Politika

TÜSİAD: Gezi ve 17-25 Aralık süreci ile Türkiye 15 ay kaybetti

'Türkiye'nin önünde kocaman bir yargı sorunu var, yeni hükümetle yargı reformu konusunda ciddi adımlar atılmalı'

04 Eylül 2014 13:42

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, "Gezi olaylarıyla başlayan ve 17 Aralık'la devam eden dönem, yargıya müdahaleler, tutuklamalar, seçim sürecinde yaşanan gergin ortam Türkiye’ye 15 ay kaybettirmiştir" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu 62. hükümetin programına dikkat çeken Dinçer, "Bu dönemde Türkiye'nin mutlaka atması gereken adımlar vardır. Yargı reformu konusunda ciddi adımlar atılmalı. Türkiye'nin önünde kocaman bir yargı sorunu var. Köklü bir reformla bunu aşabiliriz" ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecine de değinen Dinçer, “Sürecine baştan beri destek veriyoruz. Cesur bir adım olarak nitelendirdim. Bu süreç ancak diyalogla çözülecek bir süreçtir. Bugünkü ortamı son derece olumlu değerlendiriyoruz” dedi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, iki gündür gerçekleştirdiği Ankara temasları hakkında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Dinçer, “62. Hükümete başarılar diliyor, milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Göreve geldiğimiz zaman Türkiye’de önemli bir kutuplaşmaya işaret etmiştik. Göreve gelecek Cumhurbaşkanı, 'Türkiye’de siyaseti normalleştirmeli, tekrar rayına oturtmalı' demiştik. Türkiye’nin önünde çok önemli meseleler var. Örneğin anayasa meselesi. Türkiye’nin yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı var. Bu sorunları kutuplaşma ortamında aşamayız. Bunun dışında Türkiye’nin rekabet gücünün arttırılmasına yönelik ciddi ekonomik reformlara ihtiyaç var. Türkiye'nin mutlaka ve mutlaka demokratikleşmeye ihtiyaç var. AB uyum sürecini hızlandırmaya ihtiyacı var. Dev gibi bir Kürt sorunu ve çözüm süreci var. Bütün bunları ancak ve ancak öncelikle kutuplaşmayı yenerek gerçekleştirebiliriz dedik ve bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmada, ‘geçmişi unutalım geleceğe bakalım’ diye elini uzattı. Bu el havada kalmamalı diye düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür ediyoruz bu tutumundan dolayı” diye konuştu.

 

'Türkiye, geçtiğimiz 15 ayı kaybetmiştir'

 

Dinçer, “Türkiye, maalesef üzülerek söylüyorum geçtiğimiz 15 ayı kaybetmiştir. Gezi olaylarıyla başlayan ve 17 Aralık'la devam eden dönem, yargıya müdahaleler, tutuklamalar, seçim sürecinde yaşanan gergin ortam Türkiye’ye 15 ay kaybetmiştir. Yurtd ışında ciddi bir itibar kaybı da yaşatmıştır. Dış ya da iç güçler olsun olmasın hangi nedenle olursa olsun Türkiye itibar kaybetmiştir. Vatandaşın Türkiye'de hukuk düzeni de ciddi bir itibar kaybı olmuştur” dedi.

 

'9 ay heba edilemez. Bu dönemde Türkiye'nin mutlaka atması gereken adımlar vardır'

 

‘Türkiye'nin 62. Hükümet dönemi 9 aylık bir dönem tüm, sorunları bu dönemde çözemez’ diyen Dinçer, “Bu 9 ay heba edilemez. Bu dönemde Türkiye'nin mutlaka atması gereken adımlar vardır. Yargı reformu konusunda ciddi adımlar atılmalı. Türkiye'nin önünde kocaman bir yargı sorunu var. Köklü bir reformla bunu aşabiliriz. Türkiye'nin öncelikli konularından biri bu olmalıdır. Bir başka konu Türkiye'de yatırım ortamının mutlaka iyileştirilmesi gerekir. Geçtiğimiz hükümetin birçok adımı var. Ama bunların bir kısmı yürürlüğe geçmedi” ifadelerini kullandı.

 

TÜSİAD olarak AB sürecini önemsediklerini kaydeden Dinçer, “Brüksel hem Paris’te ofislerimiz var. Bunlar aktif şekilde lobi faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu dönem ab için kritik bir dönem. Türkiye'nin önündeki Kıbrıs sorununu çözülmesi için önemli bir aşamadayız. Önümüzdeki hafta İtalya’ya gidiyoruz. Burada bakanlar düzeyinde görüşüyoruz. Kendilerinden başlıkların açılması yönünde talepte bulunacağız. Belirtmeliyim ki gerek Dışişleri Bakanlığına Çavuşoğlu’nun gelmesi, AB'ye Bozkır’ın gelmesi hükümette bu kilit görevi tutması bir şanstır Türkiye’nin için. Türkiye gerçekten AB sürecinde bir ivme kazanabiliriz diye düşünüyoruz. Kıbrıs konusu Türkiye'nin önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Kıbrıs, bizce çözüm sürecine doğru gitmektedir. Güney Kıbrıs Rum yönetimin AB başlıklarına blokaj koymuştur. Bunların kaldırılması gerekmektedir. Yılbaşına kadar Kıbrıs meselesinde sonuç alınmasını ümit ediyorum” dedi.

Dinçer, konuşmasına şöyle devam etti:

“Gümrük birliği 1996’da yürürlüğe girdi. Türkiye ekonomisi geçmiş dönemde bundan çok şey kazandı fakat burada dış ticaretteki karar mekanizmalarında, asimetrik bir durum var. Dezavantajlı bir durum. Bugüne kadar buna katlanıldı ama bundan sonra bu süreç zor görünüyor.”

 

'Çözüm sürecine baştan beri destek veriyoruz'

 

HDP'nin eş başkanlarıyla mecliste görüşme yaptığını ifade eden Dinçer, “Çözüm sürecine baştan beri destek veriyoruz. Cesur bir adım olarak nitelendirdim. Bu süreç ancak diyalogla çözülecek bir süreçtir. Bugünkü ortamı son derece olumlu değerlendiriyoruz. Çözüm sürecinin akılcı olması için bölgede ekonomik kalkınmaya ihtiyaç var. Bu anlamda iş dünyasında farkındalığı artırmak için TÜSİAD’ın çok sayıda üyesiyle toplantılar düzenledik. Bu ay Mardin’e gidiyoruz, alternatif turizm için. Diğer taraftan kasım ayında da Van'a gidiyoruz. Dolayısıyla TÜSİAD çözüm sürecinin ekonomik ayağına sahip çıkıyor” diye konuştu.

 

Dinçer, 2015 seçimlerinde, “yeni meclise yeni anayasa yapma görevi verilecek muhtemelen” dedi.

Dinçer, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘HDP'nin Eş Başkanı Demirtaş açıklama yaptı. İŞID’ le mücadelede PKK'nın silahlandırmasıyla ilgili görüşü hakkında ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna Dinçer,“TÜSİAD'ın gündeminde olabilecek bir konu değil. Radikal bir görüştür. Yorum yapmayı uygun görmüyoruz” cevabını verdi.

‘62. Hükümetin ekonomik programı yeterli bir program mı?’ Sorusuna Dinçer, “Hükümet programını okuduk. Bizden çok farklı görüşleri olduğunu düşünmüyoruz. Bazı başlıkların altını çizerek bunlar mutlaka olmalı diye düşünüyoruz. Bazı diğerlerinden daha önemli” şeklinde cevap verdi.