Dört yeni şiir

Bir gün diri diri gömülmemişsek, yasaklardan bize ne? Hangi çılgın, hangi ohal, hangi general, maliye?

15 Ağustos 2016 16:00

Bir gün yurtdışına çıkışlar yasaksa, balonla.
Bir gün darbe, bir gün bomba, hebaysa ömür,
Sakız çiğne, bezelye çorbası iç, tarihöncesi.
Kuzuyduk hepimiz kınalı kurban hem nasıl!

Bir gün diri diri gömülmemişsek, yasaklardan bize ne?
Hangi çılgın, hangi ohal, hangi general, maliye?
O incecik parmakların ikonografik, kavra ve
Havalandır beni, levitasyon, yatak, joystick.

                               ***

Bir gün hava çok güzelse, sen daha.
Bir kahve dökülürse, hadi yemene.
Nasıl bir duvar örelim, taş ve sedirden?
Ya bir dağ köyünde yaşasaydık seninle?

Bir gün çıplak ve güzel ayakların var.
Bir gün, basıyorlar çimlere, menekşeler rumba.
Bir gün harıl harıl botanik çalışırsak yatakta.
Patlasın tomurcuklar, domatesler kızarsın, büyüsün bamya.

                               ***

Başka bir gün yoksa, mapus damındayım.
Sende esir olsam, köle pazarında beş kuruş,
Şimdi prangalarımı çözsem, karanfil.
Zulam yok, mahzun resmin de, gül hep.

Bir gün denize girersem, portakal koksun.
Bir kirpi, serseri ve keyfe keder.
Bir gün tanırsan beni, Birleşmiş Milletler.
Bayrağımız da olur, para basar deli gibi sevişiriz.

                               ***

Bir gün adımı unutursam, hatırlatma.
Bir uzay bükülürse, birlikte bakalım.
Kara delik özgürlüktür diye dolanalım.
Yerçekimsiz bir dünyada karanfil biter mi?

Bir gün uzayda yürürsem, seninle elele.
Bir gün, zaman ve mekânı unutursam, gözünde.
Bir gün, fizik çok uzak bir konuysa, içinde.
Dolanayım yörüngende de tomur memelerine iniş yapayım.