Yaşamı zehir zıkkım eden tüm engellere karşı

Enseyi Karartmayın

Enseyi Karartmayın

ÇETİN ALTAN

Everest Yayınları

“Enseyi Karartmayın, ‘kör değneğini bellemiş gibi’ siyaset yazan bir adamla ‘denizi, hayatı, bulutları’ doya doya tatmak isteyen bir adamın, ciddi mi ciddi bir suretle çocuksu hafiflikler hayalinin, aşkların, akşam düşlerinin, sabah kırgınlıklarının ve ümidin portresini çiziyor…”

“Ta ne zamandan beri şu Çetin Altan’a iyice kafam bozuluyor. Kim bu Çetin Altan? Aslında benim sırtımdan geçindiği halde, benden ayrı, benimle ilgisi olmayan bir gölge. Ben nasıl severim denizi, bulutları, hayatı, yaşamayı; her şeyin girdisini çıktısını kurcalamadan çocuksu hafiflikler içinde yuvarlanıp gitmeyi… O sözde ciddidir. Sanki dünyanın bütün kerametini kendi bilirmiş gibi oturup her gün ukala ukala yazılar yazar. Bir konuşmaya başladı mı, önce ben kaçarım yanından…”

Çetin Altan, otobiyografisinin  “Tanrının Cezası” bölümüne böyle başlıyordu: Kim bu Çetin Altan? Everest Yayınları’nın “Tek Ciltte” serisinin ilk kitabı olarak 2014’te okurla buluştu Enseyi Karartmayın. Çetin Altan’ın roman, öykü, oyun, deneme, anı, gezi, otobiyografi ve şiir türünde verdiği eserlerden örnekler içeren kitap, “Kim bu Çetin Altan?” sorusuna doyurucu bir yanıt vermeyi hedefliyor: “Kör değneğini bellemiş gibi” siyaset yazan bir adamla “denizi, hayatı, bulutları” doya doya tatmak isteyen bir adamı, ciddi mi ciddi bir suretle çocuksu hafiflikler hayalini, aşkları, akşam düşlerini, sabah kırgınlıklarını ve ümidi sayfalarında buluşturarak…

Siyasetin ve edebiyatın “istasyonlarında” geçen hayatı boyunca kâh saygın ödüllere değer görülen, kâh “müstehcen” bulunduğu için kitaplarının toplatıldığına tanık olan Çetin Altan’ın roman türünde Büyük Gözaltı, öykü türünde Rıza Bey’in Polisiye Öyküleri, şiir türünde Üçüncü Mevki, oyun türünde Çemberler, gezi türünde ise Al İşte İstanbul yapıtları Enseyi Karartmayın’da yer alıyor. “Hintyağı içmek gibi itici” bulduğu hâlde yazmadan edemediği, siyasetin gündemini tutan köşe yazıları, “Siyaset Yazıları” ve “Son Dönem Yazıları” başlıklarında toplanmış. Özellikle bu iki bölüm, Türkiye’nin sancılı tarihinden kesitler  olarak da okunabilir, umudun ve direncin haykırışı olarak da…

Sayfaları çevirirsiniz; “Yeryüzü Tanrıçaları”nda Bedia Muvahhit, Romy Schneider, Safiye Ayla karşınıza çıkar. Sayfaları çevirirsiniz, “Hayal bahçelerinde ılık rüzgârlar eser.” “Hazine’den geçinmeli bürokratların” harcamalarını sorar  sonraki sayfalar; kendi hayatında demokrasiye burun kıvıran erkeklerin siyasî edimlerinin ne kadar “demokratik” olabileceğini sorgular. Siyaset, edebiyat ve hayat kol kola girmiştir yazdıklarında.

Seçkide, Çetin Altan’ın 1985’te kaleme aldığı fütüristik roman türündeki 2027 Yılının Anıları da yer alıyor. Çetin Altan’ın İstanbul’unda 2027’de “Boğaz’ın üstündeki üç köprüyle, denizin altından geçen metrolu iki büyük tünel” vardır. Roman insanın bozduğu ve bozamadığı dengelerle, yaratma ve yıkma güdüsüyle bugüne de ışık tutarken, “eski yüzyıllardan kalmış bir yığın tava”dan bir türlü kurtulamayacağımızı da akla getirir.  

Çetin Altan, ilk kez 1992’de yayımlanan ve Enseyi Karartmayın’ın Siyaset Yazıları bölümünde yer alan “‘Ayıp, Günah, Yasak’ Üçgeni Kırıldıkça…” başlıklı yazısında şöyle diyordu: “Yaşamı zehir zıkkım eden engellerin kalkmasında bilimcilerle sanatçıların çok büyük rolü oldu… Gerçi Türkler ‘ayıp, günah, yasak’ üçgeni içinde biraz gerisinde kaldılar bu gidişin ama genç kuşaklar yavaş yavaş çakıyorlar durumu. Eski hipnozların zokasını, daha öncekiler kadar kolayından yemiyorlar.” Daima gençti Çetin Altan. Yaşamı zehir zıkkım eden engellere karşı çıktı yazdıklarıyla.

Enseyi Karartmayın, büyük bir yazarın akılla estetiğin buluştuğu noktada verdiği, yer yer zamanının ötesinde, ekseri zamanının tanığı, çoğunlukla ise zamansız eserlerini biraraya topluyor… (K24)