Medya

Trump’ın Twitter takıntısı

Aslı Tunç: Basın sözcüsü Sean Spicer, Trump için “herhangi bir şeyi tweetlediği anda sonuç alıyor” dedi geçenlerde ABC kanalına...

20 Şubat 2017 00:01

*Aslı Tunç

Pek çok insan Donald Trump’ın, başkan olduktan sonra Twitter’a girmeyi bırakacağını sandı. Hem koca Amerikan Başkanı önemli dünya meselelerinden başını kaldırıp da ona buna laf yetiştirip, sert suçlamalarını ve küskünlüklerini 140 karaktere dökmeyi nasıl sürdürebilirdi ki? Oysa bugün hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Trump Twitter’da her zamankinden çok daha fazla aktif. Seçimler öncesi 13 milyon olan takipçi sayısı 20 Ocak’taki yemin töreniyle beraber 21 milyona çıkıverdi. Bugün ise Trump’ın kabaca 25 milyon takipçisi olduğu söyleniyor. 

Bu, aslına bakarsanız Amerikan politikasında şimdiye dek hiç görülmemiş bir diplomasi ve politik iklimin de simgesi. Barack Obama Amerikan Başkanına özel resmî Twitter hesabı @POTUS’u 2015 Mayısında açmıştı. Bu resmî hesap 14 milyon takipçisiyle birlikte Trump yönetimine devredildi. Ancak Trump bu hesaba adeta burun kıvırıp kişisel @realDonaldTrump hesabından dünyaya seslenmeyi tercih etti. Basın sözcüsü Sean Spicer, Trump için “herhangi bir şeyi tweetlediği anda sonuç alıyor” dedi geçenlerde ABC kanalına, “Amerikan halkı için her dakika savaşıyor” diye de ekledi. 

Trump’ın anaakım medya ile olan soğuk ilişkisi artık herkesçe malum. Basın toplantılarında soru soran gazetecilerin sözlerini dinlemeden savunmaya geçiyor, hiddetleniyor, her şeyi kişisel alıyor, ‘’yalan haber’’ yazdıkları için en prestijli yayın organlarını deyim yerindeyse azarlıyor. Taze başkan sonra da hızını alamayıp o öfkeyle telefonundan tweet’ler yazıyor, muhaliflere kızıyor, eleştirel gazetecilere söyleniyor, onaylanmayan kabine üyeleri hakkında homurdanıyor. Bu iletişim biçimi  sosyal medyanın doğasına aykırı biçimde tek yönlü ve buyurgan bir şekilde ilerliyor. Amerikan medyası bu tweet’leri haberleştirirken çoğu zaman bu öfke patlamalarını anlamlandırmakta zorlanıyor. 

Trump’ın gün içinde kimi, hangi kuruluşu ya da şirketi hedef alacağı bilinmiyor. Son dönemde Trump, Boeing, General Motors ve Ford şirketlerini Twitter’da eleştirince işler karıştı. Başkandan güç bulan bu şirketlerin rakipleri de sosyal medyada yorum yazınca piyasa hareketlendi. Şu aralar tüm şirketler Trump’ın tweet’lerinde olumsuz bir biçimde yer almaktan ölesiye korkuyorlar. Başkanın sabah kalkınca ya da gece geç saatte rastgele attığı bir mesaj saatlerce haber bültenlerinde baş konu oluveriyor ve saatlerce bazen günlerce tartışılıyor. Örneğin bir sabah kendisini protesto etmek için Amerikan bayrağını yakan gençler hakkında “derhal vatandaşlıktan atılmalılar ya da bir yıl hapiste kalmalılar” diye yazıveriyor.

Bu durumun ironik bir biçimde Twitter şirketine yaradığını söyleyebiliriz. 2014 yılında hisseleri yüzde 72 değer kaybeden bu şirketin hisse değeri şu anda epeyce artmış vaziyette. Bu sosyal medya platformu artık neredeyse Beyaz Saray’ın resmî haber sitesi.

Son birkaç gündür Trump’a Twitter üzerinde bir tepki dalgası başladı. Bu tepkiyi Trump’a oy verip şu an pişman olan seçmenler adına 23 yaşındaki Kanadalı üniversite öğrencisi genç bir kız başlatmış, @Trump_Regrets hashtag’iyle 220,000’den fazla takipçi 1,500 mesaj atmış durumda. Burada insanların genel olarak şikâyet ettikleri Trump’ın bir Başkan gibi davranmaması ve bu nedenle bu kesimde yarattığı hayal kırıklığı.

Peki Trump’in kendisi bu mecrada kimleri takip ediyor? Egosunun şişikliğine paralel olarak akrabalarını, zengin televizyon şöhretlerini ve Trump Waikiki gibi kendi markasının hesaplarını tabii ki. Ancak onun için asıl önemli olan onu hangi ünlünün takip ettiği ve hakkında ne söylediği. Onu kızdıran sözlere ve yorumlara mutlaka yanıt vermekte gecikmiyor. Bir siyasetçi gibi değil daha çok bir internet fenomeni gibi davranıyor. Onu eleştiren Meryl Streep’e gereğinden fazla değer verilmiş bir aktris, Vanity Fair dergisi editörü Graydon Carter için yeteneksiz derken bazı markaların da reklamını yapmaktan kaçınmıyor. 

Bir zamanların ulaşılamayan ya da yorum alınamayan politikacı tiplemesi Donald Trump ile birlikte son bulmuş görünüyor. Trump her an ulaşılabilir, herkese laf yetiştirebilir ve her konuda yorum yapmaya hazır durumda. Gazeteciler yazdıklarının doğruluğunu kontrol edip, teyit edene kadar onlarca daha tweet atıveriyor. Amerika gerçekten politik iletişim anlamında yepyeni ve sürreel bir çağa girmiş durumda. Bakalım Başkan’ın Twitter takıntısı başımıza daha neler getirecek?


Bu yazı ilk olarak P24’te yayımlanmıştır.