Gündem

'Soma, asansör ve Ermenek faciaları kâr hırsından insan hayatını hiçe sayan zihniyetten kaynaklanıyor'

Bakan Çelik: Madeni kapatmak istesek yörenin dinamikleri çare bulunmasını istiyor

11 Kasım 2014 13:30

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Şu ana kadar ifade ettiğim tüm çaba ve gayretlerimize rağmen; önce Soma’da, ardından İstanbul’daki asansörde ve en son da Ermenek’te bizi derinden üzen facialar yaşanmıştır. Yaşadığımız bu acılar, sorunun mevzuattan ziyade; farkındalık eksikliğinden, insan hayatını hiçe sayan kâr hırsından ve iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini gereksiz bir maliyet olarak gören zihniyetten kaynaklandığını bize göstermektedir” dedi.

Soma ve Ermenek kazaları gölgesinde bütçesi görüşülen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "50 kişi" iddialarına açıklık getirdi. “‘İşveren 50 kişiyi devreye sokuyor’ diye bir şey doğru değil. Böyle bir şey söylemedim. Tümüyle iftira" diyen Çelik, madenin kapatılmasına herkesin karşı çıktığını söyledi. Bakan Çelik, "Madeni kapatmak istesek, işçisi, işvereni, esnafı o yörenin milletvekili karşı çıkıyor. Yörenin dinamikleri çare bulunmasını istiyor" dedi.

Maden kazalarının insan hayatını hiçe sayan kar hırsından kaynaklandığını vurgulayan Çelik, "Bizi derinden üzen facialar, İnsan hayatını hiçe sayan kar hırsından, daha fazla kazanma hırsını vicdanları daha kara hale getirmiştir" dedi.

1960 model ocaklarla bu işlerin yürümeyeceğini ifade eden Çelik, madenlerde teknolojinin zorunluluk olduğunu söyledi.  

Bakan Çelik şunları söyledi:

“Çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden biri iş sağlığı ve güvenliği konusudur. Ülkemizde ilk kez, AB normlarına uygun müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 2012’de yürürlüğe girmiş, buna bağlı olarak 36 yönetmelik çıkarılmış, 83 bin İş güvenliği uzmanı ve 23 bin işyeri hekimi bu kısa dönemde sertifikalandırılmıştır.

Madenlerde yer altına giren herkesin oksijen maskesi taşımasını ve belirli aralıklarda dolum ve değişim istasyonlarının bulunmasını zorunlu hale getirdik. Türkiye genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde çeşitli seminerler ve eğitim faaliyetleri yapılmıştır.

Uluslararası İSG Kongre ve Konferanslar düzenlenmiştir. ILO’nun 176 ve 167 sayılı sözleşmeleri komisyondan geçirilerek onaylanmak üzere TBMM gündemine getirilmiştir.

2014 yılında gerek işin yürütümü gerekse iş sağlığı ve güvenliği yönünden çözüme yönelik insan odaklı teftişlere devam edilmiş, farkındalık yaratmayı hedefleyen programlı ve program dışı teftişler gerçekleştirilmiştir. 2015 yılında da bu anlayış çerçevesinde yıllık olarak planlanan programlı teftişlere devam edilecektir.

İş Teftiş bünyesinde 5 Kasım 2014 tarihi itibariyle 15.729 işyerinde teftiş gerçekleştirilmiş. Bu teftişlerden 5 bin 6’sı programlı, 8 bin 350’si şikâyet üzerine, 2 bin 373’ü ise işyerinin faaliyetinin durdurulması teftişidir. Bu kapsamda faaliyeti durdurulan işyerlerinin 1734’ü inşaat, 134’ü ise maden sektöründedir.

Bu dönem içerisinde 49.782.999 lira idari para cezası uygulanmıştır. 41 ilde de farkındalık ve rehberlik toplantıları gerçekleştirilmiştir.

Şu ana kadar ifade ettiğim tüm çaba ve gayretlerimize rağmen; önce Soma’da, ardından İstanbul’daki asansörde ve en son da Ermenek’te bizi derinden üzen facialar yaşanmıştır.

Yaşadığımız bu acılar, sorunun mevzuattan ziyade; farkındalık eksikliğinden, insan hayatını hiçe sayan kâr hırsından ve iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini gereksiz bir maliyet olarak gören zihniyetten kaynaklandığını bize göstermektedir.”

Maalesef daha fazla kazanma hırsı, vicdanları adeta kömürden daha kara bir hale getirmiştir.

Bakanlık olarak, özellikle inşaat ve maden işyerlerinde, zihniyet dönüşümünü de amaçlayan mevzuat değişikliklerine ilişkin çalışmalarımızı tamamladık.

Sayın başbakanımız bu çalışmanın içeriğini yarın kamuoyuyla paylaşacaktır.

İlgili Haberler