Yıllar sonra yeni roman

Çıplak Deniz Çıplak Ada

Çıplak Deniz Çıplak Ada

YAŞAR KEMAL

Yapı Kredi Yayınları

“Bu mübadele hikâyesini bu hırsla yazdım. Bu dörtlü belki de roman gibi roman değildir, acılarımı, üzüntülerimi, öfkemi, sevinçlerimi, sevgimi döktüğüm belki başka bir anlatım çeşididir.”

Yaşar Kemal’in Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana romanı ile başlayan, Karıncanın Su İçtiği ve Tanyeri Horozları kitaplarıyla devam eden Bir Ada Hikayesi dörtlemesinin son kitabı Çıplak Deniz Çıplak Ada…

Umudun kitabı bir bakıma. Ve tabii dörtlemedeki savaş, kırım, kimsesizlik, toprağından sürülme, zulüm de bu umudun ensesinde. Hıristo, Yunanistan’da, denizin kıyısında yaptığı çardakta ölünceye dek Anadolu’yu seyrediyor. Lena Ana oğullarını bekliyor savaştan dönsünler diye. Ve tabii Poyraz Musa, Kadri Kaptan,  Zehra, Nesibe, Vasili, Melek Hatun, Arsen usta, Kerim, Peri, Nişancı Veli, Musa Kazım Ağa…

Şeyh, Kerim’i Poyraz Musa’yı öldürsün diye yolluyor adaya. Yanında da sevdiği kız Peri Kerim’le Peri’nin akıllarından geçiyor; Karınca Adası, Diyarbakır, Fırat, Dicle, Cudi Dağı…

Bir çırpıda, bir yazıda öylesine anlatılacak bir kitap değil Çıplak Deniz Çıplak Ada. Sayfalarını çevirirken ortalık çiçek kokuyor, sakız kokuyor, yarpuz kokuyor ve Şerife Hatun diyor ki: “Yalnız iyi olanlar, zulüm etmeyenler, tüyü bitmemiş çocukların, yetimlerin hakkını yemeyenler, insan öldürmeyenler, insan öldürenleri, insan öldürtenleri, insan saymayanlar, öteki insanları küçümsemeyenler, insanın insanı sömürenlerini insanlık dışına atanlar, doğduğundan ölümüne kadar savaşlara karşı olanlar bu kokuyu koklayabilirler…” (K24)

Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikayesi'ni anlattığı ses kaydı için tıklayın.