Açıldı yeni bir pencere

Dünyayı sarsan Ekim Devrimi'nin 100. yılında konumuz: Rusça edebiyatın son 100 yılı...

05 Ekim 2017 15:00

Sosyalist gerçeklik, S, L, M, G, Zamyatin, Bulgakov, Kosolapov, Kiroşka, Şişkin, Maleviç, Rozanova, Popova, Aleksiyeviç, Rusya, SSCB...

Nâzım Hikmet'in dizeleriyle:

Bin dokuz yüz on yedi 
ikinciteşrin yedi... 
Yumuşak ve derin 
sesiyle Lenin: 
"Dün erkendi, yarın geç 
zaman tamam bugün, " dedi...

7 Kasım 1917, devrim...

Artık Nâzım'ın da dediği gibi kararmayacaktır karlı sokaklar kara bir rüzgâr gibi geçen Çarın kazaklarından ve sarkmayacaktır işçi kadınların kanlı saçları... 

Buzlu Baltık denizinin kıyısında
bir pencere örtüldü.
Açıldı yepyeni bir pencere
Yıl bin dokuz yüz on yedi
ikinciteşrin yedi..

İşte o yeni pencerenin açılmasının üzerinden 100 yıl geçti. Evet, belki devrim ateşi şimdi sadece tarihin sayfalarında, yıl dönümlerinde kaldı ama ateş ki değiştirir her şeyi. Sadece Rusya'da değil dünyada açıldı bir pencere. Ve salt siyasal ve toplumsal değil, kültürde ve sanatta da açıldı büyük bir pencere.

İşte biz de dünyayı sarsan Ekim Devrimi'nin 100. yılında o pencerenin kenarına ilişip neler olduğunu ve o olan şeylerin bugün edebiyata nasıl etki ettiğini görmek istedik. 

Dosya konumuz: Rusça edebiyatın son 100 yılı ve işte yazılardan birkaç cümle...

"Ekim Devrimi’nin politik çekiciliğinden eser kalmamış olabilir. Ama o edebiyatçıların yapıtlarının sonsuza dek sürecek çekiciliği Ekim Devrimi’nin eseridir." Göksel Aymaz yazdı.

Post-Sovyet edebiyatın en güçlü yazarlarından, son yüzyılın Rus halkının sırtına bindirdiği yükü en iyi anlatanlardan biri olan Mihail Şişkin’i Yasemin Çongar yazdı.

"Bir insanın anlatılmamış hikâyesinden daha sahici ne var? İnsanlığın hikâyesini dinleyen ve aktaran Svetlana Aleksiyeviç’in külliyatı, roman gibi hayatlar ve hayat gibi romanlarla dolu..." Karin Karakaşlı yazdı.

"Feminist punk grubu Pussy Riot, 2011'den beri gerçekleştirdikleri performanslarla giderek otoriterleşen Rus devletinin keyfini kaçırmaya devam ediyor." Seçil Epik yazdı.

"Bugün Rus edebiyat dünyasında, Sovyet edebiyatı eleştiriliyor ama reddedilmiyor. Gerçek şu ki 1990 sonrası oluşan edebiyat da mutluluk verici bir tablo sunmuyor onlar için. Buna karşın postmodern dönemde de ilginç yazarlar var." Birsen Karaca yazdı. 

Cansu Canseven sordu, Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim üyesi ve çevirmen Erdem Erinç yanıtladı. Mihail Şişkin çevirisi ve Rus edebiyatı üzerine uzun bir söyleşi.

"Rus edebiyatında nesrin küçük türlerinin 20'nci yüzyıl sonuna doğru artışını, yazarın manevi arayışına, ifade sanatını yenileme, zenginleştirme çabasına, yaratıcı bireysel sanat gelişimine bağlayabiliriz." Sevinç Üçgül yazdı. 

Melek Aydoğan Rusçadan pek çok kitap çeviren Günay Çetao Kızılırmak'la Platonov çevirilerini ve Rus edebiyatını konuştu.

"Bugün nasıl ki Rus klasikleri olmadan Rus insanını, yaşantısını hissetmek zorsa, aynı şekilde Sovyet edebiyatını tanımadan da Rus postmodernizmini anlamak zordur." Orçun Alpay yazdı. 
 
"İnsanları mutlu edecek düzen, sistem, yöntem nedir? İşte bu sorunun peşindedir Sovyet bilimkurguları." Yankı Enki yazdı.
 
Önümüzdeki ay "vitrinde" görüşmek üzere...
 
  •