Gündem

Türkiye YPG’yi vurdu, ABD duruma müdahale etti; Suriye’nin kuzeyinde neler oluyor?

ABD zırhlı araçları sınır bölgesinde konuşlanırken taraflardan gelen açıklamalar...

29 Nisan 2017 19:59

Türkiye’nin hava saldırılarında ABD’ye yardım eden yaklaşık 30 Kürt savaşçının ölmesinin ardından ABD ordusuna ait zırhlı araçlar, çatışmaların yaşandığı Türkiye-Suriye sınır bölgesine konuşlandırılmaya başladı. 

YPG kaynakları, dün Sputnik’e yaptıkları açıklamada, "ABD askerlerinin akşam saatlerinden itibaren zırhlı araçları Kobani’den Kamışlo’ya kadar sınır hattı boyunca konuşlandırmaya başladığı" bilgisini aktarırken, Türkiye’nin hafta içerisinde vurduğu Darbasiya köyünde ABD’li yetkililerle görüşen YPG komutanlarından Sharvan Kobani Reuters’a yaptığı açıklamada, "gözetleme faaliyetlerinin daha başlamadığını ancak ABD güçlerinin üst düzey komutanlara rapor vereceğini" söyledi.

 

Pentagon: Askerlerimiz DSG ile ortak hareket ediyor, sınır da bu alana dahil

 

ABD’nin Türkiye ve YPG arasındaki çatışmaların şiddetlenmemesi için bölgeye asker sevk ettiği haberlerinin ardından konuşan Pentagon Sözcüsü Jeff Davis de, “Kuzey Suriye genelinde, ortağımız Suriye Demokratik Güçleri’yle birlikte faaliyet gösteren ABD güçleri var. Sınır da faaliyet gösterdikleri alanlar arasında” dedi. Davis, bu adımın YPG'ye güvence vermek üzere yapılan bir operasyon olup olmadığının sorulması üzerine ise, “Tüm tarafları ortak düşman olan IŞİD ile mücadele etmeye çağırıyoruz, bu çağrımız DSG dahil herkesedir. DSG'nin şimdilik Rakka ve Tabka’ya odaklanması ve başka çatışmalara sürüklenmemesini istiyoruz” cevabını verdi.

 

‘Koalisyon da bölgede uçuş gerçekleştiriyor’

 

Öte yandan, sınır bölgesine çekilen askeri birliklerin yanı sıra, koalisyon uçaklarının da Türkiye-Suriye sınırında uçuş yapmaya başladığı iddia edildi. Sputnik’e konuşan PYD yöneticisi Ewwas Eli’nin ‘Koalisyon uçaklarının Çarşamba gecesi boyunca Kobani-Tel Abyad sınırında uçuş yaptığı’ iddiası, Associated Press’e konuşan Demokratik Suriye Konseyi Eş Başkanı Ilham Ahmad tarafından da desteklendi. ABD’nin bölgeye asker göndermesinin prensipte geçici olduğunu kaydeden Ahmad, atılan adımın kalıcı hale gelebileceğine de dikkat çekti.

 

“ABD’nin attığı adım Kürtlere ‘güven’, Türklere ‘uyarı’ mesajı”

 

“ABD’nin rolü, bizimle Türkler arasında tüm cephelerde ‘tampon güç’ olmak haline geldi” diyen Kürt aktivist Mustafa Bali de AP’ye yaptığı açıklamada ABD güçlerinin Türkiye destekli Suriyeli güçlerle Kürt güçlerinin karşılaşmasını engellemek için bölgeye sevk edildiğini belirtti. ABD güçlerinin Irak sınırından Darbasiyah’ın ilerisindeki bölgelere kadar geniş bir alana sevk edildiğini ifade eden Bali, “Bu, Kürtlerin şüphelerini ve endişelerini gidermeye çalışan, aynı zamanda da Türkiye’ye neredeyse uyarı veren bir mesaj” diye konuştu.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Örgütü (SOHR) Başkanı Rami Abdürrahman da zırhlı araçların konuşlandırılmasının YPG ile Türkiye arasındaki çatışmaları durdurmayı amaçladığını söyledi.

 

Ne olmuştu?

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden salı günü yapılan açıklamada, “Irak'ın Şengal (Sincar) ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki Karaçok Dağı bölgelerine düzenlediği hava harekâtında 70 kişinin öldürüldüğü” duyuruldu. ‘PKK’ya ait terör yuvalarının hedef alındığını’ ifade eden TSK’nın açıklamasının ardından SOHR da saldırılarda 18 YPG askerinin hayatını kaybettiğini aktardı.

Türkiye’nin önceden bilgi verildiğini kaydettiği operasyona Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) destek gelirken; ABD ve Rusya ise hava saldırılarına tepki gösterdi. 

 

IŞİD karşıtı koalisyon: Bilgilendirme değil bildirim yapıldı, partner güçlerimiz öldürüldü

 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun "Aramızdaki anlaşma gereği 2 saat önce ABD ve Rusya ile operasyon yapacağımız bilgisini paylaştık” şeklindeki ifadelerine rağmen koalisyonun saldırılardan bir saat önce bilgilendirildiğini ifade eden  ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon sözcüsü Albay John Dorrian, “Bu yeterli değil. IŞİD'e karşı savaşta bir ortaktan ve mütteffikten bekleyebileceğiniz türden bir koordinasyon değildi; bu, bir bildirimdi" dedi. “IŞİD’i yenmek için büyük fedakârlıklarda bulunan partner güçlerimiz Türkiye’nin hava saldırısında öldürüldü” ifadelerini kullanan Dorrian, ABD’li askerlerin de operasyonun gerçekleştirildiği noktaya 10 kilometre uzaklıkta olduğunu belirterek sahadaki güçlerin güvenliğini sağlamak için yeterli vaktin tanınmadığın belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı da Türkiye’nin operasyonlar öncesi ne ABD ne de koalisyon güçleriyle düzgün şekilde koordinasyon sağladığını ve saldırıların onaylı olmadığını kaydetti. Bakanlık sözcüsü Mark Toner, saldırıların Washington’da endişe yarattığını belirterek, “Endişemizi Türk hükümetine ilettik" ifadesini kullandı.

 

Rusya: Saldırılar uluslararası ilişkilerin prensiplerine aykırı

 

Türkiye’nin operasyonlarına bir tepki de, Suriye konusunda işbirliği yaptığı Rusya’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Moskova, Kürt güçlerinin vurulmasından endişe duyuyor” derken, bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada da “Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki Kürtlere, bu ülkenin meşru yönetimlerini es geçerek düzenlediği hava saldırıları kabul edilemez, saldırılar uluslararası ilişkilerin prensiplerine aykırıdır" uyarısında bulunuldu. 

 

YPG’den koalisyona tepki

 

Rusya, Türkiye ordusunun eylemlerinin "sahadaki gerçek ve baş terörist grup olan IŞİD'e karşı çıkan Kürt güçlere yönelik" olduğuna dikkat çekerken, YPG/YPJ Sözcüsü Nesrin Abdullah da ABD öncülüğündeki koalisyonla birlikte IŞİD’e karşı ortak hareket ettiklerini söyledi. ABD, koalisyon ve NATO’nun Türkiye’nin düzenlediği operasyonlar sonrasında takındığı tutumu da eleştiren Abdullah, "Uluslararası hukukta bu kabul edilemez. ABD veya koalisyon ya da ABD'nin sözcüsü kalkıp ‘Biz saldırıdan endişe duyuyoruz ya da rahatsız olduk' açıklamasıyla tepki gösteriyorsa biz bu tepkiyi kabul etmiyoruz. Eğer tepki buysa biz bu tepkiyi kabul etmiyoruz. Bu açıklama bize karşı yapılanı kabul etmeleridir. Eğer bundan sonra bize yine saldırı olursa ve tepki bu şekilde olsa demek ki Türkiye'nin tutumuna ‘evet' diyorlar” diye konuştu. 

 

‘KDP zemin hazırlamasaydı, Şengal’e operasyon olmazdı’

 

Koalisyonun tepkisinin netleşmemesi durumunda Rakka operasyonundaki YPG güçlerini geri çekebileceklerini ifade eden YPG/YPJ Sözcüsü, “Halkımız bizden bir cevap bekliyor koalisyon neden Türkiye'ye sert tepki vermiyor diye. Eğer koalisyon tepkisini netleştirmese biz Rakka'daki güçlerimizi çekeriz gelsinler halkımızı korusunlar. Gelsinler halkımızı tatmin etsinler. Biz kimsenin (koalisyon) sopası değiliz onların düşmanlarını vuralım" dedi. Abdullah, “Eğer KDP zemin hazırlamasaydı ve Türkiye ile ittifak yapmasaydı Şengal'e harekat olmazdı” sözleriyle KDP’yi de eleştirdi.

 

YPG: Uçuşa yasak bölge ilan edilsin 

 

ABD’nin onaylamadığını söylediği, Rusya’nın ise kabul edilemez bulduğunu açıkladığı hava operasyonlarının ardından YPG, "uçuşa yasak bölge" ilanı çağrısında bulundu. AFP'nin aktardığı YPG'nin açıklamasında, "Sadece Suriye kuzeyinin uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesi, YPG'ye özgürce ülkeyi korumakta yardımcı olacak" ifadelerine yer verildi.

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin Suriye tarafından karşısında yer alan Tel Abyad ilçesinde Türkiye ile YPG arasındaki ‘şiddetli’ çatışmaların devam ettiği belirtilirken, TSK’dan Perşembe günü yapılan açıklamada YPG bölgesinden 11 hudut karakoluna 13 kez saldırı yapıldığını ve saldırılara karşılık verildiği kaydedildi. TSK, bu sabah da, Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonların devam ettiğini duyurdu. 

 

Erdoğan: Terörle mücadeleyi sınırlarımızın içinde ve dışında sürdürmekte kararlıyız

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dün Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Suriye’nin kuzeyinde devlet kurmayı düşünenler için ‘cahiller’ ifadesini kullandı ve sınırların hem içinde hem de dışında mücadelenin süreceğini söyledi. Türkiye’nin ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana ve bölünmesine karşı’ olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanması kadar doğal bir şey yoktur. Biz bir hukuk devletiyiz, haklarımız neyse bunu kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz. Tehditler sürdüğü müddetçe gereken her türlü tedbiri alacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Hele hele Kuzey Suriye'de bir devlet kurma teşebbüsü içerisine giren malum bazı cahiller var, 'Cahil cesur olur' diyorlar ya o da o havalarda, kendine göre bakanlar kurulu oluşturuyor vesaire… Biz bunları karşılıksız bırakmayız ve Kuzey Suriye'de böyle bir devlet kuruluşuna da asla müsaade etmeyiz."