak yok, yumruğu havaya kaldırıp sıkmak yok desinler. Ve kitaba bomba desinler, düşündüğünü yazanı, adalet ve barış diye çırpınanı terörist ilan etsinler… Barış talep edenlerin ölümü üzerine keyif çayı içilir diye yazsın, gazeteci sorusuna sırıtsın, sussun, düğünlere gitsinler…

Hepsini yapsınlar.

Yaptılar.

10.10.2015

İnsanlar öldü. Sayıları hâlâ belli değil, insanLAR öldü. Barış isterken öldüler. ÖLDÜRÜLDÜLER. Benim ya da benim gibi düşünen birçok insanın o insanlardan tek farkı o gün orada olmamasıydı. O gün, orada, onların yanında değildik, şimdi yaşıyoruz. Ama borcumuz var. Çok büyük bir borcumuz var.

Barış isteriz biz. İnsanlar Diyarbakır’da da, Ankara’da da, evinde de meydanda da öldürülmesin isteriz. Düşündüğünü yazan, ifade özgürlüğünü kullananların susturulmamasını isteriz. Bombalar patladığında, insanlar yerlerde sürüklendiğinde, kötüler salyalarını akıttığında, evler ve insanların bedenleri delik deşik edildiğinde birileri bunları dert edinsin diye yazılar yazılsın isteriz. Biz unutmamak isteriz ve hiç kimse unutmasın isteriz.

Aynı çatı altında soluk aldığımız Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Platformu #101015Ankara ‘’Barış Portreleri’’ adıyla bir çalışma başlatıyor.

Punto 24’ün çağrı metni aynı zamanda K24’ün de çağrı metnidir;

10 Ekim Ankara Barış Mitingi’nde kaybettiklerimizin hatırası önünde bu topraklarda barış hakikaten kazanıncaya kadar çalışma sözü veriyoruz. P24 ile K24 siteleri bünyesinde oluşturacağımız otuz kişilik gönüllü bir gazeteci ve yazar grubu, 10 Ekim’de katledilen her insanın hayatını araştıracak ve onların gerçek hikâyelerini bizzat memleketlerine, evlerine gidip, aileleriyle, yakınlarıyla yüz yüze konuşarak yazacak.

Şimdi, Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’yla birlikte, K24 olarak 10 Ekim’de canından can giden herkese bir çağrımız var:
 
Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden akrabanızın, arkadaşınızın, meslektaşınızın, sevdiğinizin hikâyesini bizimle paylaşmak ve bu sûretle onların hatırasını yaşatacak bir Barış Portresi’ne katkıda bulunmak isterseniz, lütfen bize yazın.
 
Sizi arayalım, taziyeye gelelim, kaybettiklerinizin hikâyesini sizden dinleyelim.
 
Mesajlarınızı şu adrese bekliyoruz: [email protected]

Çağrı metninin tamamını buradan okuyabilirsiniz...

K24 olarak 10 Ekim Ankara Barış Mitingi’nde meydana gelen katliam sonrasında yayınlarımızı durdurduk. Bugünden itibaren yeniden başlıyoruz. Kitapla, edebiyatla da direnmeye devam edeceğiz.

Bugün Gürsel Korat’ın “Kuzular kasaplara emanet” başlıklı yazısını ve Ercan Kesal’in yeni kitabından bir tadımlık yayınlıyoruz...

Yarından itibaren haftalık yayınımıza devam edeceğiz.

Ama bu yaşananları ve yaşamasına izin verilmeyen tüm arkadaşlarımıza yapılanları hiç unutmayacağız...

Unutulmalarına izin vermeyeceğiz!