Yaşam

'Sevgili Güzin abla, o Kürdistan ütopyasından yana, ben toprak bütünlüğünden, ne yapayım?..'

'Güzin Abla' köşesine gelen bir soru ve Feyza Algan'ın yanıtı okuyucuları şaşırttı

01 Temmuz 2015 21:35

Hürriyet gazetesinde Feyza Algan’ın özellikle ikili ilişkiler hakkındaki sorulara verdiği yanıtlar ile bilinen Güzin Abla köşesine dün gelen bir soru dikkati çekti. "Siyasi görüşleri yüzünden nasıl davranacağımı şaşırdım" başlıklı mektup ile köşeye konuk olan 24 yaşındaki bir genç kadın, iş yerindeki bir meslektaşının kendisine ilgi duyduğunu, kendisinin de bu ilgiden memnun olduğu anlattıktan sonra şu soruyu sordu:

"Bana ilgi duyan o iş arkadaşım Kürdistan ütopyasını destekliyor. Ben de yarı Kürt yarı Türküm. Ama görüşlerimde ağır basan yanım Türklük. Ben çözümün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu nedenle ona karşı nasıl davranacağımı şaşırmış haldeyim."

Etkisindeyim ama olmamam lazım rumuzunu kullanan genç kadın, Güzin Abla köşesini yazan Feyza Algan'a "Kafam bu yüzden çok karışık, bazen yakın davranıyorum, bazen de bir yabancıdan farksızım.  Bu durum, günlük hayatımı da, çalışma hayatımı da olumsuz etkiliyor. Bana bir yol gösterirsen, fikir verirsen çok sevinirim" diye yazdı.

 

‘Mantığını kullan, karşılık verme’

 

Kendisine ilgi duyan erkek meslektaşının siyasi düşüncesini "Kürdistan ütopyası" olarak yorumlayan genç kadına Güzin Abla köşesinden verilen yanıt ise şöyle:

"Seninle ilgilenen bu gencin siyasi görüşlerini önemsememen mümkün değil. Bunlar, ileride birçok konuda anlaşsanız bile, hayati konular sayılır, evliliğinizi de olumsuz etkiler. Özellikle de aileler arasında sürtüşmeye yol açabilir."

Feyza Algan, genç kadına "mantıklı düşündüğünde bu yakınlaşmanın sakıncalı yanlarını görebildiğine göre, mantığını kullanmaya devam edeceksin" diyerek "Kürdistan ütopyası"na gönül vermiş erkekten uzak durmasını öğütledi.

Güzin Abla köşesine gelen o soru ve Feyza Algan'ın verdiği yanıt şöyle:

Merhaba Güzin Abla, ben 24 yaşında bekar bir genç kadınım.

Bir iş arkadaşımın bana ilgi duyduğunu düşünüyorum. Bu durum, çevremdekilerin de dikkatini çekiyor. Bana onun hakkında imalı konuşmalar yapıyorlar.

Aslında onun ilgisi hoşuma gitmiyor değil. Bana karşı tutumu beni gerçekten etkiliyor. Ama beni endişelendiren bazı konular var...

Birincisi, annem ve babamın evlilikleri hep pamuk ipliğine bağlı. Sık sık boşanma raddesine gelip vazgeçiyorlar. Ben de bu yüzden sürekli endişe içindeyim. Evdeki gerginlik ve huzursuzluktan dolayı evliliğe veya ciddi bir ilişkiye sıcak bakamıyorum.

İkincisi de, bana ilgi duyan o iş arkadaşım Kürdistan ütopyasını destekliyor.

Ben de yarı Kürt yarı Türküm. Ama görüşlerimde ağır basan yanım Türklük.

Ben çözümün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleşeceğine inanıyorum.

Bu nedenle ona karşı nasıl davranacağımı şaşırmış haldeyim.
Bazen yakın davranıyorum, bazen de bir yabancıdan farksızım. Kafam bu iki konudan dolayı çok karışık.

Bu durum, günlük hayatımı da, çalışma hayatımı da olumsuz etkiliyor.
Bana bir yol gösterirsen, fikir verirsen çok sevinirim.

Rumuz: Etkisindeyim ama olmamam lazım
 
Sevgili kızım, her iki konuda da huzursuzluk duyman çok doğal.
Annenin ve babanın aralarının bozuk olması, evdeki mutsuzluk elbette ki seni huzursuz ediyordur.

Evlilik bu yüzden sana korku veriyordur, mutsuz olmak düşüncesi seni ciddi bir ilişki yaşamanı, bir erkekle yakınlaşmanı engelliyordur...

Son zamanlarda genç-yaşlı pek çok çiftin boşanması insanı ister istemez etkilese de, şükürler olsun çok iyi giden evlilikler de var.

Hatta şu durumda bile çoğunlukta olduklarını söyleyebilirim.
İkinci konu da elbette düşündürücü...

Seninle ilgilenen bu gencin siyasi görüşlerini önemsememen mümkün değil.

Bunlar, ileride birçok konuda anlaşsanız bile, hayati konular sayılır, evliliğinizi de olumsuz etkiler. Özellikle de aileler arasında sürtüşmeye yol açabilir.

Karşı cinsten gelen iltifat, gösterilen ilgi ve yakınlık, genç bir kadının elbette ki hoşuna gider ve ona karşı ilgisiz kalması zorlaşır. Bu nedenle o iş arkadaşına karşı hissettiğin duygular bana göre çok doğal.

Ama bu demek değil ki, hemen heyecana kapılıp ona karşılık vereceksin, onunla bir yakınlaşma yaşayacaksın, hatta işi evliliğe kadar götüreceksin...

Hayır, mantıklı düşündüğünde bu yakınlaşmanın sakıncalı yanlarını görebildiğine göre, mantığını kullanmaya devam edeceksin.

Ancak daha önce de söylediğim gibi, bu yüreğinin kapılarını herkese kapatman, kimseye yaklaşmayı düşünmemen anlamına gelmiyor tabii.

Bugüne kadar duygularını baskılamış, kimseye sana yaklaşma fırsatı vermemişsin, bundan sonra mutluluğa biraz daha açık olmaya, çevrene de fırsat tanımaya gayret etmelisin...