YAŞAR KEMAL
Yapı Kredi Yayınları
“Röportajı bir edebiyat dalı saymak ne, röportaj bal gibi edebiyattır. Onu haberden ayıran nitelik onun edebiyat gücüdür.”
Röportaj Yazarlığında 60 Yıl, Yaşar Kemal’in 1975 yılında Milliyet Sanat dergisine röportaj soruşturması üzerine verdiği görüşle açılıyor. Kemal, “Dünyadaki en iyi röportaj yazarları da büyük romancılardır” diyor ve Hemingway’dan Ehrenburg’dan örnek vererek, röportajın bir ‘yaratma’ olduğunu yazıyor. “Nâzım Hikmet’in Küba röportajları erişilmez bir güzelliktir. Bizde birçok ünlü yazar röportaj yaptı, şimdi hiçbirisi aklımda değil, ha yapmışlar ha yapmamışlar. Ama Sait Faik’in, Orhan Kemal’in, Aziz Nesin’in röportajlarını kim unutabilir? Röportaj bir edebiyat türüdür, onun için bize insan yaşamını, gerçeğini en güzel veren bir daldır.”
“İnce Memed neyse röportajlarım odur” diyen Yaşar Kemal Türkiye’de röportajcılığın gelişememesinin nedenlerini özetliyor:
“Bizim politikamız uzun yıllar gerçeğe varmak değil, gerçeği örtmek oldu. Ben Doğu’daki mağaralarda yaşayan insanları yazdığım zaman kıyametler koptu. Az daha gazeteden kovduruyordu beni o çağın hükümeti. Türkiye uzun yıllardır demokrasi uydurması, perdesi altında bal gibi faşizmi yaşıyor. Demokrasi demokrasi diye kendimizi aldatıyoruz. Çoğunlukla gazetelerimiz bu örtülü faşizmin birer çığırtkanı. Gelen ağam, giden paşam gazeteleri bunlar. Bunlar yurdun, insanın gerçeğine varmak için kişilikli kimseleri bulacaklar, yetiştirecekler de insan ve yurt gerçeğine varacaklar, öyle mi? Faşizmin yoğunlaşması Türkiye’de röportajın ölümüyle sonuçlanmıştır. Bu bir orantı sorunudur. Türkiye’de bugünkü faşizm çözülürse basınımızda da değişiklikler olacaktır. Şu günlerde tirajları tepe aşağı giden gazetelerimiz bir çıkar yol arayacaklardır. Onları kurtaracak, onları halkın, okuyucunun gö zünde sevimli kılacak, gerçek insan yaşamını, olayların, haberlerin ardındaki gerçeği verecek olan tek yol röportajdır.” (K24)