Eğitim

Uzmanlar, TEOG yerine gelen sistemi yorumladı: Okulların 'niteliksiz' olduğu itiraf edildi, eğitim göçü başlayabilir!

"Hiçbir çocuğun istemediği okula göndermeyeceğiz' beyanının gerçekleşmesi neredeyse imkansız"

06 Kasım 2017 11:08

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi (TEOG) yerine gelen Mahalli Yerleştirme Sistemi'ne göre öğrenciler artık evlerine en yakın okula yerleşecek. Okul başarı puanının dikkate alınacağı sistemde köklü ve 'nitelikli' liselere ise merkezi sınavla girilecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerden bazılarını 'nitelikli' olarak ayırması uzmanlar tarafından, "Kendi ağzıylarıyla geri kalanların niteliksiz olduğunu itiraf ettiler" şeklinde yorumladı. Detayların belirsizliğine dikkat çekerek bir an önce akıllardaki soruların giderilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, adrese dayalı kayıt sisteminin eğitim göçüne neden olabileceğini ifade etti. 

Hürriyet'ten Esra Ülkar'ın haberine göre milyonlarca öğrencinin beklediği Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin yerine getirilen yeni liselere geçiş sistemini uzmanlar şöyle yorumladı:

"Ya varsın ya yoksun sistemine geri dönüş"

Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi): Sınava girme zorunluluğunun tüm öğrenciler için kalkmış olması olumlu bir gelişme. Bu sınav baskısının çapını küçültecek. Ancak baskıyı ortadan kaldırmayacak. Avantajlı öğrenciler, nitelikli okul arayışında olanlar için oyunun kuralları değişmedi. Hatta belki eski tek sınavın yapıldığı ya varsın ya yoksun sistemine geri dönüldü. O açıdan özel derslerin önünün biraz daha açıldığını düşünüyorum. Özellikle kırsalda ve yoksul öğrencilerin, başarılı öğrencilerin fark edilip bu sınava görevlendirilmesi görevi çoğunlukla öğretmenlerde artık. Öğretmenler sınıflarındaki iyi öğrencileri bu sınava girmeleri için cesaretlendirmeli. Bu çok önemli. Sayın Bakan’ın “Hiçbir çocuğun istemediği okula göndermeyeceğiz” beyanının gerçekleşmesi neredeyse imkansız. Çünkü talepten çok daha fazla meslek lisesi var ülkede. Eğer çocukların istedikleri gibi Anadolu liselerine gitmelerine izin verilecekse acilen birçok okulu Anadolu lisesine çevirmeleri gerekiyor. Bunu yapmayacaklarını politikalardan biliyoruz. Sınavın içeriğinin 6’ncı sınıftan başlayacağını duyduk. Çocuklar açısından adil olmadığını düşünüyorum. Umarım içerikle ilgili yeniden bir tartışma yapılır. Özetle 4 yıllık bir süreç sonunda neredeyse bıraktığımız yere geri döndük. Yerine gelen sistemin olumsuz etkileri azaltacağını düşünüyorum ama ortadan kaldırmayacağını da görüyorum.

"Adaletli olmuş"

Talha Doğan (Tonguç Akademi):İsteyenin sınava girebilmesi güzel bir uygulama. Bu sistem yüzde 92’lik çoğunluğu rahatlatacak. Artık öğrencilerin ortaöğretimin her kademesine hakim olması gerekiyor. Bu genel olarak iyi. 6 ve 7’nci sınıfta da çalışmaları gerekecek. Her sınıfta soru sorabilen öğrencinin olacak olması iyi. Eğitimde eşitlik açısından olumlu. Tamamen adrese dayalı bir kayıt olamaması, sınava da girilebilecek olması sevindirici. Adaletli olmuş. Örneğin, Galatasaray Lisesi’nin yakınında veliler emlakçı gezmeye başlamıştı. Şimdi böyle bir durum yok. Çocuklar açık uçlu soruları sevmemişti, bu yüzden tüm soruların çoktan seçmeli olması iyi. Adrese dayalı sistemde iyi bir okulun yanında oturan öğrenciler o okula girebilmek için ortalamasını yükseltmeli.

"Açıklanmayan çok şey var"


Hatice Yılmaz (Eğitimci): Eskiden de sınav isteğe bağlıydı, çok fazla katılım oluyordu. Henüz açıklanmayan çok fazla soru var. Bunların içerisinde sınav başvurularının ne zaman yapılacak belli değil. Sayısal sözel toplam 60 soru sorulacak dendi. Sorular tüm dersleri kapsayacaksa ölçmek için 60 soru çok az. Okul başarısı sonucu etkileyecek mi? Sınava girmeyeceklere 5 okul tercih hakkı verilecek. Özel okullar sınav hakkı tanınıyor. Bu özel okulların isteği bir şeydi. Her bölgede her türden okul açılacak mı? Çok fazla belirsizlik var. 

"Eğitim göçüne neden olur"

Dr. Ceyhun İrgil (CHP Bursa Milletvekili): 1999 yılı öncesine dönülen bu sistemin bir eğitim göçüne neden olacağı ortada. Neticede sınava girecek öğrencilerin sadece yüzde 10’u kadarı ‘nitelikli’ sıfatına sahip okullara girecek. Geri kalan yüzde 90’ı da adrese dayalı kayıt sistemiyle yerleştirilecek. Biraz matematik yaparsak; sınava girecek 8’inci sınıf düzeyindeki öğrenci sayısı 1 milyon 200 bin. Fen Lisesi sayısı 302, Sosyal Bilimler Lisesi sayısı 93, Proje okulları ise 350 civarında ve bunların içinde 150’si Anadolu İmam Hatipler. Bakan toplamda 600 okula sınavla öğrenci alınacağını söylüyor. Ya bazı okullar proje okul kapsamından çıkacak ya da sayıyı artırmak durumunda kalacaklar. Öyle bile olsa toplamda 100 bin öğrenci ancak sınavla okullara yerleşebilecek. Kısacası bu sınav öğrenciler için çok daha zor ve çetin bir sınav olacak. Sınava girmeyen ya da kazanamayan 1 milyon 100 bin öğrenci ise adrese kayıta tabii olacak. Bu sistem sınavı kazanamayan öğrenciye ya parasız imam hatip ya dershaneden bozma apartman dairesi temel lise ya da özel okul zorunluluğu getiriyor. Neticede parası olmayan, evini taşıyamayan dar gelirli ailelerin çocukları tek bir okula mecbur bırakılmış olacak. Bu sınavla son birkaç yıldır sayısı artırılmış imam hatip liselerinin boş kalan kontenjanlarının doldurulması çabasını öngörebiliriz. Ayrıca şunu da belirtmek gerek; MEB bu sınav sistemiyle girilecek okulların nitelikli olduğunu söylerken kendi ağzıyla geri kalanların niteliksiz olduğunu da itiraf etmiş bulunuyor.