Yaşam

"Sürekli yaz saati uygulaması herkese zarar; sadece şirketler kazandı"

Resmi verilere göre elektrik tüketiminde 7.1 milyar kilovat saatlik artış yaşandı

30 Ekim 2017 10:20

Hükümetin enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yürürlüğe koydupu kalıcı yaz saati uygulamasında ikinci dönem dün başladı. Üreticiler ve dağıtım şirketlerinin büyük kâr elde ettiği ifade edilirken, Türkiye'nin kalıcı yaz saatinin uygulandığı beş ayda yüzde 6'yı aşan elektrik israfıtla 2.8 milyar liralık zarara uğradığı belirtildi.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) resmi verilerinde, ortaya çıkan fazla tüketim nedeniyle elektrik üretim şirketleri daha fazla üretip satmış dağıtım şirketleri daha fazla elektrik satmış; üreticiler ve dağıtım şirketleri kâr etmiş.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberi şöyle:

Gerçekle hedeflenen arasında 7.7 kat fark

Danıştay’ın iptal kararına rağmen kanun değişikliği ile uygulamanın devamında ısrar edilmesine gerekçe gösterilen İstanbul Teknik Üniversitesi raporlarında yer aldığı iddia edilen tasarruf miktarları ile hedeflenen miktar arasında 7.7 kat fark var. Resmi verilere göre uygulamanın yapıldığı kış aylarına bakıldığında geçen yıla göre toplamda elektrik tüketiminde yüzde 6.2’lik artış gerçekleşti.

"Sanayi yerinde saydı"

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) resmi verilerinde, uygulama döneminde tüketimin azalmadığı, puant değerin düşürülmediği, elektrik fiyatlarında bir ucuzlamanın olmadığı bilgisi yer aldı. 

Kamuoyuna açıklanmayan İTÜ’nün raporları gerekçe gösterilerek, ekonomik durgunluk nedeniyle düşmesi beklenen elektrik tüketiminde manipülatif bir artış sağlandı. EMO’ya göre, ortaya çıkan fazla tüketim nedeniyle elektrik üretim şirketleri daha fazla üretip satmış dağıtım şirketleri daha fazla elektrik satmış; üreticiler ve dağıtım şirketleri kâr etmiş.

Resmi veriler: Elektrik tüketiminde 7.1 milyar kilovat saatlik artış

Resmi verilere göre kalıcı yaz saati uygulamasının yapıldığı kış aylarında geçen yıla göre toplamda elektrik tüketiminde 7.1 milyar kilovat saatlik artış yaşandı. 5 ayda Türkiye’nin toplam enerji tüketimi yüzde 12.6 arttı. Dahası söz konusu dönemde elektrik tüketimini önemli ölçüde etkileyecek kadar sanayi üretiminde bir büyüme söz konusu olmadı. TÜİK verilerine göre; sanayi üretim artışı Kasım 2016’da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.7, Aralık 2016’da yüzde 1.3, Ocak 2017’de yüzde 2.6’da kaldı. Şubat 2017’de ise yüzde 0.4 gerilemiş, Mart 2017’de de yalnızca yüzde 2.8 artış görüldü.

"Mevsimle açıklanamaz"

Ayrıca Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre; Kasım 2016’da mevsim normallerinde; Aralık 2016 ve Ocak 2017’de mevsim normallerinin altında; Şubat ve Mart 2017’de ise mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık yaşandığı görülüyor. Dolayısıyla elektrik tüketim artışını mevsimsel koşullara ve sanayi üretimine bağlamak, artışı bu parametreleri kullanarak düşürebilmek olanaklı değil.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer faktör ise, hatırlanacağı üzere Aralık 2016 ve Ocak 2017 aylarında doğalgaz santrallarında elektrik üretim krizi yaşanmıştır. İstanbul başta Marmara Bölgesi’ndeki sanayi bölgeleri dahil olmak üzere elektrik tüketiminin yoğun olduğu büyük bir bölgeye günlerce düzenli elektrik verilemedi. Dolayısıyla bu aylardaki tüketim artışları, elektrik verilemediği için baskılandı.

EMO’ya göre bu gerçekler elektrik tüketiminde bir tasarrufun olmadığını net bir şekilde gösteriyor.

Kafalar karıştı

Dünya genelinde dün saatlerin geri alınması ve kış saati uygulamasına geçilmesiyle birlikte Türkiye’de de bazı cep telefonları ve bilgisayarlar otomatik olarak saatleri geri aldı, vatandaşların kafası karıştı. Dün sabah ‘saat kaç, saatler geri alındı mı’ sorusu çok gündeme geldi. Cep telefonu ve bilgisayarlardaki saatler kol saatlerine bakılarak manuel değiştirilebildi.

Raporlar açıklansın

Hükümet, sürekli yaz saati uygulamasının tasarruf sağladığı konusunda ısrar ederken, bu konuda İTÜ’nün ekim ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na sunduğu rapor ise, hükümet çevrelerinin sürekli yaz saati uygulamasının tasarruf sağladığı iddialarına dayanak teşkil ediyor. İTÜ raporların ayrıntılarını ise kamuoyu ile paylaşmadı. İTÜ’nün bazı ajanslara yansıyan kısa raporuna göre, yaz saati uygulamasının tüm yıl boyunca kullanılması ile geçilen SSU (Sabit Saat Uygulaması) hem elektrik tüketiminde tasarruf sağladı, hem de enerji sektöründe 2 milyar dolarlık yatırım ihtiyacını da devreden çıkardı. Rapora göre, sürekli yaz saati uygulaması ile geçen yıl Türkiye 1 milyon 308 bin 297 megavatsaat daha az elektrik tüketti ve böylelikle 540 milyon TL ile 800 milyon TL arasında tasarruf elde edilmiş oldu. EMO Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve İTÜ Rektörlüğü’nü, elektrik piyasasını gözeten, yurttaşları ve sanayiciyi yok sayan, yaz saatinin kalıcılaştırılması uygulamasına gerekçe gösterilen raporları, kamuoyuna açıklamaya davet ediyoruz” ifadesini kullandı. Açıklamada “Raporlar gizli tutulmasına rağmen basına yansıyan haberlerden, yaz saatinin kalıcılaştırılmasına ilişkin çalışmanın elektrik fiyatlarının yükseldiği puant saatlerin kaydırılmasına dayandığı anlaşılmaktadır. Puant, elektrik tüketiminin en yüksek olduğu zamanı göstermektedir. Elektrik talebi insanların ve sanayinin ihtiyaçlarına göre ortaya çıkmaktadır. Saat değişikliği ile çamaşır ve bulaşık makinesinin kullanım sıklığını azaltmak akla yatkın değil” ifadesi kullanıldı.

Fatura kabarıyor

Yaz ve kış aylarında, gün ışığından en fazla yararlanılabilecek saatlerin farklı olduğunu dile getiren Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, “Sürekli yaz saati uygulamasının elektrik tasarrufu sağlamayacağı açıktır” dedi.

DW Türkçe’ye konuşan Pamir, sürekli yaz saati uygulamasının iddia edilenin aksine elektrik tasarrufu yaratmadığını, ailelerin elektrik faturalarını artırdığını vurgulayarak, “Özellikle batı illerimizde, güneşin geç doğacağı gerçeği ile birlikte, elektrik tüketiminin yoğun olduğu bölgelerin de batıda yer aldığı düşünüldüğünde; alınan karar, özellikle hanelerin elektrik faturasını artırıyor. Bakanlığın açıklamalarının, hiçbir inandırıcı ve bilimsel yanı yoktur” diye konuştu.