CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, 'terör zirvesi' ile ilgili olarak önerilere kapısını kapatan MHP'yi eleştirerek 'Sürecin dışında kalırlarsa vebali büyük olur' dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün, terör sorununun çözümünde izlenecek yol için Başbakan Erdoğan ile tarihi bir görüşme gerçekleştirecek.
Görüşmede, Faruk Loğoğlu ve Akif Hamzaçebi ile birlikte Kılıçdaroğlu'na eşlik edecek olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, görüşme öncesi NTV'ye değerlendirmelerde bulundu.
Gece Bülteni'nde Ahmet Arpat'ın sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, 'Türkiye'de Kürt sorunu yok, terör sorunu var' diyerek CHP 'nin önerisine karşı duruş sergileyen MHP'nin 'bu sürecin dışında kalamayacağını' söyledi.
Tanrıkulu, "İktidar partisi ve BDP'nin süreç konusunda eleştirileri olsa da 'niyet' konusunda bir başlangıçları var. Ben MHP 'nin de bu sürecin dışında kalmayacağını düşünüyorum. Bu süreci insanlarımızın ölmesine yönelik bir başlangıç olarak görürlerse bu sürecin dışında kalamazlar, yoksa bunun vebali büyük olur" diye konuştu.
'Herkesin sorumluluğu var'
Bu süreçte herkesin sorumluluğu olduğunu aktaran Tanrıkulu, konuya 'siyasi risk ya da siyasi rant' olarak bakmanın yanlışlığına dikkat çekti.
Tanrıkulu, "AK Parti'nin tutumu bu konuda çok önemli. Parlamento çoğunluğu nedeniyle iktidar partisinin olmadığı sürecin bir yasama sürecine dönüşmesi mümkün değil.
Bu sürecin içerisinde BDP 'nin ve MHP'nin de muhakkak olması lazım. Bu süreçte herkesin sorumluluğu var. AK Parti 10 yıldır iktidarda, MHP bundan önceki iktidarın ortağıydı...
Yani bu süreçte herkesin sorumluluğu var. Hepimizin sorumlu olduğU bir süreç bu noktaya gelmişse, bir siyasal rant veya risk gözetilerek olmamalıdır, bu ahlaki olmaz" ifadelerini kullandı.
'Çözümün adresi Meclis'
CHP olarak içerik konusunda bir önerileri olmadığını kaydeden Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz içerik konusunda herhangi bir şey önermiyoruz. Bizim derdimiz ve olması gereken şu; 12 Haziran'dan toplumun en temel sorunu olan terör konusuyla ilgili halkın Meclis'ten bir beklentisi vardı.
Bütün partiler bu sorunun çözüleceği iddiasıyla halktan oy talep etti. Ancak gelinen noktada parlamento çözüm olmaktan çıktı.
Terör sorunu ağırlaşarak devam ediyor ve nereye gideceği belli değil. Halkın bir arada yaşama duygusu giderek yok oluyor.
Siyasiler olarak buna dur dememiz lazım. Yarın başlatacağımız süreç umarız yapıcı bir şehilde devam eder. Parlamentoda yapıcı bir süreç başlamadığı takdirde, bu işi parlamento dışında sürdürmek isteyenlere güç katacaktır.
Biz CHP olarak parlamentonun bu sorunun çözüm adresi olacağına inanıyoruz. Bu nedenle bir yöntem önerdik ancak, ısrarcı değiliz, tartışmaya hazırız. Mesele bu sorunun TBMM çatısı altında çözülmesidir."
