Gündem

"Ürdün'de düğündeki kan, Gaziantep’teki bir çıkmaz sokağa sıçradı"

Gökçer Tahincioğlu: 9 Kasım 2005’te Ürdün’de düğünü bombalayan canlı bombanın hayalindeki 'İslam Devleti'ni IŞİD ilan etti

29 Ağustos 2016 00:35

Gökçer Tahincioğlu*

...Kına gecesinde bombanın hedefi olan 4 yaşındaki Ömer İlhan da öldü Gaziantep’te. 9 yaşındaki Büşra, 11 yaşındaki Muhammet, 7 yaşındaki Hüsam Cuma, 4 yaşındaki Gurbet Akcan da. Zerkavi’yi bilmezlerdi, mezhep savaşını, cihadı, yabancı savaşçıları...

Gaziantep’teki kına gecesine düzenlenen saldırıda yaralanan 4 yaşındaki Ömer İlhan da yaşamını yitirdi birkaç gün önce.  

Ömer İlhan’ı kimse tanımaz, kimse hatırlamayacak da. 

Tıpkı ölen akrabaları, yaşıtları gibi. 

Zira uzun bir zamandır, toplu toplu ölen insanların isimlerini saymak ve hikayelerini bilmek bile anlamını yitirmiş durumda bu coğrafyada. 

*

9 Kasım 2005’te Ürdün’deki Radisson Oteli’nde yapılan düğün canlı bomba saldırısıyla kana bulandı. 

Eşzamanlı olarak Amman’daki iki beş yıldızlı otelde daha canlı bomba saldırısı yapıldı. 

56 vatandaşını kaybeden Ürdün’ün, “bizim 11 Eylülümüz” diye nitelendirdiği olayın faili de bir Ürdünlüydü: 

Ebu Musab el-Zerkavi 

El Kaide ile çalkantılı ilişkisinden sonra, Irak savaşı sırasında örgütün izniyle bir üs oluşturarak savaşçıları Irak’ta toplayan, küllerinden doğan Zerkavi, Ürdün eyleminden 1 hafta önce canlı bomba eylemcisi olarak belirlediği Ali ve Rishawi’yi evlendirdi. 

Çiftin intihar yelekleri özenle dikildi. 

***

9 Kasım’da Ali ve Rishawi, Radisson Oteli’ne gitmeden önce vücutlarına RDX patlayıcıları yapıştırıp, üzerine intihar yeleklerini giydi. 

Çift, otelin düğün yapılan salonuna girip, iki ayrı köşeye doğru hareketlendi. 

Rishawi, kadınların oturduğu kısma geçer geçmez düğmeye dokundu, fünye ateşlenmedi. 

Ali’ye sorun olduğunu uzaktan anlatmaya çalışıyordu ki salon büyük bir sesle sarsıldı. 

Ali kendisinin, onlarca çocuğun, kadının, erkeğin hayatına son vermişti. 

Rishawi, intihar yeleği ile kaçtı. 

Ürdün istihbaratı, ablasının evinde buldu kadını. 

***

Zerkavi, alışılmadık sertlikte eylemleriyle El Kaide şiddetini bile geride bıraktı. 

Birkaç ülke içinde devletleşmekti amacı.  

Otel eylemlerinden bir sene sonra ABD saldırısıyla öldürüldü. 

Ancak etki alanı, acımasız eylem türleri, hiyerarşik yapı kazanmış örgütü varlığını sürdürecekti. 

El Kaide’nin Irak kolu olarak bilinen yapı, Irak İslam Devleti’ne evrildi. 

Babası öldürüldüğünde başa geçen Bağdadi ise Suriye’deki iç savaşla örgütünü büyüttü ve hâlâ Suriye’de El Nusra’yı destekleyen, Irak için çağrı yapan El Kaide’nin itirazlarına rağmen bugünkü adını verdi: Irak Şam İslam Devleti. 

***

IŞİD, Zerkavi’nin hayalindeki devleti ilan etti. 

Ürdün tedirgindi. 

Şubat 2015’te havada vurulan Ürdün savaş uçağından atlayan pilot yakalandı. 

IŞİD, Ürdünlü pilotu Suriye’de yakaladığında kimsenin artık hatırlamadığı Rishawi’yi geri istedi. 

Pazarlıklar yapılırken Ürdünlü pilot, Zerkavi’nin kurbanlarına yaptığı gibi turuncu tulum içinde Rakka’da çoktan yakılmıştı. 

Unutulan Rishawi de birkaç gün içinde idam edildi.  

***

Ürdünlü pilotun öldürüldüğü Şubat 2015’te IŞİD’in bir aklı da Türkiye’deydi.  

Emniyetin saptadığı numaralardan yapılan onlarca konuşma, her gün kaydediliyordu. 

Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırı, Ankara Garı katliamı başta olmak üzere Türkiye’deki canlı bomba eylemlerinin talimatını verdiği ortaya çıkan IŞİD’in Türkiye sorumlularından İlhami Balı takipteydi ve iki konuşmasından biri Gaziantep’leydi. 

Misal, 7 Haziran seçiminden hemen önce HDP mitinginde gerçekleştirilen bombalı saldırının sanıklarından İsmail Korkmaz’la konuşmasında, maaşları tartışıyordu İlhami Balı. 

İsmail Korkmaz (Diyarbakır saldırısı sanığı): Bin 130 lira eksik çıkıyor. 

İlhami Balı (İ.B.): Ben sana 4 bin 500 dolar gönderdim maaşlar için, 500 dolar da ev kiralarını gönderdim. 

İ.K.: 500 dolar ev kirasına yetmiyor, onu diyorum. 

İ.B.: Dolar da yükseldi, nasıl yetmiyor anlamıyorum. 

Birkaç gün sonra yapılan bir başka konuşma ise şöyle yansıyordu kayıtlara: 

İlhami Balı: Bu Erol’la ilgili niye problem yapıyorsunuz. 

İ.K.: Ben dedim bekle, şimdi Uygurlular geldi, Dağıstanlılar geldi, biz dedik üç kişiyle gitme yazıktır. 

İ.B.: Bana diyor ki 130 lira sadece verdiler. Bu son seferim bırakacağım diyor. Sen bilirsin benim kimseye eyvallahım yok, bırak dedim. 130 lira servis parası veririm, Antep’ten alır, getirir geçirir, 40 lira da adam veririm dedim. Babanın hayrına mı yapıyorsun. Günde 5-6 kez gidip geliyor, 500-600 lira para alıyor. 

***

Balı’nın Gaziantep’teki aracılarla, taksicilerle görüşmeleri kayıtlardaydı.  

Sınırdan geçiş tarifesi, maaşlar, evler, sınırdan geçirme görevlileri.  

Ama bu kişilerden sadece bir bölümü Diyarbakır’da 5 Haziran 2015’teki saldırıdan sonra yakalanabildi.  

Diyarbakır’ı kana bulayan Orhan Gönder, saklanmak Gaziantep’e gittiğinde, yakalanmadan önce Balı’ya Cafer kod adıyla mesaj gönderdi: “Abi ben geldim.”  

Gönder yakalandıktan 4 gece sonra, 14 Haziran akşamı, İlhami Balı ile sürekli görüşen isimlerden ikisi bir parkta yakalandı.  

Yanlarında Balı’nın talimatıyla Suriye’ye geçirilmek istenen iki kişi vardı. 

Samir El Amri ve Brüksel’e yönelik saldırıları gerçekleştiren El Bakraoui. 

Bakraoui sınırdışı edildi, tüm uyarılar yapıldı. 

Ancak bu kez Belçika umarsızdı. 

Çatışma bölgelerine geçmek isterken yakalanan Bakraoui serbest bırakıldı, Avrupa’nın kalbi kana bulandı. 

Şimdi daha yeni başlayacak Diyarbakır’daki saldırının Ankara’ya nakledilen eksik yargılaması. 

***

Kına gecesinde bombanın hedefi olan 4 yaşındaki Ömer İlhan da öldü Gaziantep’te. 

9 yaşındaki Büşra, 11 yaşındaki Muhammet, 7 yaşındaki Hüsam Cuma, 4 yaşındaki Gurbet Akcan da. 

Zerkavi’yi bilmezlerdi, mezhep savaşını, cihadı, yabancı savaşçıları. 

Niyetini fikir olarak satanları, karanlık kalbini gerçek gibi sunanları da bilmezlerdi. 

Öldüler. 

Radisson Oteli’ndeki düğündeki kan, Gaziantep’teki bir çıkmaz sokağa sıçradı. 

O kanların akmasına sebep olan kim varsa, utancın tarihi yazılırken, önce koyu harflerle onların ismi yazılmalı.


Bu yazı Milliyet'ten alınmıştır