Politika

Silivri'de 4 yıl 277 gün yatan Balbay'dan Zekeriya Öz'e çağrı: Zerre kadar vicdan kaldıysa...

'Şimdi kaçak olan Öz yapacağı açıklamalarla yakın geçmişi aydınlatabilir'

13 Ağustos 2015 14:58

Dönemin savcısı Zekeriya Öz'ün talimatıyla Ergenekon davası kapsamında tutuklanarak 4 yıl 277 gün Silivri'de hapis yatan  Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, hakkında yakalama kararı bulunan Öz'ün yurt dışına geçiş yapmasına ilişkin olarak, "Şimdi kaçak olan Öz yapacağı açıklamalarla yakın geçmişi aydınlatabilir" dedi. "Öz’e bir çağrımız var" diyen Balbay, "Öz, içinde zerre kadar vicdan kaldıysa bu kurguların nasıl oluştuğunu kamuoyuyla paylaşabilir" ifadesini kullandı. Balbay, şöyle deva etti:

"Gerçi delillerin nasıl üretildiği başından beri biliniyordu ama en azından şu konuların biraz daha netleşmesini sağlayabilir: 

- O iddianameler gerçekte nerede yazıldı?
- Davaların sınırları nasıl genişletilip daraltıldı? 
- Kişileri suçlarken can alıcı yerinden vurma sanatını kimler gösterdi?"

Balbay'ın Cumhuriyet'te "Bataklığın ‘öz’ü!" başlığıyla yayımlanan (13 Ağustos 2015) yazısı şöyle: 

2007 yılından bu yana Türkiye’yi sarsan devletin ve toplumun bütün dengelerini etkileyen davaların kudretli, zırhlı Mercedes’li başbakan destekli savcısı Zekeriya Öz, şimdi kanun kaçağı! 
Tablo, AKP’nin Türkiye’yi sürüklediği bataklığın özetidir. 
Zekeriya Öz, İstanbul Beşiktaş’taki makamında haftada bir dönemin başbakanıRecep Tayyip Erdoğan ile yüz yüze görüşerek Balyoz’dan Ergenekon’a pek çok davayı yürüttü. Aslında bunlara dava demekte doğru bir tanım değil. Zira, kurgulanmış, çerçevesi her an değişebilen bir dizi hukuksuzluklar serisinin toplamıydı.
Öz, sorguladığı kişilere odasındaki eşyalardan daha değersiz bir varlık gibi bakarak akıl almaz sorular yöneltiyordu. Günlük yaşam biçiminiz, Türkiye’nin neredeyse yüzde 80’inin tanıdığı bir kişiyi tanıyıp tanımadığınız, ailenizle yaptığınız telefon görüşmelerinin içeriği... Her şey ama her şey buna dahildi. 
Sorularını bir suçu ortaya çıkarmaya yönelik değil, verdiği kararın altını doldurmaya yönelik soruyordu. 
Bu konularda sadece bu satırların yazarı değil onlarca kişinin söyleyeceği vardır.

***

Öz’le hükümetin arası 2013 sonundan itibaren açıldı. Daha doğru anlatımla hükümet koalisyonunun AKP kanadıyla yollar ayrıldı. İşin içine parti - paralel tartışması girdi. 
O güne dek Erdoğan’ın pek çok grup toplantısında övgüler düzdüğü, demokrasi kahramanı ilan ettiği Öz gitmiş, yerine darbeci kumpasçı Öz gelmişti. Bir başka deyişle Öz yıllarca yürütmede bir parçası olduğu kumpasların ortasına düşmüştü. Aslında konunun bu yanı hâlâ net değil. Şimdi kaçak olan Öz yapacağı açıklamalarla yakın geçmişi aydınlatabilir. Aydınlatmasa bile tartışmayı daha renkli hale getirebilir. 
Öz’e bir çağrımız var:
Öz, içinde zerre kadar vicdan kaldıysa bu kurguların nasıl oluştuğunu kamuoyuyla paylaşabilir. Gerçi delillerin nasıl üretildiği başından beri biliniyordu ama en azından şu konuların biraz daha netleşmesini sağlayabilir: 
O iddianameler gerçekte nerede yazıldı? 
Davaların sınırları nasıl genişletilip daraltıldı? 
Kişileri suçlarken can alıcı yerinden vurma sanatını kimler gösterdi?

 

İlgili Haberler