Bağımsız gazetecilik ve toplumsal ayaklanmalar

Vatandaşlar Ayaklanıyor

Vatandaşlar Ayaklanıyor

DAVID HOFFMAN

Çeviri: Füsun Özlen Paloma Yayınevi

"Vatandaşlar Ayaklanıyor adlı kitabında, dünyanın en büyük sivil medya geliştirme örgütü Internews’un kurucusu David Hoffman’ın bağımsız gazeteciliğin dünyanın her yerinde yaşam kalitesini arttırdığı yolundaki iyimserliğine tanık oluyoruz.”

NİLAY KARAELMAS

David Hoffman’ın, 2014’te basılmış olan Vatandaşlar Ayaklanıyor adlı kitabına yetişememiş olsa da, ikinci yılını bugünlerde geride bıraktığımız Gezi olaylarını da incelemiş olması kuvvetle muhtemel. Yetişseydi, sosyal medyanın gücüyle ilgili örnekler arasında kitapta yer almış olacağından hiç kuşkumuz olmasın.

Bu çalışma, dünyanın çeşitli yerlerinde özgür medyanın gücünün tartışılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Hatta Sovyetler Birliği’nin yıkılması sırasında Moskova’da görevli batılı bir gazeteci bu kitabın yazarına şöyle demişti: “Soğuk savaşı neden Batı kazandı? Silah kullandığı için değil. Demir Perdeyi silahlar delmedi; bunu, silahtan daha keskin olduğu kanıtlanan medya yaptı.”

Paloma Yayınevi’nden Füsun Özlen’in Türkçeye çevirisiyle çıkan Vatandaşlar Ayaklanıyor adlı belgesel film tadındaki inceleme kitabını okumayı tamamladığımda, “bizim medyanın da Türkiye’deki siyasi gelişmeleri değiştirme gücü olduğunu” hayal ettim.

Bağımsız gazeteciliğin demokrasinin yayılmasını sağladığını anlatan bu kitap, özgür medyanın uyuşmazlıkları etkin bir biçimde önlediğini, serbest seçimler yapılmasını olası kıldığını, yolsuzlukları görünür kıldığını, yeni ülkelerin kurulmasına yardımcı olduğunu, doğal afetler sırasında hayati bilginin paylaşımıyla can kurtardığını ve serbest eğitim ile kadın hakları gibi alanlarda büyük sosyal değişim sağladığını yerinden örneklerle belgeliyor. Kitapta aynı zamanda, medyanın (Ruanda’da olduğu gibi) soykırımı tetiklemek gibi kötücül amaçlar için kullanılabildiğine de dikkat çekiliyor.

Vatandaşlar Ayaklanıyor kitabının yazarı David Hoffman, Amerikalı bir gazeteci ve aktivist. Son otuz yıldır gelişmekte olan ülkelerde bağımsız medyayı destekleyen “Internews” adlı bir STK’nın kurucusu ve onursal başkanı. Bu görevi nedeniyle Hoffman, Doğu Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki çeşitli ülkelerde yürütülen bazı projelere katıldı. Bu projeler yasal tavsiye, teknolojik yardım ya da yerel medya için gazetecilik eğitimi alanlarında yürütüldü. Bu deneyimlerinin büyük bir kısmını Vatandaşlar Ayaklanıyor kitabında anlatıyor Hoffman… Ve kitabının, gazeteciliğin baş aktör olarak belirmesi olgusunu anlatan ve uluslararası işlere gözlemci olarak değil, doğrudan katılan en kapsamlı çalışma olduğunu söylüyor.

Kitapta Sovyetler Birliği’nden, Afganistan ve Pakistan’dan, Ruanda’dan, Çin’den ve Haiti’den birbirinden çok farklı örnek olaylar alınarak savaşta, siyasal ayaklanmalarda ve doğal afetlerde bu ülkelerdeki yerel medya örgütlerinin ve bizzat bireylerin (vatandaşların) oynadığı rol ya da sosyal medyanın kalkınma için potansiyel bir araç olması anlatılıyor.

Kitabın pek çok bölümünde Hoffman, kişisel “anekdotlara” da yer veriyor. Internews’un ülke çapındaki bağımsız radyolara verdiği destek sırasında gerçekleştirdiği Afganistan seyahati ve Sovyetler Birliği’ne 1980’li yılların sonundan başlayarak yaptığı seyahatler bunlara iyi birer örnek. Çeşitli ABD Kongre üyeleri ile Sovyet Parlamentosu’nun bazı mensupları arasındaki canlı tartışmaların uydu televizyonu aracılığıyla aktarıldığı “Başkentten Başkent’e” adlı TV programının Sovyet rejiminin yıkılmasına olan etkisi de bu kitapta yer alıyor.

Mısır’daki otoriter rejimin yıkılmasını teşvik etmek amacıyla kişisel çabaları ile sosyal medyayı anonim bir şekilde kullanan “Wael Ghonim” adlı kişinin öyküsü de kitabın aktardığı ilginç deneyimlerden biri. Ayrıca 2011’de Mısır’da meydana gelen siyasi değişim, “Hepimiz Halid Said’iz” adlı Facebook grubunun bakış açısından anlatılıyor. Hoffman, bu Facebook sayfasının tüm ülkedeki insanların harekete geçmesi için bir araç olarak nasıl kullanıldığının ayrıntılarını sergiliyor.

Ruanda’da ise medyanın, gerektiğinde çatışmayı ve şiddeti nasıl teşvik ettiği üzerinde duran Hoffman’ın, genelde bağımsız gazetecilik ve medyanın dünyanın her yerinde yaşam kalitesini arttırdığı yolundaki iyimserliğini koruduğuna tanık oluyoruz.