Alçıtepe Ailesinin Son Ferdi: Dokuzuncu Haşmet

Alçıtepe Ailesinin Son Ferdi: Dokuzuncu Haşmet

İBRAHİM YILDIRIM

Doğan Kitap

Eski bir direnişçi Haşmet Alçıtepe. Devlet dersinden sürekli çakan ve dedesinden bu yana devlet tarafından sürekli cezalandırılan bir adam. Bir direnişçi. Mehmet Altan’ın çok sevdiğim bir sözü var: Ben tecrübeli bir TC vatandaşıyım. Haşmet Alçıtepe de işte tam böyle. Büyükbabası Miralay Terakki Mehmet, Çanakkale’den itibaren neredeyse bütün savaşlara katılmış, Kazım Karabekir’in kurduğu partiye katılarak siyasete atılmaktan da geri kalmamış bir asker emeklisi… Babası ise büyükbabasının aksine bir politik duruş sergilemiş bir muhalif. İkisinin de hayatlarına devlet bir şekilde bulaşmış ve deyim yerindeyse bela hiçbir şekilde hayatlarından eksik olmamış.

Yaşamı büyükbabasının ve babasının başına musallat olan devlet aygıtlarıyla nasıl boğuştuğuna tanık olmakla geçen Haşmet Alçıtepe’nin de sanki bu mirası devralmışçasına devletle başı hep derde girmiş. Son nokta, bardağı taşıran son damla Taksim Gezi Direnişi sırasında yine devletin aygıtı TOMA’dan geliyor. Haşmet Alçıtepe, Gezi Direnişi sırasında sevdiği takımın formasıyla meydana çıkıyor ve devlet kendini elbette hatırlatıyor. Türkiye'nin isyan tarihini anlatan roman Dokuzuncu Haşmet’in en önemli özelliklerinden biri futbolla edebiyatı hikâyesinde buluşturması. Çünkü o hem futbola hem de şiire tutkun.

Haşmet Alçıtepe anılarını kitaplaştırabilirse adının kesinlikle Hal ve Gidiş: Problemli olacağını söylüyor. Çünkü daha ilkokuldan beri devletle sürekli başı belaya giren bu adam anlattığı hikâyesinde bizlere asıl ülkede devletin yapıp etmeleriyle hal ve gidişin problemli olduğunu anlatıyor. İbrahim Yıldırım şimdiye dek dokuz roman, iki de öykü kitabı yazdı. Hem hikâyeleri hem de denediği anlatım diliyle çok kıymetli. Hal ve gidişin problemli olduğu bu ülkede Dokuzuncu Haşmet yeni yılın öne çıkan ilk iyi romanlarından. (K24)