Gündem

Tayfun Atay: Mirgün’ü atmak, onu atanları iktidarın gazabından kurtarmayacak

"Mirgün Cabas, 1 Kasım sonrasında, bazı meslektaşlarının yaptığı gibi yeni duruma uyarlı bir 'kıvraklık' sergilemedi"

07 Mart 2016 13:13

Cumhuriyet yazarı Tayfun Atay, Mirgün Cabas'ın, CNN Türk'te hazırlayıp sunduğu 'Her Şey' adlı programının yayından kaldırılmasına tepki gösterdi. "Bir haber, yorum, tartışma programı sunucusu olarak Mirgün Cabas'ın farkının, tabiri caizse bir 'sağlam mide' olmayı bilmesinden kaynaklandığını" söyleyen Atay, "O, yakışıklılığından gayet emin kenara çekilip konuklarını öne çıkartırken diğerleri gayet yakışıksız şekilde konuklarını nesneleştirip, aksesuarlaştırıp, dolgu malzemesi kılıp kendilerini özneleştirme derdindedir. Ortalıkta dolaşan gerekçe, yeterince izlenmeme… Ne kadar doğru ve inandırıcı, tartışılır." ifadelerini kullandı. Mirgün Cabas'ın, "özellikle de 1 Kasım sonrası dönemde bazı meslektaşlarının yaptığı gibi yeni duruma uyarlı bir 'kıvraklık' sergilemediğini" belirten Atay, "Mirgün’ü atmak da onu atanları iktidarın gazabından korumayacak ve kurtarmayacaktır. Olsa olsa kurdun dişine daha fazla kan değmesine sebep olacaktır." diye yazdı. 

Tayfun Atay'ın, "Mirgün Cabas’la her şey!" başlığıyla yayımlanan (7 Mart 2016) yazısı şöyle:

"Bir haber, yorum, tartışma programı sunucusu olarak Mirgün Cabas’ın farkı, tabiri caizse bir “sağlam mide” olmayı bilmesinden çıkar. Sağlam midenin özelliği, kendisini size bir “karın ağrısı” şeklinde hissettirmemesidir. Yerinde durduğunu bilirsiniz ama o, varlığını sizi rahatsız ederek göstermez hiçbir zaman…

Mirgün, tanıdığım ve stüdyosuna konuk olduğum televizyon yorum-tartışma program sunucuları arasında, konuklarının karşısında kendisini “özneleştirmeyen”, böyle bir derdi, tasası, telaşı, bu yüzden kabına sığamazlığı olmayan tek isimdi.

Diğer programların malûm sunucularına bakın! İster tek konuklu bire bir konuşmalar olsun, ister çok konuklu ateşli tartışmalar olsun, onların nasıl uzmandan daha uzman, bilenden daha iyi bilen, hatta sıklıkla konuklardan çok daha fazla konuşan olduklarını fark edersiniz.

Adeta “bu benim programım” diye bas bas bağırdıklarını, ha bire müdahalelerde bulunduklarını, söz kestiklerini, ortalığı velveleye verdirdiklerini, telaştan doğru dürüst cümle kuramayıp sentaks özürlü bir performansa savrulduklarını gözlemlersiniz.

Bilgiyi hiçe sayacak şekilde, ama tabii tam aksi yönde düşünüyor-davranıyor havası veren dil oyunlarıyla sureti haktan görünmeyi de gayet iyi becererek, aslında nasıl polemikçiyi, lâf ebesini, pervasızca söz keseni, kendi satışını yapanı öne çıkarttıklarını, böylece konukları arasında asimetriye yol açtıklarını ve bunu hiç umursamayacak derecede kendilerine kilitli olduklarını deneyimlersiniz.

Mirgün ise ekranın merkezini konuklarına terk etmesini bilir. Kendisi özneleşmek yerine onları özneleştirir. Ama bunun sonucu olarak elbette programının “gizli özne”si haline de gelir.

Hiç kuşkusuz kendinden emin, kendinin farkında ve kendini de beğenen güvenli, özgüvenli bir noktadadır. Zaten başka türlü o sözünü ettiğimiz tevazu sakinliği içinde olmaz, diğerleri gibi program boyunca bencil bir telaş sergilerdi.

O, yakışıklılığından gayet emin kenara çekilip konuklarını öne çıkartırken diğerleri gayet yakışıksız şekilde konuklarını nesneleştirip, aksesuarlaştırıp, dolgu malzemesi kılıp kendilerini özneleştirme derdindedir.

CNN Türk, geçtiğimiz Cuma günü itibarıyla Mirgün’ün programını yayından kaldırdı ve onu işten attı. Ortalıkta dolaşan gerekçe, yeterince izlenmeme… Ne kadar doğru ve inandırıcı, tartışılır. Diğer kanalların hepsinde ayrıntılı ana haber bültenlerinin aktığı zaman diliminde kendi ana haber bültenini yayına sokmaya cesaret edemeyen CNN Türk’ün, o saat dilimi içinde başlayıp sadece haberlerden bir seçkiyi derinlemesine yorum ve tartışma ile ekrana getiren “Mirgün Cabas’la Her Şey”den beklediği reyting miktarını da açıklaması gerekir ayrıca… Açıklasın ki bakalım, inandırıcı mı, değil mi?

Fakat başka bir şey var: Mirgün son dönemde iktidarın alabildiğine gaddarlaştığı ve onun çalıştığı kanalın da içinde yer aldığı medya kuruluşunun üzerine adeta “kurdun dişine kan değmişçesine” gittiği süreçte, özellikle de 1 Kasım sonrası dönemde bazı meslektaşlarının yaptığı gibi yeni duruma uyarlı bir “kıvraklık” sergilemedi hiç… 
Kimse onun için “kuzu gibi oldu” diyemedi.

Aksine ona çamur atmaya, terör propagandası yapmakla suçlamaya ahlâksızca ve alçakça devam ettiler.

Bu yüzden mi işini bitirdiler, yoksa söylenildiği gibi reytingden mi, Allah bilir. Şubatta işbaşı yapmış ve aslına bakılırsa bir tür “örtük kayyum” işleviyle karakterize edilebilecek yeni kanal yönetimi, yöneticisi şöyle açık-seçik, medeni bir açıklama yapmadığı için bilme imkânımız yok.

Bilebildiğimiz tek bir şey var: Mirgün’ü atmak da onu atanları iktidarın gazabından korumayacak ve kurtarmayacaktır.

Olsa olsa kurdun dişine daha fazla kan değmesine sebep olacaktır."