Spor

Şenol Güneş'ten Pepe itirafı: 'El Clasico'da izlediğimde beğenmiyordum ama...

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, siyah-beyazlı ekibin gündemini İtalyan gazetesi La Gazzetta dello Sport'a değerlendirdi

08 Kasım 2017 17:31

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, transfer sezonunda bonservisi elinde bulunarak alınan ve son olarak Real Madrid forması giyen Pepe'yi İspanya'da izlerken beğenmediğini ancak Beşiktaş'taki oyunuyla örnek bir futbolcu olduğunu herkese gösterdiğini söyledi.

İtalyan gazetesi La Gazzetta dello Sport'a konuşan deneyimli çalıştırıcı, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki ihtimalleriyle ilgili açıklamada bulundu.

Yaz transfer döneminde siyah-beyazlı ekibe katılan ve kadronun vazgeçilmez parçası haline gelen Pepe'nin performansının sorulması üzerine Güneş, "El-Clasico'yu izlediğim zaman hoşuma gitmiyordu. Kötü bir izlenim vermişti bana ama burada herkes için örnek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Bir başarılı genç gibi çalışmalarını yürütürken, bizim için önemli bir silah" yanıtını verdi.

Şenol Güneş'in La Gazzetta dello Sport'a verdiği röportaj şöyle:

-Kore ve Japonya'da düzenlenen Dünya Kupası'nın ardından bir kez daha tarih yazmaya hazırlanıyorsunuz, bir benzerlik görüyor musunuz?
 
Ortak benzerlik benim felfesemdir. En üst düzeyde mücadele etmek, neşeli futbol oynamak, güzellik aramak, oyuncularımın yaratıcılığını sergilemelerini sağlamak için onları özgür bırakmak... O Türkiye ile herkesi hayret içinde bıraktığımızı düşünüyorum. Kimse bizi tanımıyordu. Buna karşılık Şampiyonlar Ligi'nde herkes herkesi çok iyi tanıyor. Yaratıcı ve yenilikçi olmak gerekiyor.
 
-Avrupa'da yenilikçiler kimlerdir?
 
Bugüne kadar hiç bahsetmedim. Barcelona'nın okulu benim için en büyük ilham kaynağı olmuştur. Cryuff'tan, Guardiola'ya kadar yenibir model yarattılar. Oyuncuların topla rakip kaleye gittikleri her seferde, özel bir şey beklemenin yanı sıra, bunu hayranlıkla izlemeniz mümkündür. En iyi hücum ve savunma için bu sözlerden daha değerlisi yok.
 
-Eski İtalyan stili ve Mourinho, sizin tercihleriniz arasında değil mi?
 
İtalya'da son dönemlerde yenilik getirmekte zorlandınız. Mourinho birçok şeyi özel yapıyor ve diğerlerinden farklı şeyler söylüyor. Ama Ferguson'dan çok şey öğrenebiliriz. Çünkü o farklı jenerasyon döneminden oyuncular ile kazandı ve başarılar elde etti.
 
-Güneş için Türk Ferguson diyebilir miyiz?
 
Ben ancan örnek alabilirim. Trabzon'dan geliyorum, İngiltere'den çok farklı. Bu şehir dağlar arasında ve deniz var. Büyük ağaçlar görüp, gün batımını görmeniz mümkün. Doğadan çok şey öğrenebilirsiniz. Küçükken benim dünya fikrim, o limandan gelen gemiler ve ayrılan gemilerdi...
 
-Bu arada Trabzonspor'un yeni stadyumuna sizin adınız verildi yaşarken...
 
Bakın ben bu olsun istemiyordum, doğru bulmuyorum ama orada doğdum. Bütün hayatımı ve futbolculuk kariyerimi o şehirde geçirdim. Bana sorun da yaratıyor. Çünkü o stadyum içinde mağazalar var ve bazıları o mağazaların sahibinin ben olduğumu düşünerek, beni arayıp kiracıların kirada indirim istekleri falan oluyor.
 
-Bütün kariyerinizi Türkiye'de geçirdiniz. Kısa bir dönem 2007-2009'da Kore'nin FC Seoul takımını çalıştırdınız. Avrupa'da görev yapmayı düşünmediniz mi?
 
Farklı teklifler gelmesine rağmen, oyuncu olduğum dönemde asla Trabzonspor'u bırakmak istemedim. Kore dönemi benim fikirlerimi tazeledi ve benim kariyerim hiçbir zaman programlanmadı. Eğer programlasaydım. herhalde Avrupa'daki liglere giderdim. Bugün biraz yaşlandım, hatta emekliye bile ayrılmayı düşünüyorum. Her ne kadar bu tecrübeyi yaşamak istedem de, İtalya ile irtibatım yok. Halen 1983-1984 sezonunda oynanan Inter-Trabzonspor maçında Aldo Sereno'nun dirsek izini taşıyorum.
 
-Sahada kaleciydiniz. Bu görevdeki biri için teknik direktörlük yapmak kolay mı? Buffon için bir mesajınız var mı?
 
Bir dönem Türkiye'de kaleciler aptal yerine konuyordu. Ama kaleden tam karşıyı bütün sahayi iyi görebiliyordunuz. Hatta yaşanan sorunları da ve çözüm yolu aramayı da daha nasıl saldırarabileceğinizi öğreniyorsunuz. Buffon büyük bir antrenör olabilecek imkanlara sahi. Sadece çok iyi çalışması gerekiyor.
 
-Teknik direktörün görevlerinden biri kompakt bir grup oluşturmaktır. Yaz transfer döneminde Balotelli'ye bu yüzden mi hayır dediniz?
 
Hayır şahsen tanımıyorum kendisini. Fransa'da çok arkadaşım var. Edindiğim bilgiler, davranışları hakkında olumsuz idi. Bu nedenle istemedim. Benim için sadece yetenek önemli değil. Tutum, davranışı da çok önem taşıyor. Bana söylenen, hem saha içinde, hem özel yaşantısının da sorun yaratabilecğei bilgisi verildi. Quaresma'ya burada yeni bir fırsat tanıdık. Bu riski aldık ama yeniden döndüğü zaman her şey çok iyi oldu. Ayrıca her değişiklik yaptığım zaman kızma tavrını da bıraktım. Belki Balotelli'de de böyle olabilirdi, ama o tarz bir oyuncuyu istemedim.
 
-Sizin sert bir itibarınız var ve bir süre önce Medel'e herkesin önünde kızdınız...
 
Değişikliğe hazır değildi. Çağırdığım zaman yeterince hızlı gelmedi. Ayrıca maça dahil olarak oyuncular da aç olmalı. Ama daha sonra yapıcı bir görüşmemiz oldu. Ben takımın iyiliği için çalışıyorum ve gerekli kararları almam gerekiyor.
 
-Pepe kötü bir geçmişle geldi ama 16 maçta yalnızca 3 sarı kart gördü...
 
El-Clasico'yu izlediğim zaman hoşuma gitmiyordu. Kötü bir izlenim vermişti bana ama burada herkes için örnek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Bir başarılı genç gibi çalışmalarını yürütürken, bizim için önemli bir silah. Her ne kadar Türk kulüpleri genç yetenekli Türk oyuncuları yetiştirmek görüşünü savunsam da, bu aşamada tecrübeli oyuncularla kazanmaya çalışıyorum. Lyon ve Monaco da bunu yapıyor ve rekabet içindeler...
 
-Beşiktaş nereye varır?
 
Uzun süreli bir projemiz var ve adım adım ilerliyoruz. Kulüp ile görüşerek büyük yatırımlar yaparak daha başarılı olmak için çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye'de baskı var. Monaco, Keita Balde gibi bir yatırım yapabilir. Yüksek rakamlar harcayabilir. Burada çok para harcadığınız için sizi suçlayabilirler. Negredo'yu alıp, Cenk Tosun oynadığında, transferde hata yaptınız deniliyor.
 
-Farz edelimki, çeyrek finalde üç İtalyan takımı çıkıyor. Kulüp olarak hangisi ile karşılaşmak istemezsiniz veya istersiniz?
 
Napoli'yi alırım... Bizim dostlarımız. Çok iyi tanıyorum. 2016-2017 sezonunda bir galibiyet ve bir beraberlik var. Üç takım da çok iyi ama Juventus, uzun süren başarılı dönemden sonra bu sezon biraz sorunları da olsa karşılaşmak istemem.