Çevre

Türkiye proje aşamasındaki kömürlü termik santral kapasitesinde 4. sırada

Rapora göre, bir önceki yıl olduğu gibi 2017'de de kurulması planlanan kömürlü termik santral kapasitesinde küresel çapta büyük bir düşüş yaşandı

22 Mart 2018 16:50

Greenpeace,  senelik hazırlanan “Yükseliş ve Çöküş 2018” raporunu yayınladı. Rapora göre, bir önceki yıl olduğu gibi 2017’de de kurulması planlanan kömürlü termik santral kapasitesinde küresel çapta büyük bir düşüş yaşandı. Rapora göre Çin ve Hindistan’da düşüş yaşanırken, Türkiye, 2017 yılında proje aşamasındaki kömürlü termik santral kapasitesinde 4. sırada yer aldı.

Raporda yer alan veriler şöyle;

Yapımı yeni tamamlanmış kömürlü termik santrallerde bir yıl öncesine göre yüzde 28; son iki yılda toplam yüzde 41 düşüş görüldü.

İnşaata başlama oranında bir yıl öncesine göre yüzde 29; son iki yılda yüzde 73 düşüş yaşandı. 2017 yılında, 12 ülkede 62 konumda inşaata başlandı; bunların 45’i sıfırdan, 17’si ise mevcut santrallere ek ünite inşaatıydı.

Kömürlü termik santrallerin coğrafi dağılımında daralma yaşandı; sadece 7 ülke birden fazla konumda kömürlü termik santral inşaatı başlattı.

Bugüne kadar en az 34 ülke ve eyalet mevcut kömürlü termik santralleri kapatacaklarını taahhüt etti. En az 24 şirket ile farklı kuruluşlar ise kömürsüz enerji kullanacaklarını taahhüt etti.

Çin, 2016’da merkezi hükümet, hemen her eyalette lisansların sınırlanması dahil olmak üzere yeni kömürlü termik santrallere kısıtlama getirmeye başladı. Hükümet, Ocak’ta 98 GW ve Eylül’de 93 GW olmak üzere, yüzlerce kömür projesini askıya almaya başladı. 2015 yılında aktif geliştirme aşamasındaki (inşaat öncesi ve inşaat aşamalarında) 708 GW’lık kurulu güç, 2017’de 211 GW’a düştü. Yeni işletmeye alınan kömürlü termik santraller ise 2006-2015 ortalaması olan 61 GW’dan, 2016’da 47 GW’a ve 2017’de 34 GW’a düştü.

Hindistan, tarihinde ilk kez kömürlü termik santral kurulu gücünden daha fazla yenilenebilir enerji kurulu gücü devreye soktu.

Şubat 2018 itibarıyla, 10 Avrupa Birliği (AB) ülkesi elektrik üretiminde kömür kullanımını sonlandırdı ya da 2030’a kadar sonlandıracağını açıkladı. Bu ülkeler şunlar; Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, İtalya ve Portekiz.Birleşik Krallık’ta, kömürün elektrik üretimindeki payı 2012 yılında yüzde 45’ten, 2017’de yüzde 2’ye düştü. Almanya, kömür kullanımını 2019’da sonlandırmayı planlıyor. Diğer yandan Avrupa Birliği’nde yeni kömürlü termik santral projesine sahip ülkeler de mevcut. Bu ülkeler; Çekya, Yunanistan, Macaristan, Polonya ve Romanya.
Türkiye, 15.410 MW duyurulan, 19.001 MW lisans öncesi ve 7.349 MW lisanslı olmak üzere, çok sayıda kömürlü termik santral projesini devam ettiriyor. Son birkaç yıldır, genellikle bölge halklarının yoğun mücadelesi neticesinde, birçok projeden vazgeçildi. Ancak hükümet kömür enerjisinin geliştirilmesine dair planlarına kararlı biçimde devam ediyor. Analistler, güneş enerjisinin hızla düşen maliyeti ile Türkiye’nin yüksek güneş potansiyeli bir arada göz önüne alındığında, güneşin Türkiye enerji stratejisi açısından daha esnek ve daha az riskli bir yaklaşım olduğunu belirtiyor.

Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Sorumlusu Özgür Gürbüz bugün yayımlanan ve Türkiye’ye dair çarpıcı veriler içeren raporu şöyle değerlendirdi: “Bugün yayımlanan Yükseliş ve Çöküş raporunun da net bir şekilde ortaya koyduğu gibi dünyada kömürden çıkış hızlandı. Çin ve Hindistan gibi enerjiye herkesten daha fazla ihtiyacı olan ülkelerde bile kömürün payının azalmaya devam ettiğini görüyoruz. Türkiye'de de proje aşamasındaki kömürlü santral sayısında düşüş görüyoruz ancak bu yeterli değil. 44 bin megavatı bulan proje aşamasındaki kömür santralları Türkiye'nin havasını daha kirli yapacağı gibi yenilenebilir enerjiyle enerji verimliliği gibi ülke ekonomisine katkıda bulunacak atılımların yapılmasına da engel oluyor. Halbuki, arz fazlası sorunuyla karşı karşıya bulunan Türkiye bu durumu fırsata çevirip, dünyayla birlikte kömürden çıkış sürecine katılabilir. Bu değişimi gerçekleştirmenin önünde ekonomik ve teknik bir sorun yok.”

Kömürlü termik santrallerdeki düşüşün cesaretlendirici ama yetersiz olduğunun altını çizen CoalSwarm direktörü Ted Nace de, “Güneş ve rüzgar enerjisindeki seri üretim, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimin maliyetinin tahmin ettiğimizden daha hızlı şekilde düşmesini sağlıyor ve iş dünyası ile enerji sektörü de bunu fark ediyor” diye konuştu.