Gündem

"Yarın bu zulmedenlere karşı, adalet arayanlarla birlikte yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz"

"Sonunda mutlaka ama mutlaka kazanacağız"

28 Temmuz 2017 23:37

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra başladı. 12’si tutuklu 18 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Cumhuriyet’çiler, iddianamede yer alan suçlamaları beş oturumda yanıtladı. Mahkeme heyeti, Akın Atalay, Murat SabuncuKadri Gürsel, Ahmet Şık ile Twitter’da "Jeansbiri" adlı hesabı kullandığı iddia edilen Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hâlinin devamına; Önder Çelik, Hakan Kara, Güray ÖzTurhan GünayMustafa Kemal GüngörBülent Utku ve  Musa Kart'ın ise tahliyesine karar verdi. Duruşma, 11 Eylül 2017'ye ertelendi. Yedi sanığın tamamına yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Karar sonrasında Cumhuriyet Davası Koordisnasyonu basın açıklaması yaptı.

"Biz kazandık; ‘benim bayrağım arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok’ diyenler kazandı" ifadeleri kullanılan basın açıklamasının tamamı şöyle: 

Cumhuriyet Davası üzerinden kurulan kumpasa karşı Cumhuriyet Davası Koordinasyonu olarak dava başladığı günden itibaren arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağımızı söyledik.

Israrla ‘Hepsini alacağız’, ‘hemen şimdi adalet’ dedik.

Ara karar verildi.

Dava çöktü ama mahkeme zulme devam kararı verildi.

Dava başlarken bu davanın aydınlığın temsilcileriyle örgütü karanlık arasında süregiden mücadelenin bir devamı olduğunu söylemiştik.

Ne savunmalarıyla yüz akımız olan arkadaşlarımız bizi yanılttı ne de başkan itibaren güdümlü olduğunu bildiğimiz mahkeme heyeti.

Her şey öngörüldüğü gibi seyretti, tarihe Cumhuriyet Davası olarak geçecek bu davayla birlikte bilindik gerçekler yenide teyit edilmiş oldu.

Cumhuriyet Davası, bir özgürlük davasıysa ki öyle, biz kazandık; boyun eğmeyenler, ‘zorbalar şunu bilsin ki, hiç bir zalimlik, tarihin akışını engelleyemez’ diyenler kazandı.

Cumhuriyet Davası, Cumhuriyetin özgürlükçü kazanımlarının ve laikliğin savunulmasıysa ki öyle, biz kazandık; ‘benim bayrağım arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok’ diyenler kazandı.

Cumhuriyet Davası, hakikatin açık ve seçik ortaya konulması davasıysa ki öyle, biz kazandık; ‘günahlarınızı Gülen Cemaatine yükleyerek suçlarınızı gizleyemezsiniz, kandırılmadınız, birlikte kandırmak istediniz ama kanmadık’ diyenler kazandı.

Siyasal iktidarın yargıyı kılıç olarak kullandığı çok sayıda dava var. Suruç Davası, 10 Ekim, Soma, Ermenek, Berkin, Hrant Dink bu davalardan bazılar.

Bugün burada beş gün boyunca çıplak güneşin ve sağanak yağmurun altında hakikati aradık, hakikati savunanlarla dayanışma içinde olduk.

Yarın bu zulmedenlere karşı adalet arayanlarla birlikte yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz.

Sonunda mutlaka ama mutlaka kazanacağız.

Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet!