Gündem

Türkan Saylan'ın vefatının üzerinden 6 yıl geçti

ÇYDD Başkanı Saylan, Ergenekon operasyonu kapsamında evine baskın düzenlenmesinden bir ay sonra hayatını kaybetmişti

18 Mayıs 2015 12:06

Türkiye'nin en önemli dermotologlarından biri olan ve lepra (cüzzam) üzerine yaptığı çalışmalarla dünya genelinde tanınan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın ölümünün üzerinden 6 yıl geçti.

Ergenekon soruşturması kapsamında evine ve başkanlık ettiği ÇYDD'nin şubelerine düzenlenen operasyonlardan 35 gün sonra hayatını kaybeden Saylan'ı, "Sevgili yol arkadaşım için" yazısıyla Aysel Çelikel anlattı.

Çelikel'in Cumhuriyet gazetesinde yer alan yazısı şu şekilde:

18 Mayıs 2009 sabahı güneş her zamanki gibi dünyayı aydınlatırken bizler için, Türkan Saylan’ın dostları, yol arkadaşları, lepralı hastaları, sevenleri, çağdaş yaşamın erdemini yaşayan gençlerimiz, kardelenlerimiz, yıldız kızlarımız için gün matem günüydü.

18 Mayıs sabahı Türkiye’nin aydınlık insanları, binlerce Atatürkçü yurttaş çiçeklerle, bayraklarla caddeleri doldurdu, onun arkasından gözyaşı döktü.

Türkan Saylan görevini yapan bir insanın iç huzuru ile aramızdan ayrıldı. Ömrü boyunca gece gündüz demeden eşitlik, özgürlük, kardeşlik için, inandığı davalar için didindi durdu.

 

Demokrat ve Atatürkçü

 

Türkan Saylan dünyaya bakışaçısı, hayatı algılayışı, düşünceleri, azim ve iradesiyle üstün nitelikli bir aydın, bir bilim insanı, namuslu ve demokrat bir Atatürkçüdür. Türkan Saylan yaşamı ciddiye alan, mütevazı, insan olmayı, insana yardım etmeyi yaşam biçimi olarak benimseyen çizgisiyle öne çıkmıştır. Yaşamını kolaylaştırdığı ve şefkatle ellerinden tuttuğu lepralı hastalara verdiği umut ve yaşama sevinci onu unutulmaz kılmıştır.

 

Sevgi dolu bir yürek

 

Eğitim alanında verdiği emekle ve sevgi dolu yüreğiyle binlerce Kardelen’in, Yıldız Kızlarımızın, üniversiteli gençlerimizin üzerinde unutulmaz izler bırakmış, yaşamlarına yeni kapıların açılmasını sağlamıştır.

 

Kendi için üzülmedi

 

13 Nisan 2009’da iktidarın yargı yoluyla yaptığı acımasız, hoyrat muamele sevgisizliğin, ilkelliğin, kindarlığın açık örneğiydi. O kendi için üzülmedi. Topluma hizmeti ahlaki bir görev olarak algılayan çalışma arkadaşlarına yapılanlar için çaresizliğine kahroldu. Talan edilen ÇYDD Genel Merkezi ve şubeleri için üzüldü, 35 gün sonra da aramızdan ayrıldı. Daha fazla dayanamadı diye düşünüyorum.

İddianamedeki suçlamaların sahte delillere, iftiralara dayandığı açıktı. Türkan Saylan ve ÇYDD’yi itibarsızlaştırma ve bitirme planı gerçekleşmedi. Bizler yıllarca yargı ve medya ile mücadele ederken ÇYDD’yi yaşatmayı ve büyütmeyi başardık. Sevgili yol arkadaşımız Türkan Saylan’ın emanetini, itibarını ve güvenilirliğini koruduk.

Uzun ve meşakkatli çabalar sonunda avukatlarımızın aldığı bilirkişi raporları, dernekten toplanan hard disklerin açılıp içine yeni bilgiler yerleştirildiğini ortaya koydu.

Yenilenen yargılamada sayın savcı, “ÇYDD’nin pozitif ayrımcılık yaparak Güneydoğu ve Doğu’dan metropole okumak için gelen öğrencilere burs vermesi suç teşkil etmemektedir” diyerek görüşünü açıkladı. Oysa birçok basın organı 2009’da ÇYDD’nin teröre destek veren bir dernek olduğunu söyleyerek acımızı bir kat daha arttırmıştı.

 

İadei itibar

 

Devletimizin topluma hizmet eden onurlu insanlar için sahte deliller üreterek, düzmece mahkemeler kurarak onları yok etmeye çalışacağını düşünemezdik. Bugüne kadar görülmemiş bir tuzak ve kirli uygulama, devletin varlık nedenini de ortadan kaldırıyordu. Adaletin er ya da geç ama mutlaka gerçekleşeceğine olan inancımız tamdı. Şimdi yargılanan üç arkadaşımız için ve Türkan Saylan için beraat ve itibarlarının iade edilmesini ve devletin özür dilemesini bekliyoruz.