Gündem

"Türkiye'nin D Planı Dicle Kalkanı"

Türkiye'nin olası bir durumda Suriye’de başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı'nın bir benzerini Irak’ta da hayata geçireceği öğrenildi

Karikatür: Latif Demirci - Hürriyet

19 Ekim 2016 10:41

Musul'ı kurtarma operasyonunda ikinci gün de geride kaldı. Peki Türkiye'nin planları neler?

Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre, Türkiye’ye yönelik terör tehdidi yaşanması durumunda, bu kimden gelirse gelsin, Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanacak. PKK’nın, Sincar’da fiili olarak oluşturduğu kantonal yapılanma, Telafer’e ya da Irak’ın diğer bölgelerine yönelirse meşru müdafaa hakkı gereği müdahale edilecek. Gerekirse Suriye’de başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı'nın bir benzeri Irak’ta da hayata geçirilecek. Bu operasyonun adı ise 'Dicle Kalkanı' olacak.

Habertürk'te yer alan haber şöyle:

ABD, Irak Özel Kuvvetleri ve peşmerge güçlerinin başlattığı ‘Musul harekâtı’nın ikinci gününde operasyon ‘hız kesti’. Irak ordusundan yapılan açıklamada, ilerlemenin durdurulma talebinin peşmerge güçlerinden geldiği belirtildi. Peşmerge güçlerinin ele geçen köylerde patlayıcı ve mayın temizliği yaptığı öğrenildi.

Musul’un kaderini tayin etmek için Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault’un davetiyle 20 ülkenin dışişleri bakanı yarın Paris’te bir araya gelecek. Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Suudi Arabistan’ın katılacağı toplantıya Rusya ve İran davet edilmedi. Ayrault, ülkesinin toplantıdan “Özel bir Musul yönetimi” beklediğinin işaretini verdi

Irak’ın Musul kentini DEAŞ terör örgütünden almak için önceki gün ABD, Irak Özel Kuvvetleri ve peşmerge güçlerince başlatılan kara harekâtının ikinci gününde Irak ordusu Kayyara cephesinden Musul’a doğru harekete geçti ve El-Zaviyah Köyü’nü aldı. Irak ordusuna, Irak Hava Kuvvetleri ve koalisyon güçleri uçakları da destek verdi. İki günün sonunda 20 köy ile 200 kilometrekareden fazla alan DEAŞ’tan kurtarılırken DEAŞ’lı bir militanın Irak tankçı birliğine yönelik bombalı intihar saldırısında 70 Irak askeri öldü. Irak ordusu ise çatışmalarda 20’den fazla DEAŞ üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.

Musul operasyonuna 4 bin peşmerge ile destek veren Irak Bölgesel Kürt Yönetimi güçlerinin önceki gün harekete geçtiği Hazır cephesinde ise dün sessizlik hâkimdi. Irak ordusundan yapılan açıklamada, ilerlemenin durdurulma talebinin peşmerge güçlerinden geldiği belirtildi. Hazır cephesinden DEAŞ kontrolünde olan Hamdaniye bölgesindeki DEAŞ hedeflerine aralıklarla top atışları yapılırken, alınan köylerde patlayıcı temizliği yapıldığı öğrenildi. Peşmerge güçlerinin Musul’a 10 kilometre uzaklıktaki Naveran bölgesine operasyon düzenlemek için bölgeye askeri araç ve silah sevkıyatı yaptığı belirtildi.

Musul operasyonunda önceki gün hayatını kaybeden 6 peşmergeden birinin ise Mardin’in Kızıltepe İlçesi nüfusuna kayıtlı, PKK’dan ayrılıp peşmergeye katılan Servet Abişka olduğu açıklandı. Abişka’nın evli ve iki çocuk babası olduğu öğrenildi.

 

IŞİD insan avına çıktı

 

DEAŞ’ın hava saldırılarına karşı perde oluşturmak için ateşe verdiği petrol dolu hendekler ve lastiklerle yerleşim birimlerinin üzerinde siyah bulutlar oluştu. Musul sokaklarında DEAŞ militanlarının motosikletle dolaşıp, evinden çıkmak isteyenlere ateş açtığı ileri sürüldü.

Musul harekâtına katılan Fransa ise Kıbrıs’ta demir atan uçak gemisi Charles de Gaulle’den kalkan savaş uçaklarıyla dün Musul’da bir DEAŞ cephaneliğini vurduğunu açıkladı.

 

"Türkiye'nin katılmasına taraflar karar versin"

 

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook ise operasyona ilişkin olarak, ilerlemenin aksamasına rağmen, “Musul operasyonunun belirlenen takvimden ileride” olduğunu kaydetti. Türkiye ve ÖSO’yu Dabık’ı ele geçirmesi nedeniyle kutlayan Cook, Türk askerinin Musul operasyonuna katılıp katılmayacağının Irak ve Türk hükümetleri arasında çözülmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

 

Bağdadi Bilmecesi

 

Musul operasyonu sürerken DEAŞ lideri Ebubekir Bağdadi’nin bulunduğu yere ilişkin iddialar ortaya atılmaya devam ediliyor. Ortadoğu gazeteleri Bağdadi’nin kentten ayrıldığını ancak eşinin yakalandığını ileri sürerken, Reuters haber ajansı, eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyer Zebari’nin dile getirdiği “güvenilir istihbarat raporlarına” dayandırdığı haberinde DEAŞ liderinin Musul’da olduğunu ileri sürdü. Haberde, “DEAŞ lideri Bağdadi ve patlayıcı uzmanı Fevzi Ali Nuimey hâlâ kentte” denildi.

 

Musul masasında Türkiye var,
Rusya ve İran yok

 

Musul operasyonu sürerken kentin kaderi ilk kez yarın masaya yatırılacak. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, aralarında Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Suudi Arabistan’ın bulunduğu 20 ülkenin dışişleri bakanlarının yarın Paris’te, “Musul’da barışın ve istikrarın sağlanmasını” tartışacağını duyurdu. Ayrault toplantıya Rusya ve İran’ın davet edilmediğini sözlerine ekledi. Rusya, Irak’ın içişleri ile ilgilenmediğini daha önce açıklamıştı. Rusya gibi Suriye’de Esad rejimini destekleyen İran’ın davet edilmemesini ise Ayrault, “Şimdi önceliğimiz katılımcılar arasında uzlaşma sağlanması. Bazı toplantılarda Suudi Arabistan ile Irak arasında sert tartışmalar yaşanmıştı. O yüzden önceliğimiz bu iki ülke arasında uzlaşma sağlamak. İran’ı gözardı etmiyoruz ancak adım adım gitmek zorundayız” dedi.

 

Özel Musul yönetimi mi?

 

Fransız Bakan Ayrault konuşmasında, ülkesinin toplantıdan “Özel bir Musul yönetimi” beklediğinin işaretini de verdi. Ayrault, “Bekleyemeyiz. DEAŞ’tan temizlendikten sonra Musul’a ne olacak? Uzun vadeli barışı sağlayacak bir yönetime ihtiyacımız var” dedi.

Sünni çoğunluğun yaşadığı Musul’un kurtarılmasının ardından operasyona katılan Şii milislerin kentte sivil katliamı yapmasından endişe duyulurken, Bosna Savaşı’ndan sonra Saraybosna’da uygulandığı gibi bir süre uluslararası toplum idaresinde kalmasının gündeme gelmesi bekleniyor.

 

Süleymaniye davet iddiası

 

Irak hükümetinin, İran Devrim Muhafızları’nın yurtdışındaki örtülü operasyonlarını yürüten Kudüs Tugayları’nın komutanlarından General Kasım Süleymani’yi Musul operasyonunda yer alması için davet ettiği ileri sürüldü. Süleymani, daha önce Irak’ın Ramadi kenti ve Suriye’nin Halep kentine düzenlenen operasyonlarda cephede görüntülenmişti. Süleymani’nin, operasyonlar hakkında görüşmek için sık sık Rusya’ya gittiği ve Rus komutanlarla görüştüğü de biliniyor.

 

"Operasyona katılacağız"

 

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Musul’un terör örgütü DEAŞ’tan kurtarma operasyonuna ilişkin, “Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık” dedi. İtalya’nın başkenti Roma’daki İtalya Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ev sahipliğini yaptığı Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Toplantısı’na katılan Bakan Işık, buradaki temaslarının ardından, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nde Türk gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Işık, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılıp katılmayacağı sorusuna, “Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık” yanıtını verdi.

 

"Türkiye'siz olmaz"

 

Fransa’nın başkenti Paris’te ilerleyen günlerde yapılacak Musul toplantısına, Türkiye’nin davet edildiği ve bu konudaki değerlendirmeleri sorulan Bakan Işık, davet kararının isabetli olduğunu belirterek, “Musul’daki gelişmelerde ve toplantılarda Türkiye’nin bulunması tabiidir. Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil” diye konuştu.

 

Rusya'dan Musul çıkışı

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, terör örgütü DEAŞ’a ait grupların düzenlenen Musul harekâtıyla birlikte Suriye’ye kayma riski olduğunu belirterek, böyle bir durumda askeri karar alacaklarını söyledi. Lavrov, “Musul’un çevresinin tamamen sarılmamasından ötürü oluşan koridor, DEAŞ unsurlarının Irak’tan ve Musul’dan Suriye’ye çekilmesi riskini oluşturuyor. Biz tabii ki durumu değerlendireceğiz ve böyle bir şey gerçekleşirse, askeri ve siyasi anlamda kararlar alacağız” dedi. Musul harekâtını takip ettiklerini belirten Lavrov, Birleşmiş Milletler’in yeni göç dalgası oluşabileceği uyarısına dikkat çekerek, “Umarım bu konular operasyonları hazırlayanlar tarafından hesap edilmiştir. Ancak şimdilik çok fazla soru işareti var” ifadelerini kullandı.

Irak hükümetine bağlı ‘Antiterör Timleri’ Haşdi Şabi güçleri de Musul harekâtında yer alıyor.

 

Obama: Zor bir savaş verilecek

 

ABD Devlet Başkanı Barack Obama, pazartesi günü başlayan Musul operasyonu hakkında ilk kez konuştu. Obama, İtalya Başbakanı Matteo Renzi’yle birlikte Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Musul’u DEAŞ’tan kurtarmak için Irak ordusunun başlattığı operasyonu büyük bir adım olarak nitelendirdi. Başkan Obama, “Musul’da zor bir savaş verilecek” sözleriyle operasyonun uzun ve zor bir mücadele olacağının altını çizdi. Ancak Obama sözlerine “DEAŞ’ın Musul’da yenilgiye uğratılacağından eminim” ifadesini de ekledi.

 

Katliam olursa 'Zırhlı birlikler' Irak'a girecek

 

Musul’da Türkiye’siz formülün asla başarılı olamayacağını savunan Ankara Türkiye’nin 2 yıldır elinde olan Başika Üssü konusunda asla geri adım atmayacak. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki güvenlik zirvesi ve Bakanlar Kurulu toplantılarında tüm detaylar konuşuldu. Tehdit olursa Türkiye Başika’yı güçlendirecek katliam olursa Irak’a girecek

Büyük Musul operasyonunda Türkiye’nin yeri, konumu ve gelişmelere göre hayata geçireceği B ve C planları tartışılırken, devletin zirvesinde ‘en kötü’ senaryolara dahi hazırlık yapıldı. Diplomatik, siyasi ve askeri adımlar en ince detayına kadar belirlendi. İşte senaryolar ve gelişmelere göre atılacak adımlar...

En ince detayına kadar diplomasi ve müzakere kanalları işletilecek. Ancak eşzamanlı diğer hazırlıklar yürüyor. Musul’a 12 kilometre uzaklıkta çok stratejik bir bölgede yer alan Başika Üssü’ne ve Türk askeri varlığına yönelik bir tehdit, saldırı olması durumunda üssün boşaltılması bir yana, zırhlılarla ve yeni birliklerle takviye edilmesi söz konusu. Bölgede demografik değişim, sivillere yönelik katliam ya da göçe zorlama gibi gelişmeler yaşanırsa Türkiye, Suriye’de olduğu büyük birliklerle Irak’a girebilecek. Bölgede birçok ülkenin üssü var ve Türkiye, kendi güvenliğini sağlamak amacıyla orada.

 

'Dicle Kalkanı'

 

Türkiye’ye yönelik terör tehdidi yaşanması durumunda, bu kimden gelirse gelsin, Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanacak. PKK’nın, Sincar’da fiili olarak oluşturduğu kantonal yapılanma, Telafer’e ya da Irak’ın diğer bölgelerine yönelirse meşru müdafaa hakkı gereği müdahale edilecek. Etnik, mezhebi çatışma riski ya da bu yönde bir girişim Türkiye’nin kırmızı çizgisi. DEAŞ’ın çatışmaların boyutunu etkileyecek, dehşete yol açacak olası eylemleri de Türkiye’yi harekete geçirecek. Gerekirse Suriye’de başlatılan ve sonuçları alınan Fırat Kalkanı harekâtının bir benzeri Irak’ta hayata geçirilecek. Bu operasyonun adı ise “Dicle Kalkanı” olacak.

Türkiye’nin bir başka kırmızı çizgisini, DEAŞ terör örgütü militanlarının Musul’dan Suriye’ye geçerek oradaki çatışmalara müdahil olması, Türkiye’nin kazanımlarını tehdit etmesi oluşturuyor. Bu tehditten Rusya da rahatsız. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, böyle bir gelişme yaşanması durumunda askeri ve siyasi karar alacaklarını açıkladı. Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 100 kilometre eninde bir alana hâkim olan Türkiye, burada terör koridoruna asla izin vermeyecek.

 

Zorla göçe müdahale

 

“Musul, Musullularındır” parolasıyla yola çıkan Türkiye, bölge halkının göçe zorlanması durumunda; hem bu dalgayı karşılamak hem de göçle birlikte oluşabilecek güvenlik risklerini bertaraf etmek için hazırlıklar yapıyor. Böyle bir durumda TSK öncülüğünde yerel unsurların da desteğiyle Irak’ın kuzeyinde siviller için bir ‘güvenli bölge’ oluşturulacak. Terörist unsurların da Türkiye’ye sızmaları engellenecek. Bir enerji koridoru ve bölge için güvenli liman olan Türkiye, krizin çözülmesinde diplomasi ve müzakere kanallarını açık tutacak. Musul’da ve Irak’ta Türkiye olmadan bir denklemin kurulamayacağını vurgulayan yetkililer, “sınır aşan sular” konusu ve “enerji koridoru” kartlarını hatırlatıyor.

Irak’ın Musul kentini DEAŞ’tan kurtarma operayonu kapsamında peşmerge güçlerine ait zırhlı araçlar, Hazır cephesindeki Hasan Şam Köyü’nden yola çıkarken.

 

Bin kişi evini terk etti

 

Musul harekâtının başlamasıyla bölgede yaşayan siviller kaçmaya başladı. Kayyara yakınlarındaki Hud kasabasından 1000 kişi evlerini terk ederek açılan güvenlik koridorunu kullanıp kasabadan ayrıldı, Irak ordusunun kontrolü altındaki Kayyare kasabasına geldi. Musul merkezinde ise halkın gıda ve içme suyu sıkıntısı yaşadığı, kitlesel bir göçün yaşanabileceği uyarısında bulunuldu. Musul’un güney ve doğusunda 60 bin kişilik sığınma merkezi oluşturulduğu öğrenildi. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Fonu (UNICEF), kentte 500 binden fazla çocuk ve ailesinin risk altında olduğunu duyurdu.

2014’te DEAŞ işgalinden önce 3 milyon, şu an ise 1.5 milyon kişinin yaşadığı Musul’da göç tehdidinin arttığına dikkat çeken BM, ilk aşamada 200 bin, operasyonun sonunda ise 1 milyon kişinin yer değiştireceğinin tahmin edildiğini duyurdu. 100 bini Türkiye olmak üzere 200 bin kişinin kentten ayrılacağına kesin gözüyle bakıldığı belirtildi. BM kaynakları, “Bu durum en kötü insani senaryoyu oluşturuyor. Hiçbir ülke bu kadar kısa sürede böyle bir insani krizin üstesinden gelemez” dedi.

Musul operasyonu kuzey, güney ve doğu yönünden sürerken DEAŞ’ın Musul’un batısına çekilmesi hedefleniyor. BM kaynakları, Musul’dan kaçanların batıya gitmemesi uyarısında bulunuyor.