Gündem

'Türk devleti Esad’ı devirmek için atom bombası da gönderse bu ifşa edilemez, Can Dündar vatana ihanet etti!..'

Cem Küçük: Can Dündar’ın seçimlerden önce tutuklanması doğru olmaz

30 Mayıs 2015 19:41

Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Cumhuriyet gazetesinin Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ait olan TIR'lardaki havan, top ve tüfek mermisi gibi mühimmatların görüntülerinin yayımlanmasının “vatana ihanet” olduğunu savundu. Küçük, Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar imzasıyla yayımlanan habere ilişkin “Bir insan Türk dış politikasını eleştirebilir. Bu en doğal hakkıdır. Türkiye’nin Suriye politikasını beğenmeyebilir, topa tutabilir. Ama Türk devleti Esad’ı devirmek için atom bombası bile gönderse, bunu ifşa edemez. İfşa etmeye kalktığınızda milli güvenliği ihlal etmiş olursunuz” ifadelerini kullandı.

Küçük “Can Dündar’ın bu vatana ihanet suçunu başsavcılık sorguluyor. Seçimler öncesinde Dündar’ın tutuklanması doğru olmaz. İstenilen şeylerden biri de bu. Dünyaya böyle bir malzeme vermek isteyeceklerdir. Seçimlerden sonra gereken yapılmalıdır” dedi.

Cem Küçük’ün “Türk Julian Assange’ı Can Dündar!” başlığıyla Star gazetesinde yayımlanan (30 Mayıs 2015) yazısı şöyle:

1 Ocak 2014’de Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde bütün unsurlarıyla paralel çete MİT TIR’larını durdurdu. Bu olaydan 18 gün sonra Adana, Ceyhan Sirkeci gişelerinde paralel jandarma MİT TIR’larının önünü kesti. MİT personeli Başbakanın izni olmadan soruşturulamaz kanununa rağmen paralel savcı Aziz Takçı, Pensilvanya’dan aldığı talimatla devlete ve millete operasyon çekti.

Vatana ihaneti yapan şebekenin bütün unsurları şu anda yargılanıyor. Batı demokrasileri kendilerine yönelik böyle operasyonlarda nasıl davranıyorlarsa, bizim devletimiz de aynı şeyi yapacaktır. Bundan kimsenin zerre şüphesi olmasın.

Dün “İşte o silahlar” manşetiyle çıkan Cumhuriyet ve haberin altında imzası olan Can Dündar Türk devletinin kırmızı çizgilerini aştı. Dün konuştuğum devletin en tepe noktasındaki isimlerde korkunç bir öfke vardı. Böyle bir ihaneti devlet ve millet hafızasının asla unutmayacağının altını çizdiler.

Bir insan Türk dış politikasını eleştirebilir. Bu en doğal hakkıdır. Türkiye’nin Suriye politikasını beğenmeyebilir, topa tutabilir. Ama Türk devleti Esad’ı devirmek için atom bombası bile gönderse, bunu ifşa edemez. İfşa etmeye kalktığınızda milli güvenliği ihlal etmiş olursunuz.

ABD ve İngiltere’nin Julian Assange ve Bradley Manning’e neler yaptığı ortada. Assange, dünyanın en kötü basın siciline sahip Ekvator’un İngiltere büyükelçiliğinde 12 metrekarelik bir alanda yaşıyor. Dışarı çıktığı an hapsi boylayacak. Manning ise hem işkence gördü hem de 35 yıl cezaya mahkum edildi. İran-Kontra skandalında CIA’in rolünü sorgulayan gazeteci Gary Webb 2004’te intihara zorlandı.

Can Dündar Türk Julian Assange’ıdır. Assange’ın akıbeti neyse ona uğrayacaktır. Devlet sırrını ortaya saçıp, ülkenin seçilmişlerini Lahey Adalet Divanı’nda yargılamak isteyenler bunun bedelini ödemek zorunda. Can Dündar bu haberle Türk pasaportlarını işlevsiz hale getirmek isteyen paralel çetenin yeni üyesidir.

Bu davayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı sözde Selam örgütü soruşturması kapsamına aldığı TIR’ların durdurulması eyleminin paralel örgütün bir planı olduğunu belirlemiş ve bu çerçevede toplam 26 asker tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Soruşturma savcısına göre MİT TIR’ları planlı şekilde durduruldu ve talimat paralel yapılanmanın üst yöneticileri tarafından verildi.

Cumhuriyet Gazetesi dün bazı fotoğrafları manşetine taşıyarak TIR’ların dorselerinde askeri mühimmat olduğunu iddia ederek, aslında devletin gizli sırlarını açığa vurmak istedi. Üstelik Can Dündar imzasıyla yayınlanan haberde Türkiye sanki Suriye’deki yasadışı oluşumlara silah sevkiyatı yapıyor izlenimi oluşturmaya çalıştı. Şimdi başsavcılık 3713 sayılı terörle mücadele kanunu çerçevesinde Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerini sorgulayacak.

Geçen sene 28 Mart’ta yerel seçimlere 3 gün kala Dışişleri’ndeki kozmik toplantı paralel çete tarafından dinlenmişti. Şimdi de seçimlere 9 gün kala Cumhuriyet gazetesi yeni paralel şebeke olarak görevini ifa etti.

Şunu da açıkça söyleyelim: Can Dündar’ın bu vatana ihanet suçunu başsavcılık sorguluyor. Seçimler öncesinde Dündar’ın tutuklanması doğru olmaz. İstenilen şeylerden biri de bu. Dünyaya böyle bir malzeme vermek isteyeceklerdir. Seçimlerden sonra gereken yapılmalıdır.

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan her zamanki gibi lafı dolandırmadan konuştu: “Yeni Türkiye halkımızın ümidi olurken, bazılarının da kabusu haline geldi. Allah vermesin Türkiye’yi düşman işgal etse önce bu ülkenin milli kurumlarına, stratejik kuruluşlarına bunlar adeta saldırır hale geldi. Bunlar da meslek edindiler bu durumu adeta. MİT’e, milli bankalarımıza, milli projelerimize saldırdılar. Gezi olaylarında ekonomiyi durdurma çağrısı yaptılar. Gaflet veya gafleti tembihle, cehaleti talimle çözebilirsiniz ancak ihanetin ilacı yoktur.”

Bu ülkede ihanetin gerçekten ilacı yok. Dünkü Cumhuriyet gazetesinin manşetini vatanını seven herkes saklasın. İleride çocuklar “Vatana ihanet nedir?” dediklerinde o manşeti çıkarıp gösterirler. Şimdi birileri çıkıp utanmadan basın özgürlüğü yaygarası koparacak. Ama yemezler. Yaptığınızın gazetecilik olmadığını hepimiz biliyoruz. Bundan sonra olacaklar için de ağlamayacaksınız.

İlgili Haberler