Gündem

"Türkiye, daha da kötüye gidecek ve istikrarsızlaşacak"

Heinrich-Böll Vakfı Direktörü Brakel: Merkel ile Erdoğan arasındaki ilişkiler artık düzelmez, ziyaretin gerçek amacı belirsiz

04 Şubat 2017 00:36

İstanbul’daki Heinrich-Böll Vakfı Direktörü ve Türkiye uzmanı Kristian Brakel, Angela Merkel’in son Ankara ziyaretinin ışığında Türk-Alman ilişkilerini değerlendirdi. Brakel, “Merkel’in son ziyaretin gerçek amacını kestirebilmekte zorlanıyorum. Başbakanlık da ziyarete ‘çok katmanlı ilişkiler' dışında gerekçe göstermedi” ifadelerini kullandı.

Brakel, “Tahminimce Merkel ile Erdoğan arasındaki ilişkiler artık düzelmez. Açık söyleyeyim: Almanya Başbakanı zamana oynuyor.

Türkiye'nin durumu daha da kötüye gidecek ve ülke istikrarsızlaşacak. Eninde sonunda Erdoğan da her insan gibi hayatını kaybedecek. O zaman Türkiye'de muazzam bir güç boşluğu oluşacak. Bu tüm ülke için tehlikeli olabilir ve bunun Almanya açısından da bazı sonuçlara yol açacağı söylenebilir” dedi.

Brakel'in DW'nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: 

Angela Merkel Ankara ziyareti sırasında kuvvetler ayrılığının işlerliğinin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte katıldığı basın toplantısında ifade ve basın özgürlünün korunması uyarısında bulundu. Bu uyarınınTürkiye'de değişikliğe yol açma şansı sizce ne olabilir?

Bence hiç olmaz. Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılıkla üzerinde durduğu başkanlık sistemine geçiş önlenemez. Erdoğan, Angela Merkel'in sözlerine kulak asmayacaktır. Merkel ve Alman hükümetine belki ekonomik baskı yoluyla iktidarın uygulamaları üzerindeki bazı noktalarda küçük değişmelerin olmasını sağlayabilme imkanı kalıyor. Örneğin, Türkiye'deki tutukluluk şartları ve avukatla görüşme gibi konularda bu olabilir. Ancak genel anlamda etkili olunamaz.

Birkaç hafta sonra Anayasa değişikliği halkın oyuna sunulacak. Türkiye'deki muhalefet Angela Merkel'i bu ziyaretle Erdoğan'a destek vermiş olmakla itham ediyor. Ziyaretin zamanlaması kötü mü olmuştu?

Bu tartışma Merkel'in 2015 yılındaki ziyaretinden bu yana var. O dönem, ziyaret Türkiye'deki erken seçimlerin hemen öncesine denk gelmişti. Liderlerin altın kaplamalı koltukların önünde sergiledikleri manzara hoş karşılanmamıştı. O ziyaretin zamanlama açısından eleştirilmesi doğru olabilir. Ama bu kez, referanduma daha birkaç hafta var.

Son ziyaretin gerçek amacını kestirebilmekte zorlanıyorum. Başbakanlık da ziyarete ‘çok katmanlı ilişkiler' dışında gerekçe göstermedi.

Türkiye'deki büyük kitlelerin Merkel'in ziyareti gibi haberlerle sandık başında verecekleri kararlarının etkilenebileceğini düşünmüyorum. Ayrıca Almanya Başbakanı'nın ziyaretinde bu kez muhalefet temsilcileri ile görüştü. Bunu geçen ziyaretinde yapmamıştı. Muhalefet ile görüşmesi bence doğru ama geç atılmış bir adım.

İstişarelerin ana amacı Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasıydı. Geçen yıl yürürlüğe giren anlaşma geniş ölçüde işliyor. Almanya'da, Türkiye'nin mülteci anlaşmasıyla Almanya ve Avrupa'yı kendine bağımlı kıldığı öne sürülüyor. Almanya ve Avrupa Türkiye'den ne kadar bağımlı?

Avrupa Türkiye'ye çok bağımlı. Üstelik mülteci anlaşması bu bağımlılıkta sadece bir yağı taşı, mülteci anlaşmasının bundaki en önemli faktör olduğu görüşünde değilim. Anlaşma, mülteci krizinin gündeme hakim olduğu geçen yıl son derece önemliydi. Sembolik önemi de vardı. Ama samimi olarak söylemek gerekirse; Türkiye anlaşmayı feshetmez. Sıkça gündeme getirilse de böyle bir şey söz konusu olamaz. Feshedilse bile, bu mülteci akınının 2015'teki boyutlara ulaşacağı anlamına gelmez.

Almanya ve Avrupa açısından daha önemli olan ilişkiler var. Türkiye NATO'nun güneydoğu kanadındaki, Irak ve Suriye gibi kriz bölgelerinin komşusu olan bir müttefik. Şu andaki ekonomik sorunlarına rağmen Türkiye aynı zamanda ekonomik bakımdan da önemli bir ortak. Almanya'da 3 milyona yaklaşan Türk yaşıyor. Türkiye'ye yerleşen Almanların sayısı da artıyor. 6 bin dolayında Alman şirketi Türkiye ile iş yapıyor. İki taraf da bazen teorik olarak aklından geçirse bile bu bağlar öylece koparılamaz.

Türkiye'nin NATO üyeliğinden söz ettiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'nın terörle mücadele açısından ve NATO üyesi olarak önemli bir ülke olduğunu söyledi. İkili ilişkilerin geleceği nasıl olacak?

İlişkilerde şimdilik soğuk rüzgârlar esiyor. Her iki tarafın da diğerine ihtiyacı olduğunu onlar da biliyorlar. Türkiye ekonomik ilişkilerin güçlü bir şekilde sürdürülmesini arzuluyor. İkili ilişkilerin muhafaza edilmesini Alman tarafı da istiyor. Ancak iki taraf da ilişkileri asgari düzeyde tutacaktır.

Tahminimce Merkel ile Erdoğan arasındaki ilişkiler artık düzelmez. Açık söyleyeyim: Almanya Başbakanı zamana oynuyor. ABD'deki gelişmeler nedeniyle Türkiye Almanya'nın politik ajandasında şimdilik eskisi kadar ön sıralarda yer almıyor.

Türkiye'nin durumu daha da kötüye gidecek ve ülke istikrarsızlaşacak. Eninde sonunda Erdoğan da her insan gibi hayatını kaybedecek. O zaman Türkiye'de muazzam bir güç boşluğu oluşacak. Bu tüm ülke için tehlikeli olabilir ve bunun Almanya açısından da bazı sonuçlara yol açacağı söylenebilir.