Gündem

Suriyeli mülteciler içinde de dışlanan ve yok sayılan bir toplum: Domlar

Avrupa Roman Hakları Merkezi’nin desteğiyle hazırlanan rapor, Dom mültecilerinin uğradıkları ayrımcılığı ortaya koyuyor

25 Eylül 2015 01:10

Avrupa Roman Hakları Merkezi’nin desteğiyle hazırlanan yeni bir araştırma Suriyeli mülteciler arasında etnik azınlık bir grup olan Dom mültecilerin Türkiye’de karşılaştıkları zorluklara ışık tutmayı hedefliyor. Rapora göre, Türkiye ve Avrupa’da yaşayan Romanlar ile bağlantılı olan ve Suriye, Lübnan, Ürdün, Türkiye ve Filistin gibi çeşitli Orta Doğu ülkelerinde yaşayan Domlar Suriyeli mültecilerin yaşadıkları sıkıntılara ek olarak, etnik kimlikleri ve yaşam tarzları nedeniyle gerek yetkililer, gerek yerel halk ve diğer Suriyeli mülteciler tarafından ayrımcılığa uğruyor.

Suriye’den gelen Dom mültecileri derme çatma çadırlarda, kendi kurdukları çadır kamplarda, yıkıntılarda ve terkedilmiş binalarda kalmakta, çok az bir kısmı ise asgari hijyen koşullarını sağlamayan kiralık evlerde birkaç aile birlikte yaşıyor. Türkiye’nin pek çok bölgesinde kurdukları çadır kampları sıklıkla polis ve zabıta tarafından yıkılan Domlar 2014 Haziran ayında çıkarılan genelge sonrasında giderek artan bir şekilde zorla tahliyelere ve kötü muameleye maruz kalıyor ve zorla göç ettiriliyor.

Türkiye’de barınma olanağı bulamayan bazı Dom mültecilerin Suriye’ye ‘geri itildikleri’ de araştırmada yer verilen bilgiler arasında. Dom mültecilerinin ağırlıklı olarak ‘Suriyeli dilenciler’ ya da ‘Suriyeli Çingeneler’ başlıklı haberlerle gündeme gelmesi  söz konusu yaşam tarzını

Araştırmaya göre, yaşadıkları zorluklara değinen birkaç haber ve yazı dışında, Dom mültecilerin ağırlıklı olarak ‘Suriyeli dilenciler’ ya da ‘Suriyeli Çingeneler’ konulu negatif haberlerle gündeme gelmesi zorlu hayat koşullarını Dom mültecilerin kendi tercihleri ve hayat tarzı gibi sunuyor. Araştırmaya göre bu üslupla yazılan haberler Dom mültecilerinin maruz kaldıkları ayrımcılıkların daha da körüklenmesine neden oluyor.

Dom mültecilerin savaş öncesi Suriye’deki yaşamları ile ilgili de bölümler içeren rapor, Türkiye’de bu grup ile ilgili farkındalığın ve duyarlılığın artmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Raporun İngilizce tam metnine ulaşmak için tıklayın…