Turgut Kazan'dan Metin Feyzioğlu'na tepki: Savunma hakkı konusunda milli duruş ne demektir, hukuki duruş istiyoruz!

Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun kendisiyle ilgili sözlerine yanıt verdi. Yaptığı açıklamaları 'baro seçimleri'ne bağlayan Feyzioğlu'na "Ben o defteri kapatmış bir hukukçuyum" dedi. Kazan, Feyzioğlu'na "Savunma hakkı, adil yargılanma hakkı konusunda milli duruş ne demektir? Hukuki duruş istiyoruz! Var mı buna cevap?" diye sordu.

Birgün’e konuşan Turgut Kazan, Feyzioğlu’nun avukatların gözaltına alınıp tutuklanmasına sessiz kalmasını eleştirmişti.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Kazan’ın eleştirilerine bugün RS FM’den Yavuz Oğhan’ın programına katılarak yanıt verdi.  Feyzioğlu, Kazan’ın kendisine yönelik, “O başka âlemlerde yaşarken, avukatların özgürlüğü kalmıyor” sözlerine cevap verirken “Turgut Bey’i, açıklamalarının yaklaşan baro seçimleri nedeniyle olduğunu bilecek kadar iyi tanırım. Bizi ‘avukatları savunmuyor’ diye eleştiren kişiler, gayrıciddi kişiler, baro seçimleri geldiği için pozisyon alıyorlar” ifadelerini kullandı.

Turgut Kazan, Feyzioğlu’nun açıklamalarına Birgün’de cevap verirken şu ifadeleri kullandı: “Türkiye çok ciddi bir hukuk devleti, adil yargılanma hakkı ve avukata erişim hakkı sorunu yaşıyor. Türkiye’de avukatlar savunma hakkını kullanma konusunda sorunlar yaşıyor. Her gün tweet atıyorsun, bu konuda da bir gün bir şey yaptın mı? Onu açıklasaydın, biz de öğrenmiş olurduk.”

"Ben o defteri kapatmış bir hukukçuyum"

Turgut Kazan, Feyzioğlu’nun baro seçimleriyle ilgili iddiasına ise şu sözlerle tepki gösterdi: “Yaklaşan baro seçimi falan bilmiyorum. Ben o defteri kapatmış bir hukukçuyum. Barolar Birliği seçimine 4 yıl var, sen aklını peynir ekmekle mi yedin? Sen takvimi mi bilmiyorsun? Anlaşılır bir şey değil. Biz ne söylüyorsak ona yanıt verilir. Şurası yanlış, biz bunu yaptık gibi. Tweet atmaktan başka hiçbir şey yapmadın. Ayrıca savunma hakkı, adil yargılanma hakkı konusunda milli duruş ne demektir? Hukuki duruş istiyoruz! Var mı buna cevap?”