Yaşam

'Üstünde hayvan ve insan resimleri olan giysilerle namaz kılmak mekruh!'

Zaman yazarı Ahmet Şahin: Canlı varlıklara ait insan ve hayvan resimleri mahzursuz değildirler

20 Mayıs 2015 13:52

Zaman gazetesinin ilahiyatçı yazarı Ahmet Şahin, "Üstünde hayvan ve insan resimleri olan giysilerle namaz kılmanın mekruh olduğunu" savundu. Şahin, "Yan tarafta asılı bulunursa mekruhluk azalır, arkada kalırsa mahzur daha da azalmış kabul edilir" dedi.

Şahin'in Zaman'da "Resimli elbiselerle namaz kılmak üzerine" başlığıyla yayımlanan (20 Mayıs 2015) yazısı şöyle: 

Soru: Son senelerde giydiğimiz giysilerin üzerinde insan ve çeşitli hayvan resimleri marka olarak yer almaktadır. Bu gibi insan ve hayvan resimlerinin bulunduğu giysilerle kılınan namazların caiz olmayacağını söyleyenler olduğu gibi, bir mahzur olmayacağını söyleyenler de vardır. Gittikçe çoğalan bu gibi konularda biraz genişçe bilgi verirseniz şüphelerden kurtulacak, ibadetlerimizi huzur içinde yapmaya yöneleceğiz. Bu konulara ait vereceğiniz geniş bilgiyi ümitle bekliyoruz..

Cevap: Resimli elbise konusunda geçmişte verdiğim cevaplarımda başta şu ayırıma dikkat çekerek demiştim ki:  

-Resim canlıya ait olur, cansıza ait olur. Cansıza ait ağaç, göl, dağ, yeşillik gibi tabiat manzaralarında hiçbir mahzur söz konusu olmaz. Bunları yapmakta, duvarlarda asılı bulundurmakta bir yasak yoktur. Çünkü bu manzaralar canlıya ait yasak resimlerden sayılmazlar.  

Ancak canlı varlıklara ait insan ve hayvan resimleri böyle mahzursuz değildirler. Çünkü canlıya ait insan ve hayvan resimleri, namaz kılan kimsenin elbisesinde ve kıblesinde görünür halde bulunursa, namaz sahih olsa da mekruh olur. Yan tarafta asılı bulunursa mekruhluk azalır, arkada kalırsa mahzur daha da azalmış kabul edilir.

Şayet bu resimler yaşamayacak derecede yarım olursa, yahut da bakınca seçilemeyecek kadar silik ve küçük görülürse, bu defa mahzur hiç söz konusu olmaz. Nitekim vesikalık resimler, ya da eşya arasında üzeri örtülü duran görülmeyen resimlerde mahzur söz konusu değildir.

Bu tespitlerden sonra denebilir ki: Geriden bakınca açıkça görülen insan ve hayvan resimli tişörtleri namazda giymek (namazı bozmasa da) mekruh hale getirir.

Nitekim fıkıh kitaplarında namazın mekruhları sayılırken resimli elbiselerle kılınan namazlar da bu mekruhlar arasında sayılarak şöyle denmektedir:

-Üzerinde canlı varlıklara ait boy resimlerinin bulunduğu elbise ile namaz kılmak mekruhtur!.. Mümkünse böyle boy resimli tişört gibi giysiler namazda giyilmemeli, yahut da üzerine resimsiz elbise giyerek görünmez hale getirilerek namaz kılınmalıdır!.

-Ceplerde bulunan vesikalık yarım resimlerin mahzuru olmadığı gibi, üzeri örtülmüş resimler de mahzur getirmez. Bundan dolayı hatıra olarak çekilen aile boy resimleri kapalı yerlerde muhafaza edilir, kılınacak namazı mekruh hale getirecek şekilde duvarlara asılmazlar.

-Üzerinde namaz kılınacak seccadelerde Mekke-Medine gibi kutsal mabed manzaraları bulunursa cansızlara ait bu manzaralar namaza mani olmaz diye düşünülebilir. Ancak namazdaki kimsenin kalbini dikkat çekici görüntüler meşgul eder diye düşünülerek sade seccadeleri tercih etmek elbette daha uygun denebilir.

-Eve alınacak köpek ile duvara asılacak boy resmi konusunda hadis-i şerifler şu mealde uyarıda bulunmaktadır: “İçinde köpek ve canlıya ait boy resmi asılı bulunan eve rahmet melekleri girmez!”

Bundan dolayı hayata İslam kültürüyle bakan hassas insanlar, evlerine gereksiz yere köpek almazlar, duvarlarına da boy resimleri asmazlar. Köpek beslemek isteyenler evin içinde değil dışındaki avlusunda özel bir yerde besleyip bakarlar, meleklerin gelmesine engel olur diye eve köpek sokmaktan kaçınırlar.

Ancak Batı kültürüyle hayata bakmaya alışanlar, bunları benimsemekte zorlanabilirler. Bizim onlara, tercih ve takdir size aittir, demekten başka bir diyeceğimiz olmaz. Çünkü her insan kendi tercihinin sorumlusu olacaktır Rabb’imizin huzurunda.

-Camilere çıplak ayakla girip herkesin secde ettiği halı üzerine çıplak ayakla basarak dolaşmak pek tavsiye edilmemektedir. Çünkü toplumun toplandığı zeminlerde ayaklarda bulunması muhtemel parmak araları mantarları basılan halıya bulaşabilir, oraya secde yapanları rahatsız edip tiksinmelerine sebep teşkil edebilir diye uyarılar söz konusudur.

Bu sebeple cami avlusunda abdest alanlar çoraplarını giyerek camilere girmeli, secde edilen zemine kuru ve temiz çoraplarla basmalı, yaş ayakla kirletme görüntüsü vermemelidirler. Evlerde bu mahzur düşünülmeyebilir.

-Tesettürüne dikkat eden hanımların namazlarını evlerinde çorapsız kılmalarında ise mahzur söz konusu değildir. Çünkü ayaklar namazda kapatılması gereken organdan sayılmamıştır. Yeter ki yukarıdan aşağıya inen tesettür giyimi, ayak üstüne kadar uzanıp farz olan beden tesettürünü tamamlamış olsun.