Gündem

Tezcan'dan Erdoğan'a: 'Man adası' belgeleri hani sahteydi?

Ankara Cumhuriyet Savcılığı, 'Man adası' belgelerine takipsizlik kararı vermişti

11 Şubat 2018 00:44

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlarının Man Adası'ndaki bir şirkete para gönderdikleri ve yurt dışına para kaçırdıkları'' iddiası üzerine başlatılan soruşturmada, kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesi ile ilgili olarak "Ankara Cumhuriyet Savcılığı, belgelerin gerçek olduğunu tespit etti. Halkbankası’na sordu, onlar da ‘evet gerçektir’ dedi. Verdiğimiz dekontların gerçek olduğu savcılık kararı ile tespit edildi. Şimdi soruyorum Erdoğan’a, hani sahteydi? Savcılık gerçek olduğunu söyledi, şimdi Erdoğan’dan cevap bekliyoruz" dedi.

TIKLAYIN- 'Man adası' belgelerine takipsizlik: Kara para yoktur

CHP’nin geçen hafta sonu Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen 36. Olağan Kongresi’nde seçilen Parti Meclisi (PM) ilk toplantısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yaptı. Yaklaşık 6 saat süren toplantının ardınan Parti Sözcüsü Tezcan açıklamalarda bulundu. 

"O ittifak tek adam rejimi ittifakıdır"

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Tezcan, Başbakan Binali Yıldırım’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Eğer milli ve yerli olmak istiyorsan gel sen de milli mutabakat ittifakına katıl” sözleri ile ilgili olarak  “Sayın Başbakanın bizi de davet ettiği ittifak, öyle ifade ettikleri gibi yerli ve milli ittifak değildir. O ittifak, tek adam rejimi ittifakıdır. CHP’nin de tek adam rejimi ittifakında yeri yoktur. CHP, demokrasi ekseninde geniş bir mutabakatın temsilcisi olacaktır. Gerçek anlamda Türkiye’nin yararına olan ittifak CHP’nin yer alacağı, demokrasi ittifakı olacaktır" dedi.

"Hani sahteydi?"

CHP’nin Man Adası belgeleri ile ilgili iddialarına yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen takipsizlik kararını da değerlendiren Tezcan, şöyle konuştu; “Ankara Cumhuriyet Savcılığı, belgelerin gerçek olduğunu tespit etti. Halkbankası’na sordu, onlar da ‘evet gerçektir’ dedi. Verdiğimiz dekontların gerçek olduğu savcılık kararı ile tespit edildi. Şimdi soruyorum Erdoğan’a, hani sahteydi? Savcılık gerçek olduğunu söyledi, şimdi Erdoğan’dan cevap bekliyoruz. Hangi şirketi sattınız, akrabalarınız, yakınlarınız 5 liralık şirkete 15 milyon dolarlık hangi şirketi sattı? O şirketin varlığı neydi, bilançosu ne, ne kadar vergi ödedi? Şimdi beklenen cevap budur.”

CHP 13 maddelik PM bildirisini yayınladı

CHP’nin 36’ıncı Olağan Kurultay’da seçilen yeni Parti Meclisi ilk toplantısının ardından 13 maddelik bir bildiri yayınladı. CHP’de yeni oluşan PM, tüzük gereği bugün toplantıya çağrıldı. Kılıçdaroğlu, toplantı öncesinde yeni seçilen PM ve YDK üyeleriyle Anıtkabir’i ziyaret ederek, Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu, saygı duruşunda bulundu.

Ziyaretin ardından CHP Genel Merkezi’nde toplanan yeni Parti Meclisi (PM) bir bildiri yayınlayarak, ‘Halkla birlikte el ele mücadele ederek’ atılacak öncelikli adımlar açıklandı.

İşte CHP PM’nin 13 maddelik bildirisi:

Partimizin 36. Olağan Kurultayını büyük bir coşku ve demokratik olgunluk içinde tamamladık. Yeni seçilen Parti Meclisimiz bugün Anıtkabir’de Atamızın huzuruna çıkarak göreve başlamış ve ilk toplantısını yapmıştır.

Kurultayımızın oybirliği ile Parti Meclisi onur üyesi seçtiği İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu’na ilk toplantımızdan selamlarımızı gönderiyoruz.

Sınır güvenliğimizin sağlanması için başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’nda kahramanca mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetlerimize başarılar diliyoruz.

Kurultayımızın kabul ettiği Sonuç Bildirgesi önümüzdeki dönemin hedeflerini tespit etmiştir. Ülkede demokrasi ve hukuk devleti yok edilmiş, tek adam rejimi hakim kılınmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi bahane edilerek gerçekleştirilen 20 Temmuz Darbesi ile kurulan OHAL düzeni kalıcı hale getirilmiş ve demokrasi askıya alınmıştır. Hiç kimsenin can, mal ve hukuk güvenliği kalmamıştır. Terörle mücadele ve milli güvenlik gibi temel sorunlarımızın toplumu ortak bir duygu etrafında birleştirmesi gerekirken, iktidar bunu iç siyaset malzemesi haline getirecek yeni bir kutuplaşma aracına dönüştürmüştür. Düşünmek, düşünce açıklamak, hak aramak suç haline gelmiştir.

Türkiye bu elbiseyi hak etmiyor. Parti Meclisi olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz.  Halkla birlikte el ele mücadele ederek;

1)      OHAL düzenine son verecek, OHAL’in yarattığı bütün tahribatları ortadan kaldıracağız.

2)      Tek adam rejimini kaldırıp, kuvvetler ayrılığına dayalı tam demokrasiyi kuracağız.

3)      Laiklik temelinde inanç ve yaşam tarzlarını güvence altına alacak güçlü bir Cumhuriyet yaratacağız.

4)      İnternet ve medya özgürlüğü de dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü en geniş biçimde hayata geçireceğiz.

5)      Hukukun üstünlüğünü tesis edecek, yargı bağımsızlığını sağlayacağız.

6)      Toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasa yaparak, hukukumuzu 20 Temmuz Darbesi dahil bütün darbe hukukundan temizleyeceğiz.

7)      Adalet ve huzuru sağlayan bir düzen kuracağız.

8)      Üreten, zenginleşen, adaletli paylaşan bir Türkiye yaratacağız.

9)      İşsizlik, yoksulluk ve her türlü eşitsizlikle mücadele edecek, güçlü bir sosyal devlet kuracağız.

10)   Herkese parasız, ulaşılabilir, çağdaş, kaliteli eğitim ve sağlık hizmeti sağlayacağız.

11)   Kürt sorunu dahil bütün toplumsal sorunlarımızı, eşit yurttaşlık temelinde, ulusal bütünlük ve toplumsal uzlaşı ile çözeceğiz.

12)   Her türlü terör, çatışma ve kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, toplumsal huzuru inşa edeceğiz.

13)   Dış politikamızı, yurtta barış dünyada barış ilkesi temelinde yeniden oluşturacak, iç siyaset malzemesi ve kutuplaşma aracı olmaktan çıkaracak, Türkiye’yi tekrar sözüne güvenilir ve öngörülebilir uluslararası aktör konumuna getirmek için ortak bir milli duruş oluşturacağız.