Spor

Ünal Aysal: Derbiye Cüneyt Çakır'ın atanması şaibelidir

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, haftasonu oynanacak derbi öncesi değerlendirmede bulundu

16 Ekim 2014 19:13

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, haftasonu oynanacak Galatasaray Fenerbahçe derbisine Cüneyt Çakır'ın atanmasını 'şaibeli' olarak yorumladı.

Türk Telekom Arena Stadında düzenlediği basın toplantısında konuşan Ünal Aysal'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

 

 'Aleyhimize büyük yalanlar üretildi'

 

Hürriyet'te yer alan habere göre Aysal, "Bir dönemi bitiriyoruz. Bir devri kapatıyoruz. Bu devri kapatırken kafalarda soru işaretleri kalmasın istediğim için bu toplantıyı tertip ediyoruz. Medya bana her zaman ufkumu genişleten bir kaynak olarak destek oldu ama geçtiğimiz son 2 ay içinde ciddi bir bilgi kirliliği hatta saldırı Galatasaray'a musallat oldu. Sadece bana ve yönetimime değil camiama saldırı oldu. Bazı programlar spor programı olmaktan çıkıp magazin programı haline geldi. Büyük yalanlar üretildi. Müsaade ederseniz bu temaları işleyeceğim" dedi.

 

'Borçlar bize miras olarak kaldı'

 

"Konuların başında Riva var. Göreve geldikten 1 ay sonra Riva ile ilgili her türlü yetki bana verildi. Satma, kiralama, inşaat yapma gibi. Ben en sıkıntılı günlerimizde bile Riva'ya dokunmadım. Hiçbir mal varlığımıza dokunmadım. Ama projelendirdim. Çünkü borçlarımız vardı. Bu borçlar bana miras olarak geldi ve bunlardan kurtulmak bizim görevimiz. Tüm varlıklarımızın bir çatı altında toplanması, değerlendirilmesine karar verdim. Ben formüllerimi ürettim ama kabul ettirme yönünde çok başarılı olduğumu söyleyemem" şeklinde konuştu.

 

'Hisseleri satalım dediler'

 

"Özhan Canaydın ve 2 yönetici arkadaşımız bana geldi. AIG ile bir anlaşma yaptıklarını ve 1 hafta içinde 23 milyon dolar ödeme yapmaları gerektiğini, yapmazlarsa 65 milyon dolarlık bir cezai ödeme yapmaları gerekeceğini ve bu durumda kulübün kontrolünün AIG'nin eline geçeceğini söylediler. Bu durum bana tuhaf geldi. Bence o dönemdeki yönetimin yanlış tasarrufunun etkisi vardı. Bu yönetim Faruk Süren yönetimiydi. Önemli olan verilen 'C' hissesini geri alabilmekti. Bu hisse AIG'ye kontrol şansı veriyordu kulüp üzerinde. Ben de çıkartıp 23 milyon doları ödedim ve kulüp bu sıkıntıdan kurtulmuş oldu. Bu hisseler bende kaldı ve karşılık olarak kulüpten bir faiz ve kar anlaşmam yoktu. Bu 1 senelik bir anlaşmaydı, bittiği zaman alacak mısınız? dedim, hayır dediler. Bir sene daha uzatıldı. Bu senenin sonunda da aynısı oldu, hisseleri satalım dediler" dedi.

 

'Kulübe 5-6 milyon dolar kar kaldı'

 

Aysal şöyle devam etti: "Sayın Canaydın sonra bu hisselere 23 milyon dolara alıcı buldu. Ben piyasaları kontrol ettim ve 37 milyon dolarlık değer olduğunu gördüm. Canaydın'a dedim ki Başkan gel bu hisseleri piyasada satalım ve öyle yaptık. 37 milyon dolara satılan hisselerin tamamının geliri kulübe girdi. Giderler çıkıldıktan sonra kulübe de 5-6 milyon dolarlık kar kaldı. Tekrar ediyorum burada önemli olan 'C' hissesiydi. Bunun kurtulması Galatasaray'ı kurtarmıştır. 'A' hisselerinin satışını yapacağımızı da söylediler, böyle bir hakkımız zaten yok" dedi.

 

 'Üç sene öncesine kadar kupa bile yok'

 

"Rakamlar son derece net. Kulübün 2011 Mayıs'ta 2.8 milyon TL sermayesi varken şu an 21.8 milyon TL. Özkaynaklar -248 milyon TL iken bugün 40 milyon TL. Borç-alacak farkı o gün 328 milyon dolar iken 338 milyon dolar. Yalnız 81.4 milyon dolar faiz ödedik bu zamanda. Futbola yaptığımız yatırımlar da karşılığını almış olarak görünüyor. 2011 Mayıs'tan 3 sene öncesine kadar bir kupa bile yok. Bizim dönemizde 2 lig, 1 kupa 2 de Süper Kupa başarımız var. Avrupa'daki başarılardan söz etmeye gerek yok" dedi.

 

'Bizden önce paralar yenmişti'

 

Aysal, "Biz teslim aldığımızda çok iyi bir miraz devredildiği söyleniyor bize. Biz devraldığımızda stat yapılmıştı ama 2019-2020 senesine kadarki isim hakkı satılmış ama geliri komple harcanmıştı. Localar da 2014'e kadar satılmış ve harcanmıştı. Forma reklamları da 2014'e kadar harcanmış ve paraları yenmişti. Biz bu kulübü alırken böyle aldık. Şimdi bana korktu kaçıyor diyenler oluyor. Ben korksam 2011'de bu tabloda kulübü devralmazdım. Ben sorunlarımızın yanıtını buldum, çaresini buldum ama yanıt alamadığım için gidiyorum. Bütün formülleri bulup, karşılığında negatif cevap alırsanız bu istenmediğiniz anlamına gelir" şeklinde konuştu.

 

'Futbolcu paralarını geç ödüyoruz'

 

"Futbolcu ödemelerimiz 2011 senesinde 6-7-8 ay gecikmeyle ödenirken bugün 1.5 ay geriden geliyor. Futbolcularımız bu konuda anlayış gösteriyor ve bir aile çerçevesinde bunu sürdürüyoruz. Bunun çözümleri de bulundu ama dediğim gibi kabul edilmedi. Bugün Avrupa Kulüplerinin seviyelerine çıkmak istiyorsak bu ekonomik başarı ile olur. Benden sonraki başkanlara tavsiyem bu konuda ısrarcı olmaları. Onların daha iyi bilgilendirme ile camiadan bu desteği almaları gerekir. Ben 2011 senesinde geldiğimiz zaman neyi teslim aldığımızı görmek için bir araştırma yaptırdım. Şimdi de yaptırıyorum. Bir açığımız, bir ayıbımız varsa bu tarafsız olarak ortaya çıkacak ve verdiğim rakamların ciddiyeti ortaya konacaktır. Ben bunun bir suretini divan başkanımıza bir suretini de yeni başkana teslim edeceğim" dedi.

 

'Adil bulmadığımız yarıştan çekildik'

 

Aysal, "Kurum ve kişilerle ilgili yakıştırmalar yapıldı. Galatasaray spor etiğine ve ahlakına her zaman bağlı olmuştur. Her zaman açıkladık kendimizi ama savunmadık, çünkü savunacak bir şeyimiz olmadı. Her türlü hak arama yolumuzu kullandık. Bu bizim en doğal hakkımız. Biz sadece adil olduğunu düşündüğümüz yarışlarda yer aldık. Bunun olmadığını düşündüğümüzde o yarışlardan çekildi. Kaybedilen 1 kupadır sadece. O kupayı kaybetseniz de bir şey değişmez ama o mesajı siz yönetim olarak vermek zorundasınız. Bugün en ciddi sorunumuz dünyanın en güçlü ekonomik gelişimine sahip olan futbolun maalesef ülkemizde bazı vasıfsız kişilerin ellerinde gerileyerek, uluslararası arenadan çekilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasıdır. Çok güçlü bir ekonomi yanlış kişilerin elinde çok kötü duruma düşebilir. Bu alarmı bugün görevden ayrılırken ben çalıyorum. Lütfen aklınızda tutun" şeklinde konuştu.

 

'Ödenmemiş vergimiz yok'

 

"Yöneticilerin seyahat masraflarını kulübe ödettiğim söylendi. Böyle bir şey yok. Herkes masrafını cebinden ödedi bunu da raporlarda görürsünüz. Galatasaray'ın ödenmemiş vergisi yok. Taksitlendirilmiş vergileri var ve ödeniyor. Bir de masada, anlaşmada olan bazı konuları var. Diğer kulüplerden farklı bir meselemiz yok bu konuda. 2011 öncesi kulübe hacizler gelirdi. Bizim dönemimizde kulübe tek bir haciz gelmedi. Kimse kapımızı çalmadı. Her zaman bir çözüm bulduk. Ben hiçbir devlet ihalesine girmedim, ortak da olmadım. Akrabalarıyla da ortak olmadım. Ben böyle bir ilişkinin içine girmem. Yurt dışına kaçacağım söyleniyor, benim Türkiye'deki yatırımlarım, Avrupa'dakilerden daha fazla. Neden kaçıyorum? Ben kaçan bir insan olsam 2011'de bu tabloyu almazdım. Bu söylemleri anlamakta zorluk çektiğimi söylemeliyim" şeklinde konuştu.