Halk özgürleşmeden olmaz, olamaz

Uzun Yürüyüş

Uzun Yürüyüş

AYHAN GEÇGİN

Metis Kitap

Bir adam, bir sabah çıkıyor evden ve yürüyor. Her şeyi geride bırakmak için. Nereye varacağını bilmeden, önüne çıkacak olan hayat, insan, memleket, devlet, kış, açlık, pislik.. bunları düşünmeden, öngörmeden yürüyor. Uzun Yürüyüş, Ayhan Geçgin’in dördüncü romanı.

Şehir ve Dağ olarak iki bölümden oluşan romanda kahramanın adı yok. Söylemiyor, bilmiyor, önemsemiyor. Adı sorulduğunda bir keresinde Erkan diyor, bir süre Erkan oluyor. Hastanede adı sorulduğunda ise Mahmut oluveriyor bir süre. Sonra? Sonrası yok. Adı önemli değil.  Kalabalıktan kaçmak istiyor, hayattan, insanlardan, adından, açlığından, amaçlarından… Amaçlarından evet ama aslında amacı da yok.  Tek istediği gitmek. Bir başına kalmak. Mesela bir dağın başında, tek başına... Bir hayat arıyor kahramanımız. Sabahın ayazında başlayan uzun yürüyüş bir dağ başında gerillalarla vedalaşmasıyla son buluyor. Vardığı yer, olmak istediği yer gerçekten burası mı?

“Anlattıkları uzun sürmedi. Aslında anlatacak fazla bir şey de bulamadı. Sustuktan bir süre sonra sessizlik egemen oldu, sonra biri, ‘Ee’ dedi, ‘hikâye buraya kadar geldi.’ Bir başkası, kadınlardan biri, Kürtçe bir şeyler söyledi. Adam az sonra gür sakallarını sıvazlayarak söze karıştı, ‘Seni buraya özgürlük isteği getirmiş diye yorumladı, ‘ben öyle anlıyorum. Doğru mudur?’

Kendi kendine kafasında sözcüğü evirip çevirdi. Sözcükle kendi arasında bir bağ kuramadı. ‘Özgürlük değil’ dedi.

‘Değil mi? Nedir o zaman?’

‘Bir hayat,’ diye yanıtladı, ‘galiba bir hayat arıyordum.’

‘Hah işte. Sen öyle koyuyorsun, ben böyle koyuyorum. İkisi aynı şeydir. Hayat özgür değilse, hayat değildir. İnsan dağa niye çıkar? Özgür değilse çıkar, özgürlüğü için çıkar. Sen buraya kadar doğrusun. Ama kanımca senin yolun çarpık bir yol olmuştur. Neden? Çünkü tek başına özgürlük olmaz meçhul adam, ondan. Tek başına kurtuluş olmaz, ondan.

Adam, ‘Halk özgürleşmeden olmaz, olamaz’ deyip konuşmasını sürdürdü…”

Ayhan Geçgin’i gazete ve dergilerin röportaj sayfalarında koca koca fotoğraflarla göremezsiniz. Çok nadir röportaj veren, çok fazla ortaya çıkmayı sevmeyen bir yazar Geçgin. Ama edebiyat dünyası çok özel. Bu yüzden de K24 editörleri olarak özellikle ona yer vermek istedik. Kitapta kahramanın –ya da anti kahraman- uzun yürüyüşünün anlamını okur çözecektir. Ya da çözmeyecektir ama kahramanla aynı hizada sayfalar boyu yürüdüğünde anlayacak, sorular soracaktır.  Ve belki şu sorunun yanıtını da bulacaktır kahramanın sorduğu:

İnsanın yalnızca kendi gücüyle, bu dünyada var olması olanaklı değil mi? Çevresindeki insanlardan aldığı güçle değil, onaylamalar, sevgiler, nefretlerle değil, kendi içinden doğan güçle…

Kim bilir… (K24)