Medya

Yeni Şafak yazarı: Ak Parti'ye uzanmayan FETÖ soruşturmasının başarılı olma şansı yoktur!

"Ak Parti'nin içindeki bazı isimler o tarihten sonra da bu örgütle içli dışlı olmuşlardır"

23 Eylül 2016 13:17

Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak "Ak Parti'ye uzanmayan FETÖ soruşturmasının başarılı olma şansı yoktur" dedi.

"Genel olarak FETÖ ile mücadelede önemli mesafeler alınmadı değil. Ama yetmez. Zira alt kademelerdeki sıradan memurların devletten atılması ya da açığa alınması bu işin çözümü için yeterli değil" diyen Öztürk "Şunu biliyoruz 17/25 Aralık milat olarak kabul ediliyor. O tarihten sonraki dönemde bu alçak terör örgütü ile ilişkisi olanlarla ilgili çalışma yapılıyor. Bir şeyi daha biliyoruz. Ak Parti'nin içindeki bazı isimler o tarihten sonra da bu örgütle içli dışlı olmuşlardır" ifadesini kullandı.

Hasan Öztürk'ün "Stoyki mujik*" başlığıyla yayımlanan (23 Eylül 2016) yazısı şöyle:

BM'den bir “adam” geçti…
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, en az Davos'taki “One minute”çıkışı kadar ses getirecek bir çıkışı bu kez Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptı.

Konuşmayı hatırlatacak değilim. Lakin şu kadarını söylememe de müsaade edin.

Türkiye'nin batısında da doğusunda da aynı konuşmayı yapan. Bildiği doğruları her fırsatta ve zeminde dile getiren bir siyasetçi olarak Cumhurbaşkanımız bu kez dünya egemenlerinin gözünün içine baka baka söyledi.

“FETÖ sizin için de bir tehdit” dedi, “Ben şu anda sizin karşınızdaysam darbeye karşı şanlı bir direniş gösteren milletimin sayesinde” dedi, “Suriyelilere kapımızı açmışsak, bu insanlığımızdan” dedi, “Dünya 5'ten büyüktür” dedi. “BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı değiştirilmeli” dedi…

Dedi dedi dedi..!

Sadece Türkiye'nin lideri olarak değil aynı zamanda mazlum coğrafyaların sesi olarak BM'de egemenlerin alnının çatına çatına vurdu sözlerini.

Kayıtlara geçti hepsi!

Bugün belki sıcağı sıcağına sonuç alınamayacak. Lakin yıllar sonra bugünlere bakıldığında BM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmanın tarihi olduğu anlaşılacak.

Ne demiştik?

“Stoyki mujik”*

Yani “Dik turan adam!”

Diyanet'ten 'FETÖ'nün günah galerisi' kitabı pek yakında

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in (Feto) İslam'a verdiği büyük zararı bir an önce din adamları masaya yatırmalı ve“FETÖ'nün günah galerisi kitabını” çıkarmalı diye yazmıştım; 14 Ağustos'ta bu köşede.

Bu yapının iman esasları konusunda sorunları olduğuna yönelik birçok eleştiriyi de her fırsatta dile getirmiştim. Kapatılan Zaman'ın yazarı Ali Ünal'ın Feto'nun “masumiyeti, masuniyet” meselesi üzerine yazdığı yazılar ortada.

Bir ehlisünnet din adamı gibi görünüp, Şia'nın tüm “iman esaslarını” kendisine şiar edinen kişinin de Feto olduğunu iddia etmiştim de günlerce üzerime gelmişlerdi…

O kadar tedirgin oldular ki Ali Ünal tam sayfa yazı yazıp cevap vermeye kalkıştı, ama daha da beter ifşaatta bulundu.

FETÖ ve elebaşı Feto, İslam'ın dışında başka bir inanç esasına göre yaşıyor, başka bir şeye iman ediyor; bu aşikar!

Gerçek şu ki FETÖ uzun yıllara dayanan bir çalışmanın sonunda“Vatandaşın imanını çalmaya çalıştı” kısmen başarılı da oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı FETÖ'nün ve elebaşı Feto'nun dini yozlaştıran, değiştiren, uygulama ve fetvalarını değerlendirenOlağanüstü Din Şurası'nı 15 Temmuz darbe teşebbüsünden hemen sonra toplamıştı.

Şura'nın 17 maddelik sonuç bildirisinde FETÖ'nün sapkınlıklarına değinilmişti.

Bu kez Diyanet İşleri Başkanlığı Feto'nun ve “din adamı kisvesi”altındaki ona yakın elemanlarının dine dair yazdığı, söylediği ne varsa… “İslam dini açısından ne ifade ediyor?” sorusunun peşine düştü. Ve bir rapor hazırladı.

Yakında yayınlanacak olan raporun ismi “FETÖ'nün günah galerisi”mi olur yoksa “Bir sapkınlık olarak FETÖ” mü olur bilinmez ama ilk bölümünde örgütün çiğnemediği dini esas kalmadığına işaret ediliyor. “FETÖ-PDY'nin din istismarı” isimli bölümde “İslam dininin hüküm ve değerlerinin istismar edildiği, değiştirildiği” anlatılıyor.

Raporun bir an önce bitirilip, yakın gelecekte kitaplaştırılmasını bekliyoruz.

FETÖ soruşturması AK Parti'ye uzanmazsa…

15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası FETÖ'nün temizlenmesi için başlatılan çalışmaları takip ediyoruz. Başbakan Binali Yıldırım'ın deyimiyle, “Merhametle değil adaletle” karar verilmesi hususunda hassasiyet gösterilmesini bekliyoruz.

Bir takım yanlışlıkların yapıldığını biliyoruz. Hatta bu yanlışlıkların kriptolar yüzünden bir kısmının “taammüden” olduğu konusunda ciddi şüpheler de var. Genel olarak FETÖ ile mücadelede önemli mesafeler alınmadı değil.

Ama yetmez.

Zira alt kademelerdeki sıradan memurların devletten atılması ya da açığa alınması bu işin çözümü için yeterli değil.

Dahası FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik bir çalışmanın yapılması kaçınılmaz. Bu noktada Ak Parti içine yuvalanmışların tespiti ve temizlenmesi de hükümetin boynunun borcudur. Şunu biliyoruz 17/25 Aralık milat olarak kabul ediliyor. O tarihten sonraki dönemde bu alçak terör örgütü ile ilişkisi olanlarla ilgili çalışma yapılıyor. Bir şeyi daha biliyoruz. Ak Parti'nin içindeki bazı isimler o tarihten sonra da bu örgütle içli dışlı olmuşlardır.

Ak Parti'ye uzanmayan FETÖ soruşturmasının başarılı olma şansı yoktur!

Bunu en iyi Ak Parti kurmayları biliyor olmalı.

Sizce de öyle değil mi?